İlk adım Menbiç’te mi?

“Tampon bölge” kavramı, yakın zamanda ilk kez yılbaşından bir gün önce 30 Aralık’ta Güney Carolina Cumhuriyetçi Parti Senatörü Lindsey Graham’ın Beyaz Saray’da Başkan Donald Trump ile görüşmesinden sonra yaptığı açıklamada ortaya çıktı.

Haberin Devamı

Şöyle dedi Graham:

Başkan Trump, ABD askerleri Suriye’den çekilirken Türkiye’nin Kürt YPG güçleriyle çatışmamasını sağlamayı ve NATO müttefikine (Türkiye) kendi
çıkarlarını koruyabilmesi için bölgede bir tampon bölgeye sahip olmasını taahhüt ediyor.”

Bu fikrin daha sonra kamuoyu önünde resmen bir öneri olarak Türk tarafının önüne getirilmesi, Trump’ın 13 Ocak tarihinde “Türk ekonomisini yıkıma uğratma” tehdidini telaffuz ettiği ünlü tweet mesajı aracılığıyla oldu. Mesajın bütün problemli içeriğine karşılık, Trump’ın bu paylaşımda “güvenli bölge”den söz etmiş olması Ankara’da önemli bir esneklik işareti şeklinde değerlendirildi.

Graham’ın geçen hafta sonuna doğru Ankara’ya yaptığı ve olumlu mesajlara sahne olan ziyarette de gündeme gelen konulardan biri 30 Aralık’ta Beyaz Saray bahçesinde ‘tampon bölge’ diye ifade ettiği ‘güvenli bölge’ meselesiydi.

Haberin Devamı

ABD’li senatörün Ankara’daki şu sözlerinin altını çizmeliyiz:

“(ABD Genelkurmay Başkanı) General Dunford’un YPG unsurlarını buradan uzaklaştıracak Türkiye’nin kendisini tehdit hissetmeyeceği yönünde bir planı var. Bu bölgede Türkiye’nin ulusal güvenlik kaygılarını giderecek bir plan oluşturabiliriz. Tüm bunları yaparken geçmişte bize yardım eden insanların kaygılarını da gidermiş oluruz.”

Görüleceği gibi Amerikan tarafının ‘güvenli bölge’ tasarımı iki ayak üzerine kurulu bir dengeye dayanıyor. Bunlardan birincisi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olan YPG unsurlarının sınır hattından uzaklaştırılması, dolayısıyla bu grupların Türkiye’ye dönük bir tehdit olmaktan çıkarılması...

İkincisi, DEAŞ’a karşı yürütülen mücadelede ABD’nin müttefiki olarak görev alan YPG kadrolarına Türkiye’den bir saldırı gelmesinin önlenmesi. Planın bu boyutu, Amerikalıların Türkiye’nin YPG’yi hedef alabilecek herhangi bir askeri harekâtını askıya alması beklentisini taşıdıklarını gösteriyor.

Burada karşımıza çıkan birinci kritik soru, silahlı YPG unsurlarının Dunford’un planladığı gibi sınırdan uzaklaştırılırsa, ne kadar güneye çekilecekleri ve nereye yerleştirilecekleri meselesidir.

Haberin Devamı

Daha az önemli olmayan, Türkiye açısından kritik ikinci bir soru var. Fırat’ın doğusundaki Türkiye sınırına bitişik iki ‘özerk kanton’daki yerel meclislerde ve askeri konseylerde görev üstlenen PYD/YPG unsurlarının akıbeti ne olacak?

ABD YPG’yi sınırdan uzaklaştırma güvencesini verdiği takdirde, Kobani’den Kamışlı’ya kadar sınır boyunca uzanan yerleşimlerde yerel düzeydeki bütün yönetim organlarının kompozisyonlarının gözden geçirilmesi gerekecektir. Bu sorular Menbiç açısından da geçerlidir.

Graham’ın açıklamasındaki kayda değer unsurlardan biri Fırat’ın doğusundaki ‘güvenli bölge’nin uygulanması ile Fırat’ın hemen batısındaki Menbiç’i irtibatlayarak, ‘Menbiç Yol Haritası’nı ‘ilk adım’ olarak göstermesidir.

Haberin Devamı

ABD’li Senatör şöyle konuşuyor:

“Benim öngördüğüm güvenli bölgenin, Menbiç yol haritası ortaya konmadan hayata geçmesi mümkün görünmüyor... Menbiç yol haritası, yakın vadede başarıya ulaştırılması gereken en önemli şeydir. Ümit ederim ki Trump, DEAŞ’ı ortadan kaldırırken yavaşça Suriye’den çekilir ve bir güven arttırıcı önlem olarak Menbiç yol haritasını uygular. Böylece YPG unsurları Menbiç’ten temizlenir ve Türkiye ile çalışarak bölgeyi gerçek halkına teslim edebiliriz. Bunu yapmazsak çekilmemiz Türkiye için büyük zorluklar yaratır.”

 ‘Menbiç Yol Haritası’, Türkiye ile ABD arasında geçen yaz başında kararlaştırılan ancak tümüyle hayata geçirilmemiş olan bir mutabakat metni. Bu mutabakatın Türk ve ABD askerlerinin Menbiç’te ortak devriye yapmalarına ilişkin ayağının geçen kasım ayında bir hayli gecikmeli olarak uygulamaya başlanmasına karşılık, YPG’nin Menbiç’ten çıkartılması ve Menbiç’te yeni bir yerel meclis oluşturulmasına dönük ikinci ve üçüncü ayakları hayata geçirilmiş değil.

Haberin Devamı

Yol haritasının ikinci ayağının önemli bir boyutu Menbiç’in güvenliğinin Türkiye ve ABD tarafından ortaklaşa üstlenilmesiydi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Graham’ın ziyaretinden hemen sonra, önceki akşam Başkan Donald Trump’ı arayarak “Türkiye’nin Menbiç bölgesinde güvenliği vakit kaybetmeden devralmaya hazır olduğunubelirtmesi, Ankara’nın bu konuda hemen harekete geçmek istediğini gösteriyor.

Graham’ın Ankara’da ABD yönetiminin bilgisi çerçevesinde hareket ettiğini düşünürsek, önümüzdeki dönemde Menbiç’te bir ilerleme sağlanması beklenebilir.

 

Yazarın Tüm Yazıları