S-400’lerin gelişindeki kritik dönemeçler

RUSYA’dan kalkan, S-400 parçalarını taşıyan askeri kargo uçakları geçen 12 Temmuz günü Ankara’daki Mürted Üssü’ne indikleri sırada Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan iki cümlelik açıklama bu gelişmeyi duyururken ilginç bir ayrıntıya da yer veriyordu.

Haberin Devamı

Ayrıntı, S-400 Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi’nin tedarik sözleşmesinin Türkiye ile Rusya arasında 11 Nisan 2017 tarihinde imzalandığının belirtilmesiydi.

Bu bilgi, aslında iki ülke arasındaki S-400 mutabakatının Türk kamuoyunda çok da bilinmeyen bir yönünü, yani ilk imzanın 2017 ilkbaharında atılmış olduğu gerçeğini gün ışığına çıkarıyordu.

*

S-400 alımı ile ilgili süreç, bir Rus savaş uçağının Türkiye tarafından 2015 Kasım ayında düşürülmesiyle ilişkilerde patlak veren krizin 2016 Haziran ayında Ankara’nın attığı adımla aşılması ve hemen ardından 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilişkilerin süratli bir yakınlaşma sürecine girmesinin bir türevi olarak ortaya çıktı. Rusya lideri Vladimir Putin’in darbeden sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a kuvvetli bir destek veren tutumu da Ankara’da havayı ısıtan bir faktördü.

Haberin Devamı

Türkiye’nin Rusya’dan S-400 alacağı yolundaki haberlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 10 Mart 2017 tarihindeki Moskova ziyaretiyle birlikte sıklaşmaya başladığını görüyoruz. Putin’in sözcüsü Dmitriy Peskov, 15 Mart 2017’de İzvestiya’ya Erdoğan’ın ziyareti sırasında “S-400’lerin satışının ele alındığını, tarafların ilgili olduklarını, görüşmelerin süreceğini” bildirmiş, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu da “Tarafların anlaşmaya varmaları halinde siparişlerin oluşturulması konusunun iki ülkenin ilgili bakanlıklarınca ele alacağını” söylemişti.

Bu açıklamalardan konunun o tarihlerde olgunlaşmakta olduğunu anlıyoruz. Bunu Milli Savunma Bakanlığı’nın geçenlerde duyurduğu üzere 11 Nisan 2017 tarihinde tedarik sözleşmesine imzaların atılması izlemiştir.

*

Bunu izleyen dönemde Erdoğan’ın bu konudaki ilk önemli açıklamalarından biri 24 Temmuz 2017 tarihinde gelmiştir. ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford’un Türkiye’nin S-400 almasını “endişe verici” bulduğunu belirtmesi üzerine, ErdoğanNiye endişe verici olsun, her ülke kendi güvenliği için belli tedbirleri almak durumundadır. Amerika ile de bu görüşmelerimizi yaptık. Ne yazık ki bunları temin edemediğimiz için ister istemez biz S-400’ler konusu üzerinde bir planlama yaptık ve adımı da atacağız” demiştir.

Haberin Devamı

Erdoğan, ertesi gün (25 Temmuz) partisinin grup toplantısında “Rusya Federasyonu ile bu konuda gerekli adımları attık, imzalar atıldı ve inşallah S-400’leri ülkemizde göreceğiz” diyerek imzanın atılmış olduğunu da duyurmuştur.

*

Cumhurbaşkanı, ardından 12 Eylül 2017 tarihinde Kazakistan’dan dönerken yaptığı bir açıklamada “İlgili arkadaşlarımız imzayı attılar, bildiğim kadarıyla kaporayı da verdiler. Bundan sonraki süreç de Rusya’dan bize aktarılacak kredi ile devam eden bir süreçtir” diye konuşmuştur.

S-400’ün üreticisi Rostec’in Başkanı Sergey Çemezov 27 Aralık 2017 tarihinde 4 adet batarya için 2.5 milyar dolar ödeneceğini açıklarken, bu bedelin yüzde 45’inin avans olarak, yüzde 55’inin ise Rusya’nın vereceği kredi ile ödeneceğini söylemiştir.

Haberin Devamı

Bu sözleri esas alırsak, Türkiye’nin 1 milyar 125 milyon dolar avans ödediği, Rusya’nın da Türkiye’ye 1 milyar 375 milyon dolarlık bir kredi açtığı anlaşılıyor. Açılan kredi aslında Putin’in bu satışı cazip hale getirmek için sergilediği esnekliğe, daha doğrusu Rusya liderinin bu satışın gerçekleşmesini ne kadar önemsediğini gösteriyor.

*

S-400 alımı konusunda bugüne dek en detaylı açıklama Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından 27 Aralık 2017 tarihinde yapılmıştır. Bu metnin önemli bir noktası “İlk teslimatın 2020 yılının ilk çeyreğinde yapılmasının planlandığının” belirtilmesidir. Keza Rostec Başkanı Çemezov da teslimat için 2020 Mart ayını telaffuz etmiştir.

Haberin Devamı

Sonraki süreçte dikkat çeken bir gelişme ilk teslimatın 2020 Mart ayı yerine, 2019 Temmuz ayına, yani dokuz ay öncesine çekilmesidir. Öne alma 3 Nisan 2018 tarihinde Ankara’da yaptıkları görüşmede Erdoğan’ın Putin’e yaptığı önerisiyle ortaya çıkmıştır. Putin, düzenledikleri basın toplantısında, “Türkiye’nin S-400’lerin teslim süresinin kısaltılması yönündeki talebini kabul ettiklerini” açıklamıştır. Erdoğan da “Biraz da teslimatı erkene almak suretiyle Rusya bize olan samimiyetini çok daha güçlü hale getirdi” diye konuşmuştur.

Teslimat neden öne çekildi? Sistemlerin gelişinin 15 Temmuz darbe girişiminin üçüncü yıldönümüne denk getirilmesinin taşıdığı sembolizmi daha önce vurgulamıştık. Ayrıca şu noktayı da belirtebiliriz: Muhtemeldir ki, teslimatın 2020 Mart’ında yapılması Türkiye’yi bu tarihe kadar ABD’nin sürekli baskısı altında tutacak, engelleme girişimleri zemin kazanabilecekti. Erdoğan’ın oyun planı içinde teslimatı öne alarak bir anlamda bu baskıyı azaltmayı ve konunun bir şekilde kilitlenmesi tehlikesini önlemeyi hedeflediği de tahmin edilebilir.

Haberin Devamı

Kuşkusuz, öne alması bu nedenle ABD ile yaşanması kesin gözüken türbülansı da öne çekmek gibi bir sonucu da kaçınılmaz olarak beraberinde getirmiştir.

*

Not: Geçen cumartesi günü çıkan yazımda Savunma Sanayii Başkanı Dr. İsmail Demir’in ismindeki hata nedeniyle kendisinden özür dilerim. S.E.

Yazarın Tüm Yazıları