Balonla hayata röveşata

“Bize, bizi anımsatan sevgili arkadaşım... Senin röveşatan çocukluğumuza hoyratça bir özlemdir. Kim bilir hangi sorunlardan geliyorsun, evini terk ettiğin söyleniyor. Hayata röveşatadır seninki... Varsın yarım kalsın. O son omuz hareketin de bize yeter...”

Haberin Devamı

TOP gol olsa da dağlara taşlara gitse de seyirciden alkış alan tek harekettir belki de... Çocukluğumuzda mahalle maçlarında bu hareketi denemeyen var mıdır acaba? Hele maçımızı izlemeye manitamız gelmişse... Bu hareket için tüm takımı örgütlemez miydik? “Arap, benimki de maçı izliyor, ortalar ona göre gelsin. Tamam mı? Göğüs hizasına muz orta. Röveşata yapayım!”, “Kız arkadaşımızın gönlüne giden yol başarılı bir röveşatadan geçer” mottosuydu bizimkisi...

Balona röveşata yapan genç’ videosunu artık bilmeyen yoktur. Herkes Gülbay Türkücü’yü konuşuyor. Son gelen haberlere göre evini terk etmiş. 3 aydır evine uğramıyormuş.  Röveşata yapmayı kafasına koyan yere düşmeyi de iyi bilmelidir. Düşmeyi bilmeyenin iç organları yer bile değiştirebilir. Daha açık söylersem bilmeyenin sonu mahallenin sınıkçısıdır. Net.

Haberin Devamı

İLKİNİ UNZAGA YAPTI...

Röveşata köken olarak İngilizce... Reverseshot... ‘Reverse’ geri, ters; ‘shot’ ise şut demek olduğuna göre ters geri vuruş diyebiliriz. Türk Dil Kurumu da bu izleyende heyecan yaratan hareketi, “Futbolda yüksekten gelen topa gövdeyi sırtüstü devirip makas yaparak vurma” olarak tanımlıyor.

İlk röveşata, 1914’te Şili’ye iltica eden İspanyol Ramon Unzaga tarafından yapıldı. Sonra 1930’da Brezilyalı Leonidas da Silva tarafından görücüye çıktı. Ve bu çılgın vuruş 1960’larda Pele’nin tekeline girdi. Sonra kimler yapmadı ki... Eusebio... Rivaldo... Hugo Sanches... Ve Moussa Sow... Fenerbahçe’de attığı röveşata gollerin tadını hiçbir zaman unutamayız. Sow, Twitter hesabında da, “Ona bunu mutlaka öğreteceğim” diyerek Kızılay’daki cesur yüreğe selam çaktı.

RECEP’İ KİM UNUTABİLİR...

Kimi zaman bu hareket başa bela da olabiliyor. Yıllar önce Beşiktaşlı Recep, Malmö maçında bu hareketi başarıyla uyguladı. Ancak kendi kalecisi Engin İpekoğlu’nu avladı. O gol UEFA tarafından gecenin golü seçildi.

Sahi sokakta dalgın dalgın yürürken yolda gözümüze ilişen topu andıran bir taş ya da başka bir cisim gördüğümüzde hangimiz heyecanlanmayız? Mutlaka bir sol iç plase ya da dış bir falso ile o cisime vurmaz mıyız? Hele bir top ayağımıza geldiği zaman üzerimizde takım elbise, ayağımızda rugan ayakkabı dinlemez mutlaka o topu sektirmez miyiz?

Haberin Devamı

İşte bu kardeşimiz de sokakta gördüğü balonla röveşata denedi. Tamam biraz abartmış olabilir ama hangimiz öylesine gelen bir balonu görünce aynı havaya girmez? Futbol topuna ucundan kıyısından dokunmuş kim varsa o hareketi aklından geçirir. Ama cesaret edemeyiz. Rezil olmayı göze alamayız. Kolu bacağı kırmaktan korkarız. Yerler ıslaksa, “Zemin müsait değil” der vaz geçeriz.

ONUNKİ ‘ANI YAŞAMAK’TI...

Aslında şövalyemizi en iyi Ümit Yaşar Oğuzcan anlatmış. “...Baktı ki.. /Top yuvarlak.. / Dünyaya tekmeyi vurdu: / Ayağı kırıldı!...” Gerçi bizimki betona da düşse sapasağlam ayağa kalkmayı bildi.

İşte o bütün cesaretini toplayıp hepimizin hararetle aklından geçirdiği gösteriye imza attı. Beceremedi. Hareketi tam yapsaydı, “Bu da mı gol değil” derdi mutlaka... Gülbay, hepimizin yerine doğal, umursamaz, özgür, keyifli, özgüven dolu, kendi için yaşayan, itici olmayan, sempatik olmuştur. Bunların hepsi de 20 saniyeye sığdırıldı, Gülbay’ınki anı yaşamaktı.

Haberin Devamı

O SON OMUZ HAREKETİN BİZE YETER

BİZE bizi anımsatan sevgili Gülbay kardeşim... Dün 3 aylık bir ayrılıktan sonra annene kavuştun. Bak bir röveşata nelere kadirmiş. Ailenden kısa süreliğine kopuşunun sebebi ne olursa olsun... Bunun bir önemi yok. Ama şunu bil ki bu ülke seni çok sevdi... Şili’de, “Hayatınızda bir dönemi satın almak isteseniz neyi istersiniz?” sorusuna insanların yüzde 90’ı “Çocukluğumu” karşılığını vermiş. Senin röveşatan çocukluğumuza hoyratça bir özlemdir... Kimbilir hangi sorunlardan geldin de evini terk ettin. Hayata röveşatadır seninki... Varsın yarım kalsın. Bütün ülke o son omuz hareketine hürmet ediyor...

Yazarın Tüm Yazıları