15 Temmuz’u dünyaya kim anlatacak?

15 Temmuz hakkında içeride oluşan algıyla dışarıda oluşan algı arasında uçurum var. Ya dışarıya kulağımızı tıkayacağız ya da oturup “Bu algıyı nasıl değiştiririz?” diye kafa yoracağız.

Haberin Devamı

 

İçeride sıkıntı yok!

 

Türkiye halkı şu gerçeği kabullendi: Gözü iktidar hırsıyla sarhoş bir grup zorla ülkenin geleceğine yön vermeye yeltenmiş ve bu uğurda yüzlerce masum insanın canına kastetmişti. Bu saatten sonraysa hal5 birbirimize 15 Temmuz nutukları çekmenin bir alemi yok. İçeride artık şu nokta net: 15 Temmuz başarısız bir darbe girişimidir! Yapılması gereken artık dışarıya 15 Temmuz gerçeğinin anlatılması.

 

Dışarıda kafalar karışık!

 

Darbe girişimi konusunda ülke sınırlarının ötesindeki algıya baktığımızda bambaşka bir manzara ile karşılaşıyoruz. Hâlâ olup bitenin bir mizansen olduğunu iddia eden var. Hâlâ gecenin küçük bir kaza olduğunu düşünen çok. Bu negatif algının oluşmasında darbe ile ilgisi olmayan kişi ve kesimlerin darbecilerle aynı torbaya konulması önemli bir rol oynuyor. Dolayısıyla dışarıdaki algının değişmesinin yolu içeriden geçiyor.  

 

Haberin Devamı

Türkiye’yi dışarıda kim anlatacak?

 

Devletler bu devirde kendi dertlerini global kamuoyuna anlatmakta çok hantal kalan yapılar. O nedenle devleti doğrudan oyuncu yaparak Türkiye bu süreçte derdini anlatamaz. Devlet ancak dolaylı olarak bu sürece destek verebilir. Çünkü bu kadar yanlış anlamanın olduğu noktada meseleyi ancak halklar birbirine anlatabilir. Evet kamusal diplomasiden, “people to people” yani “halktan halka” diplomasiden söz ediyorum. İşte bu tarz kamusal diplomasinin en güzel örneklerinden biri geçen hafta New York’ta gerçekleşti.

 

“Başarısız Darbe Girişiminin Anatomisi

 

Yukarıdaki başlıkla düzenlenen bu toplantıyı diğerlerinden ayıran temel özelliği son derece profesyonelce hazırlanmış olmasıydı. Global Policy İnstitute (GPI) tarafından tertip edilen toplantı için özel olarak bir logo hazırlanmış, toplantı yeri olarak New York’un en prestijli mekanlarından Harvard Club seçilmiş. Elbette toplantıyı başarılı kılan temel etmen konuşmacıların çok çeşitli kesimleri temsil ediyor olmasıydı. Toplantıyı düzenleyen GPI Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel himayesinde kurulan genç bir düşünce kuruluşu. GPI’nın imza attığı ilk başarılı organizasyon da değil bu. Geçen sene benim de konuşmacı olarak katıldığım Suriyeli Mültecilerle ilgili çok başarılı organizasyon da yine aynı mükemmeliyetçi mantıkla Washington’ın en prestijli mekanlarından National Press Club’da gerçekleştirmişti. Yapınca oluyor.

 

Haberin Devamı

Mesut Yılmaz’dan Heath Lowry’ye seçkin konuşmacılar

 

Etkinliğin moderatörü eski başbakan Mesut Yılmaz son derece vakur bir tavırla katılımcılara kısa ama özlü bir mukayeseli diplomasi dersi verdi. Prensipleri çerçevesinde Batı dünyasının Türkiye’de demokrasiye darbe girişimi karşısında sönük tepkisinin kabul edilemez olduğunu net bir şekilde ifade etti. Osmanlı tarihçisi Heath Lowry salonu dolduran Amerikalılara “Siz kendinizi Türklerin yerine koyun.” çağrısında bulundu. Toplantıdaki diğer Amerikalı konuşmacılar da bir anlamda bizim derdimizi kendi yurttaşlarına anlatma fırsatı bulmuş oldu. ABD Dışişleri Bakanı Eski Yardımcısı Mark Kimmit ve ABD-Türkiye ilişkileri uzmanı Joshua Walker işte bu nedenle toplantıya katılan Türklerin en çok ilgisini çeken konuşmacılardı.

 

Haberin Devamı

Henüz vakit var!

 

15 Temmuz hakkında Batı’da henüz tam oturmuş bir algı yok. Önümüzdeki birkaç ay o nedenle kritik. Eğer Türkiye derdini etkili bir şekilde dışarıda anlatmak istiyorsa elimizde artık başarılı örnekler var. İhtiyaç büyük. Devamı gelmeli.  

 

 

Yazarın Tüm Yazıları