Kararsızların kararı

Referandum takviminin yaprakları tek, tek düşmeye başladı.

Haberin Devamı

Değişik kesimlerle sohbetlerimde hayli şaşırtcı bilgiler alıyorum. Örneğin her seçimde muhalefete oy verdiklerini bildiğim 40’lı yaşlarda doktor bir karı, koca ‘Evet’ verebileceklerini söylediler.  Çift “Temmuz darbe girişiminde Cumhurbaşkanının liderliği olmasaydı belki şimdi iç savaştaydık” diyordu. Ayrıca dünyada ulusallaşma eğilimnini arttığı, Ortadoğu’da barut fıçılarının patladığı şu günlerde özellikle güçlü bir liderliğe ihtiyaç olduğunu vurguluyorlardı.

 

İç Egenin köylerinden birinden İzmir’e göç etmiş bahçe, inşaat işlerinde çalışan bir vatandaş ise  başta sağlık hizmetleri olmak üzere kazandıklarını kaybetme endişesi taşıyordu. O referandumu iktidar partisine ‘ Evet’  ya da ‘Hayır’ olarak görüyordu. Parlamenter sistemde Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir değişikliğe gidileceği, yetkilerin tek bir kişinin elinde toplanması onu pek ilgilendirmiyordu.

 

Haberin Devamı

Eski bir siyasetçi ise şu anda Hayır oylarının olabileceği en yüksek noktaya geldiğini, artık artmayacağını düşünüyordu.  ‘Hayır’ verecek bu kişi, Cumhuriyet rejiminin kaderinin oylanacağı böylesine tarihi bir seçim öncesi ana muhalefet partisinin  çok yumuşak kalmasından şikayetçiydi. “Bu kadar kritik bir dönemde, ana muhalefetin sokaklara dökülüp çok sert muhalefet yapması gerekir. Bu gidişle iki ay sonra demokratik, laik cumhuriyetten hiçbir şey kalmayacak.” görüşünü savunuyordu.

 

Ana muhalefet partisinin  ise gözünü kararsız oylarına diktiği görülüyor, Sayıları 5 milyon civarındaki kararsız oyları sert değil, ikna edici bir üslupla kazanma politikası izleyeceği  anlaşılıyor.

 

Görüldüğü gibi yukarıdaki seçmen profillerinden en zor kararı, ‘güçlü liderlik’  ile ‘tek adam’ endişesi arasında bocalayanlar verecek.  Seçim sonuçlarını ‘kararsızların kararı’ belirleyecek.

 

Elektrikli otobüsle küresel ısınma mücadelesi

Haberin Devamı

Şu anda dünyanın karşı, karşıya olduğu en büyük tehlike küresel ısınma.  İklim değişikliklerine yol açan küresel ısınma bu hızla devam ederse çok uzak olmayan bir zamanda dünya susuzluk ve açlık tehlikesiyle karşı, karşıya kalacak. Geçtiğimiz haftalarda İzmir’e gelen tarihçi Prof. İlber Ortaylı yakında suyun , petrolden daha değerli bir ürün olacağını söylerken çok haklıydı.

Kararsızların kararı

 

İşte küresel ısınmanın böyle  büyük tehlike yarattığı bir dönemde  İzmir Büyükşehir Belediyesi Türkiye’nin ilk elektrikli otobüs filosunu hizmeti soktu.  Avrupa Birliği’ne 2020 yılına kadar İzmir’de  karbondioksit salınımını yüzde 20 düşürme sözü veren İzmir Büyükşehir’in bu çabası gerçekten alkışlanmaya değer.

 

Haberin Devamı

Sadece Türkiye’ye değil, küresel ısınmayı ‘aldatmaca’ olarak gören yeni ABD yönetimine bile İzmir’in elektrikli otobüsleri örnek olsun.

 

Yazarın Tüm Yazıları