İzmir’de uçarak yaşamak

OKULLARIN kapanmasına birkaç gün kala İzmir’de trafik çıldırtıcı boyutlardaydı. Ani bastıran yaz yağmurları, tatil öncesi telaşı, derken tam bir keşmekeş vardı. Örneğin Alsancak’ta yan sokaklardan ana arterlere 5 dakikalık mesafe 20 - 25 dakikada geçilebiliyordu.

Haberin Devamı


Geçen hafta Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Alsancak, Basmane, Karşıyaka gibi meydanlarda düğümü çözecek projelerden yine söz ederek, “Trafik yeraltına alındığında kendiliğinden geniş meydanlar ortaya çıkıyor. Özellikle Alsancak’ta Hocazede Camisi’nden itibaren yolun yeraltına alınacak olmasıyla tramvay geçişi ve trafik büyük oranda rahatlayacak. Karşıyaka iskele önü ve Basmane için de aynısı yapılacak. Bu üç meydan projesi hemen yapılacak” dedi. Umarım, teknik ve yasal şartlar en kısa zamanda oluşur, çünkü İzmir’de trafik her geçen gün biraz daha İstanbul’daki cehenneme benziyor.


DÜNYADA HAVA RAY UYGULAMALARI
Trafiğe çare olabilecek yeni bir çözüm olarak da ‘Havaray’ sistemi yine Başkan Soyer tarafından dile getirildi. Merak edip dünyada hava treni ya da gök treni olarak da adlandırılan bu ulaşım sisteminin uygulamalarına göz attım. Havaray, Kanada, Çin, Tayland, Almanya gibi ülkelerde kullanılıyor. Özellikle Kanada’nın Vancouver kentinde çok övgü aldığını gördüm. Çin’in bir bölgesinde ise farklı teknolojiyle kullanım yeni başlamış. Yerden 5 ile 10 metre yükseklikte havaya asılı olarak 70 km. hıza ulaşarak gidebilen gök treni üç ya da beş vagonlu olabiliyor ve 500 kadar yolcu taşıyabiliyormuş.
İzmir’in üzerinden uçarak gitmek, yerin altında karanlıkta gitmekten daha eğlenceli olsa gerek. Başkan Tunç Soyer, Havaray sisteminin İzmir’de kıyıda değil, yüksek bölgelere toplu ulaşımı sağlamak için kurulacağını söylemiş. Bence doğru bir yaklaşım. Güzergah olarak nereler saptanacak bilmiyorum, ama orta ve dar gelirliler çoğunlukla şehri çanak gibi çevreleyen dağ ve tepelerde yerleşik. O nedenle Gültepe’den, Kadifekale’ye yükseklerdeki bölgelere havarayla sağlanacak toplu ulaşım İzmir’de yaşam kalitesinin artmasında büyük rol oynayacaktır.

Haberin Devamı

 
F-35’in en büyük mağduru

ÇEVRE yolundan havalimanı yönüne giderken üzerinde iri harflerle Kale Pratt & Whitney yazılı Ege Serbest Bölge’de faaliyet gösteren büyük bir tesis görülür. Son günlerde sadece ABD değil, NATO şemsiyesi altındaki bütün batı ülkelerini tartışma ortamına çeken F-35 savaş uçaklarının motor parçalarının bir bölümü İzmir’deki bu tesislerde üretilir.
Seramikleriyle ünlü Kale Grubu, 10 yıl önce dünya havacılık devi United Technologies’in bünyesindeki Pratt & Whitney ile ortak bu tesisi kurmuştu. Üretime 2014 yılında başlayan son derece gelişmiş makine ve teçhizatla donatılan tesiste 500 nitelikli iş gücü çalışıyor. Türkiye’den ihraç edilen ürünlerin kilogram değeri ortalama 2 dolar iken İzmir’den ihraç edilen F-35 motor parçalarının kg değeri 90 kat fazlasıyla 177 dolar.
Ancak, olduğu yerde dimdik havalanabilme özelliğiyle çok üstün teknolojik özellikleri olan F-35 savaş uçağı parçalarının İzmir’de üretiminde sıkıntı başlayabilir. Özellikle geçen hafta Cumhurbaşkanı ve Milli Savunma Bakanı’nın Rusya’dan S–400 füzelerini almada kararlı oldukları açıklamalarından sonra bu olasılık daha da arttı. Bazı yorumculara göre ABD zaten Türkiye’ye F–35’leri vermekten vazgeçti, o nedenle S-400’ü bahane ediyor. Nedeni ne olursa olsun, uluslararası politik gelişmelerin en büyük mağdurlarından biri belki de İzmir olacak.

Yazarın Tüm Yazıları