Girişimcilik Türkiye’yi nasıl değiştirebilir?

Suriye krizi, ekonomik göstergeler, AB ile ilişkiler, adalet ve özgürlük tartışmaları gündemin ilk sıralarını çok uzun süredir işgal etmiş durumda. Fakat uzun vadede Türkiye’ye için her şeyden daha önemli iki konu var: Eğitim ve girişimcilik.

Haberin Devamı

Eğitim konusu, girişimciliğe kıyasla daha popüler. Herkes eğitime dair bir şeyler söyleyebiliyor fakat girişimcilik için aynı şeyi söyleyemiyoruz.

Yolun hâlâ başındayız
Kuşkusuz bunun bir nedeni, girişimciliğin ülkemizde görece daha yeni bir konu olması. Çok değil, yalnızca 10 yıl önce girişimciler kartvizitlerinde “Yönetici Ortak” gibi bankacılıktan veya danışmanlık şirketlerinden esinlendikleri unvanlar kullanıyorlardı. Teknoloji veya dijital girişimcilerin dünyadaki başarılarıyla beraber girişimcilik ülkemizde de gençlerin ilgi alanına girmeye başladı. Ancak ne kadar yol almış görünürsek görünelim yolun daha başlarında olduğumuzu da kabul etmeliyiz.

Katma değerli ürün üreten bir ülke olabiliriz
Girişimciliğin ülkeye en önemli faydalarından biri istihdam. Örneğin ABD’de son 10 senede faaliyete geçirilen iş yerlerinin tamamı son 15 yılda kurulan girişimler tarafından oluşturulmuş. Girişimciliğin ikinci önemli faydası ise yeni girişimlerin genelde teknolojiyle ilgili olmaları. Teknoloji bizi doğal olarak katma değerli ürünler ve servisler üreten ve satan bir ülke haline getirebilir.

Girişimciliğin elbette girişimciye olan faydasını da es geçemeyiz. Girişimci olmak bağımsız olmakla eş anlamlı. Başarılı olursanız, paranızı veya şirketinizin gücünü istediğiniz alana yöneltebilirsiniz. Koç, Sabancı ya da Özyeğin gibi büyük şirketler bu alanda önemli örnekler. Her biri bir girişimci ve iş fikriyle başlayan bu gruplar ülkemize yalnızca şirketler değil, üniversiteler, okullar ve hastanelerin yanı sıra pek çok güzel katkı yaptılar.

Haberin Devamı

İleride girişimci olmak isteyen genç sayısı artmalı
Liseyi bitirmekte olan bir gence anne veya babasının “ileride girişimci olmalısın” demediği bir coğrafyada yaşıyoruz. Ama gençler arasında girişimcilik yükselen bir değer. Muhtelif araştırmalarda üniversitede olan gençlerin “ileride ne olmak istiyorsun” sorusuna düşük olmakla beraber “Girişimci” cevabını verdiklerini görüyoruz. Henüz gençlerin yüzde 10’u bu cevabı veriyor. Bu oranların yüzde 25-30 seviyelerine gelmesi lazım. Girişimciliğin yükselen bir değer olmasının bir başka göstergesi ise girişimcilik yarışmalarına veya girişimciliği destekleyen vakıflara olan ilgi: Girişimcilik Vakfı’na kabul etmek için başvuran öğrenci sayısı 2017’de 82 bin oldu. Daha üç sene önce bu sayı 6 bindi.

Haberin Devamı

Berlin ve Londra gibi merkez olmalıyız
Peki o zaman önemli olduğu aşikar olan bir konuda neler yapılması lazım? Birincisi ve en önemlisi gençlerden başlayıp, girişimciliği anlatmamız gerekli. Ülkemizdeki başarılı rol modellerine burada önemli bir görev düşüyor: Herkesin nasıl girişimci olduğu hikayesi değişik. Aynı şekilde başarıya giden yollar birbirinden çok farklı. Bu hikayelerin paylaşılması çok önemli – gençlerin buradan ilham almasını ve kendi yolunu bulmasını sağlamamız şart. İkinci önemli nokta Türkiye girişimcilere son derece geniş bir alanda vergi avantajları, destekler ve hibelerin sağlanması. Bu alanda ilginç bir şekilde dünyadaki en iyi örnekler arasında gösteriliyoruz ancak bunun ne kadar farkında olduğumuz hala büyük bir soru işareti. Bu konular hakkında bilinçlendirilme de çok önemli ve kanımca lise seviyesinde başlamalı. Üçüncü olarak İstanbul’u Berlin ya da Londra gibi bir girişimcilik merkezi haline getirmek. Girişimcilik bir doğrulama ve yanılma yolculuğu olduğundan, girişimcilerin ilk adımlarını atarken beraber olabilecekleri bir ekosistem çok önemli. Girişimcilik hayaller gerçeğe çeviren yol. Eğer hayallerimizi gerçeğe çevirmezsek, bir gün gerçekler hayallerimizi yok eder.

 

Yazarın Tüm Yazıları