Yönetim değişikliğinde Takvim-i Vekayi de unutulmadı

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni yönetim sistemindeki görevine başladığı geçen pazartesi günü Resmi Gazete’de çıkan 703 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname’nin (KHK) 108’inci maddesi özellikle dikkatimi çekti.

Haberin Devamı

Bu maddede aynen şöyle deniyor: “12 Nisan 1332 tarihli ve 2511 sayılı Takvim-i Vekayi’de yayımlanan Darülaceze Nizamnamesinin 23 üncü maddesinde yer alan ‘hükümetin’ ibaresi ‘Cumhurbaşkanının’ şeklinde değiştirilmiştir.”

Osmanlı’nın resmi gazetesi Takvim’i Vekayi’de bu nizamnamenin, yani tüzüğün yayımlanış tarihi, miladi takvime göre 25 Nisan 1916.

Sultan Reşat zamanında çıkarılan nizamnamenin bu maddesi, Darülaceze’nin bütçesini ve gelirlerini düzenliyor. Gelir kalemleri sıralanırken, örneğin, Şirket-i Hayriye’nin Boğaziçi’ne işleyen vapur biletlerinden alınan pay da listeye dahil ediliyor.

KHK’da atıf yapılan kısım nizamnamenin en sonunda yer alan şu ifade: “Menabi-i mezkureden (Zikredilen kaynaklardan) başka hükümetin takdir ve tayin edeceği cihetlerden (taraflardan) dahi Darülaceze’ye varidat (gelir) temin edilir.”

Getirilen değişiklikle, bu cümledeki “hükümetin” ifadesi “Cumhurbaşkanının” şeklinde değiştiriliyor. 2018 yılı temmuz ayında Türkiye’de yürürlükteki mevzuatta bulunan ‘hükümet’e ait bütün yetkiler Cumhurbaşkanı’na devredilirken, Osmanlı döneminde Darülaceze’ye hükümetten kaynak aktarılması için nizamnameye konmuş olan bu madde de sistem değişikliğine uyarlanmış oluyor.

Osmanlı döneminden bugüne kalan bir nizamnameye ilişkin atıf, Ankara’da Cumhurbaşkanı’na devredilecek yetkilerin tespiti için geriye dönük ne kadar detaylı bir tarama yapıldığını gösteriyor.

Bu tarama, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nı da kapsıyor. 703 sayılı KHK’nın 161’inci maddesi, “25/3/1957 tarihli ve 6940 Sayılı Riyaseticumhur Senfoni Orkestrası Kuruluşu Hakkında Kanunun; 5’inci, 6’ncı ve 8’inci maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır” şeklinde bir ifadeyi içeriyor.

Demokrat Parti döneminde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) Kanunu’na baktığımda, beşinci maddede şu düzenlemeyle karşılaştım:

“Riyaseticumhur Senfoni Orkestrası’nın Şefi; herhangi bir konservatuvarın yüksek kısımlarından birinde ihtisas yaptıktan sonra memleket içinde veya dışında tanınmış bir senfoni orkestrasının şefinin yanında en az iki yıl başarı ile orkestra şefliği yapmış namzetler arasından altıncı maddede yazılı mütehassıs komisyon tarafından seçilir. Orkestra şefi başvekille Maarif Vekilinin müşterek kararı üzerine Reisicumhurun tasdiki ile tayin edilir.”

Bu maddenin kaldırılmış olmasından CSO Şefliği’ne seçilebilme kriterlerinin ve Şef’in atama usulünün de değişeceğini anlıyoruz. Yapılacak yeni düzenlemede Cumhurbaşkanı’nın Şef’in atanmasındaki yetkisini koruyup korumayacağı hususunda bu aşamada bir açıklık yok.

Yasanın kaldırılan altıncı maddesi, CSO Şefi’ni seçecek kurulun oluşumunu düzenliyor. Kaldırılan sekizinci madde de “Orkestra şef muavinliklerine seçileceklerde de şefte aranan şart ve vasıflar aranır” hükmünü taşıyor ve atamasının Milli Eğitim Bakanı tarafından yapılacağını belirtiyor.

Buraya aktardığım iki düzenleme, ne kadar kapsamlı, detaya inen köklü bir değişikliğin gerçekleşmekte olduğunun çarpıcı örnekleridir. Sistem değişikliği sırasında, CSO’nun şefini seçen müzik kurulu dahi değişikliklerden etkilenmiştir.

Toplam 143 sayfa tutan ve geçici maddeler haricinde 231 maddeden oluşan 703 sayılı KHK’da, bu örnekler gibi sayısız düzenleme yer alıyor.

Söz konusu KHK, Türkiye’de geçen pazartesi gününe kadar yürürlükte olan mevzuatta Başbakan ve Bakanlar Kurulu’na ait olan bütün yetkileri Cumhurbaşkanı’na aktarmakla kalmıyor, aynı zamanda devletin bütün bürokratik birimlerinde bu sistem değişikliğini mümkün kılacak hukuki altyapıyı da hazırlıyor.

Örneğin, bakanlıkların Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi’nin içine eklemlenebilmesini sağlamak üzere teşkilat kanunlarının kaldırılması da yine KHK’daki düzenlemelerin önemli bir boyutunu oluşturuyor.

Hepsi yan yana getirildiğinde, Türkiye’de devlet organizasyonu bir bütün olarak yeniden tanımlanmaktadır. Ve bütün bu değişiklerin önünü açan KHK, 10 Mayıs 2018 tarihinde TBMM’den geçen iki maddelik bir yetki yasasına dayanmaktadır.

Yazarın Tüm Yazıları