FETÖ’cü general kazasından çıkartılacak sonuçlar

Geçen Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) toplantısında tuğgeneralliğe terfi ettirilen Serdar Atasoy isimli bir askerin sonradan gözaltına alınması ve ardından FETÖ mensubu olduğunu itiraf etmesinin kamuoyunda tetiklediği tartışmalar genellikle iki eksende yürüdü.

Haberin Devamı

Tartışmanın birinci ekseni, önceki yazılarımızda değerlendirdiğimiz üzere, FETÖ bağlantılarından şüphe edilen bir asker hakkında adli makamlar tarafından yürütülen soruşturma sürecinin “kovuşturmaya yer olmadığına dair bir karar”la kapanabilmesidir. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 2019 yılında bu bağlantıyı tespit edemezken, geçen kasım ayı başında MİT’in uyarı yazısıyla başlayan bir süreçte yeniden soruşturma açıldığında, FETÖ bağlantıları bu kez delilleriyle ortaya konabilmiştir. İşin bu kısmı meselenin yargıyı ve istihbarat birimlerini ilgilendiren boyutudur.

Bu konudaki tartışmanın ikinci ekseni ise YAŞ’ı ilgilendiriyor. FETÖ soruşturmasının öznesi olmuş bir askerin nasıl olup da YAŞ’ta terfi aldığı sorusu vatandaşların zihinlerini karıştırıyor. Bu soruya verilen yanıt, savcılıktan hakkında çıkan -kovuşturmaya yer yok- kararıdır. Hukuk ölçüleri içinde hareket edilecekse bu kararın esas alınması gerektiği vurgulanıyor.

Haberin Devamı

Ancak böyle de olsa, terfi ettirilen kişinin sonradan FETÖ’cü olduğunun ortaya çıkması YAŞ’ta kullanılmış olan tercihin isabet derecesinin kamuoyunun gözünde kaçınılmaz olarak sorgulanmasına yol açmıştır.

YAŞ’TA ÇOĞUNLUK ARTIK SİVİL KANATTA

 Bütün bu tartışma bizi 23 Temmuz 2020 tarihinde yapılan son YAŞ toplantısına götürüyor. Anadolu Ajansı’nın aynı gün geçtiği habere göre YAŞ şöyle cereyan etmiş: YAŞ üyeleri önce Anıtkabir’i ziyaret etmişler. Ardından YAŞ toplantısı Erdoğan’ın başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde saat 12.15’te başlamış ve 45 dakika sürmüş. Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan YAŞ üyelerine bir öğle yemeği vermiş. Haberde yemeğin bir saat sürdüğü belirtiliyor.

Aynı gün AA’nın geçtiği bir diğer haberin fotoğrafında Cumhurbaşkanı Erdoğan YAŞ kararlarını imzalarken görülüyor. O sırada Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler masada Cumhurbaşkanı’nın iki tarafında oturmuşlar.

Yeni sistemde YAŞ’ın 12 üyesi var. Bunlardan sekizi sivil kanattan geliyor. Başkanlığı da yapan Cumhurbaşkanı’nın yanı sıra Cumhurbaşkanı Yardımcısı ile Milli Savunma, Dışişleri, Adalet, İçişleri, Hazine ve Milli Eğitim bakanları sivil kanattaki diğer üyeler. Asker kanatta ise Genelkurmay Başkanı’nın yanı sıra Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanları yer alıyor.

Haberin Devamı

45 DAKİKADA 68 TERFİ GÖRÜŞÜLEBİLİR Mİ?

Cumhurbaşkanlığı tarafından toplantıdan sonra yapılan açıklamaya göre, YAŞ’ta 17 amiral ve general bir üst rütbeye, 51 albay ise general ve amiralliğe yükseldi. Yani bu rütbelerde toplam 68 terfi söz konusu. YAŞ kararları çerçevesinde 35 general ve amiralin görev süreleri bir yıl uzatılırken, 30 general ve amiral kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edildi. Ayrıca, 294 albayın da görev süreleri iki yıllığına uzatılmış.

AA’nın haberinde YAŞ’ın 45 dakika sürdüğüne ilişkin bilgiyi hatırlarsanız, bu kadar çok sayıda general/amirali ilgilendiren bütün bu kararların hepsinin bu kadar kısa bir süre içinde mi alındığını haklı olarak merak edebilirsiniz.

Haberin Devamı

Bir an için emekliliğe ayırma ve görev süresini uzatma kararlarının YAŞ öncesinde yapılan danışmalarda kesinleştirilmiş olduğunu, yalnızca terfilerin YAŞ’a bırakıldığını varsayalım. Bu varsayımda bile toplam 68 terfi hesaba katıldığında, dosyası görüşülen her bir general/amiral ya da general/amiral adayına 45 dakika içinde bir dakika bile ayırmak mümkün değil. Böyle bir senaryoda ortalaması alındığında her bir terfi dosyası başına yaklaşık 40 saniye düşüyor.

Buradan hareketle mantıksal bir çıkarımda bulunursak, YAŞ kararlarının büyük ölçüde toplantıdan önce şekillendirilmiş olduğu savını ileri sürmek hata olmaz.

ESKİ MODELDE ÇOĞUNLUK ASKERLERDEYDİ

Haberin Devamı

 Bugün geçmiştekinden çok farklı bir YAŞ sistemi işliyor. Parlamenter demokrasi döneminde YAŞ’a başbakan başkanlık etmekle birlikte, orgeneral rütbesindeki askerlerin hepsinin YAŞ üyesi olması sonucu askerlerin çoğunlukta olduğu bir yapı işliyordu.

AK Parti döneminde özellikle 2010 sonrasında siyasi otoritenin de zaman zaman terfilerle ilgili bazı tercihlerini vurgulaması ya da itirazlarda bulunması sonucu belli sıkıntılar  yaşanabiliyordu. Kumpas davaları döneminde yargılanan generallerin durumu nedeniyle YAŞ toplantılarında askerlerle sivil kanat arasında ciddi sorunlar yaşandığı hatırlardadır.

15 Temmuz 2016 kalkışması öncesi döneme bakıldığında YAŞ toplantıları genellikle üç gün gibi bir zaman dilimine yayılabilmekteydi. Terfilerde adayların dosyaların tek tek ele alınıp oylanması gibi bir gelenek izleniyordu.

Haberin Devamı

Darbe girişiminden sonra AK Parti iktidarının attığı adımlardan biri YAŞ toplantılarının süresinin sınırlanması ve yapılan bir hukuki düzenlemeyle 2017’de kurulun kompozisyonunda çoğunluğun askerlerden sivillere geçmesi oldu. 2018 yılında başkanlık sistemiyle geçişle birlikte de sivillerin çoğunlukta olduğu yapı devam etti. Benzer şekilde YAŞ toplantılarının süresi bir hayli kısaldı.

ESKİ YAŞ MODELİNDE YÜKSELEN FETÖCÜLER

 Evet, geçmişteki sistem adayların YAŞ’ta titiz bir şekilde incelenmesini mümkün kılıyordu. Gelgelelim meselenin şu yönünü de görmezlikten gelemeyiz. Kumpas davalarının sonucu yapılan geniş tasfiyelerin de sonucu olarak özellikle 2009 sonrasında bütün dikkatli tarama süreçlerine rağmen, terfi edenlerin azımsanmayacak bir bölümü 15 Temmuz darbe girişiminde görev alan FETÖ mensupları çıkmıştır.

Bunlar arasından darbe gecesi suçüstü yakalanan birçok general/amiral çıkmıştır. Bunu görebilmek için 15 Temmuz gecesi salt Akıncı Üssü’ndeki tabloya bakmak yeterlidir.

YENİ MODELDEKİ AKTÖRLER

 15 Temmuz tecrübesi, YAŞ’taki karar alma mekanizmasının köklü bir şekilde yeniden tanımlandığı bir yapıyı beraberinde getirdi. Gözlendiği kadarıyla yeni yapının, kararların büyük ölçüde YAŞ’a gelmeden önce işleyen süreçlerde olgunlaştırıldığı bir mekanizmayı içerdiği anlaşılıyor.

Her halükârda YAŞ’a giren adayların sicil dosyaları bağlı bulundukları kuvvetlerde amirleri tarafından tutulduğuna göre, kanaati öncelikle önem taşıyan kesim bu askerlerin sıralı komutanlarıdır. Dolayısıyla, listelerin hazırlanmasında kuvvetlerin devrede olmaması düşünülemez.

Bu arada, başkanlık sistemine geçilmesiyle birlikte TSK ile ilgili yetkilerin büyük ölçüde Milli Savunma Bakanlığı’nda toplandığını da önemli bir faktör olarak denkleme koymamız gerekiyor. Ve nihayetinde hazırlık aşamasında bütün listelerin Cumhurbaşkanlığı’na gitmesi, karar alma mekanizmasında son sözün söylendiği makamı gösteriyor.

Burada karar alma mekanizmasında süreçlerin nasıl işlediği hususunda en azından kamuoyu açısından yeterince açıklık yoktur.

KISSADAN HİSSE ÇIKARMAK GEREKİRSE

Serdar Atasoy vakası, bu sistemde de pekâlâ ciddi kazalar yaşanabileceğini göstermiştir. YAŞ’ta terfi eden bu askerin Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın İstihbarat Başkanlığı gibi en kritik makamlarından birine atanabilmiş olması, meselenin en düşündürücü yönlerinden biridir. Neyse ki bu göreve başlatılmamış olması, bu tasarrufun sakıncalarının daha o noktada sistem içindeki bazı aktörler tarafından fark edildiğine işaret ediyor.

Yaşanan bu kazada ilgili kurumların ve aktörlerin kendileri açısından gerekli sonuçları çıkartmaları beklenir. Ayrıca, FETÖ mensuplarının hâlâ sistemde var olduklarını, hatta yükselebildiklerini anlamak açısından da bu hadise yeteri kadar göz açıcıdır.

Çıkartılması gereken bir diğer kritik sonuç, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde liyakatin, askerlik mesleğinin kendisine özgü profesyonel ölçülerinin her şeyin üstünde tutulacağı, bunu sağlayacak objektif takdir ölçülerinin yerleşeceği bir sistemin oluşturulması gereğidir. Bu yapılabildiği takdirde, YAŞ’ın kaç dakika sürdüğü, toplantıya kaç kişinin katıldığı zaten tali bir mesele haline gelir.

Yazarın Tüm Yazıları