COVID-19’la mücadelede kritik eşik aşılıyor

Salgının patlak vermesinden sonra galiba ilk kez koronavirüs COVID-19 tehdidi karşısında ihtiyatı elden bırakmadan iyimser olmamızı haklı çıkartabilecek bir tabloyu buluyoruz önümüzde.

Haberin Devamı

Yeni konan tanılardaki azalma eğiliminin sürmesi, raporlanan günlük bazdaki ölümlerin sayıca düşüşe geçmesi, yoğun bakıma alınan ya da entübe edilen hasta sayılarındaki gerileme gibi bütün göstergeleri yan yana getirdiğimizde, kritik dönemecin aşılmakta olduğunu söyleyebilmek mümkün.

ÖLÜM VAKALARINDA DÜŞÜŞ YÖNELİŞİ

 Bu iyimserliği somut veriler üzerinden göstermeye çalışırken vurgulamamız gereken faktörlerden biri, yeni vakaların artış oranının kendisini tekrarlayan bir kalıp içinde düzenli bir düşüş eğrisine girmiş olmasıdır.

Rakamların ilk günden itibaren seyrine bakıldığında, gün başına en çok tanı konan tarih 5 bin 138 vakayla 11 Nisan’dır. Sonrasında 10 Nisan kargaşasının yol açtığı geçici bir hareketlilik istisna tutulursa, yeni vakaların ortaya çıkışı 13-19 Nisan haftasından itibaren genellikle bir düşüş çizgisi izliyor. Günlük yeni tanı sayısı önceki gün itibarıyla 2 bin 357’ye kadar inmiştir. Dün akşam açıklanan rakam 2 bin 131 oldu.

Haberin Devamı

Keza ölüm hadiselerinde günlük olarak en yüksek eşik 127 vakayla 19 Nisan günü kaydedilmiştir. En çok kaybın en çok vakanın tespit edildiği tarihten 8 gün sonra gerçekleşmesi dikkat çekici bir veri olarak not edilmelidir. Ancak önemli olan, günlük kayıpların bu tarihten sonra istikrarlı bir şekilde düşmesidir. Bu sayı ilk kez önceki gün itibarıyla 100 eşiğinin de altına inerek 99 olmuştur.

Burada altını çizmemiz gereken olumlu bir yöneliş, Türkiye’nin test kapasitesi güçlenirken testlerin pozitif çıkma oranının bir ara oturduğu yüzde 15’ler aralığından aşağı düşmesidir. Bu oran geçen hafta yüzde 10’un da altına düşerek yüzde 7.81’e kadar inmiştir.

 ZOR DÖNEMEÇ GERİDE KALIRKEN

 Karşımızdaki tabloda en ferahlatıcı gelişmelerden biri yoğun bakımdaki hasta sayısında gözlenen düşüştür. Yoğun bakımda tedavi görenlerin sayısı 19 Nisan’da 1.922’e çıkarak zirve yaptıktan sonra düzenli bir şekilde gerilemeye başlamış ve önceki gün itibarıyla 1.776’ya inmiştir. Keza ‘entübe edilen’ hasta sayısında da en yüksek eşiğe 1.087 kişiyle 14 Nisan tarihinde ulaşılmıştı. Bu sayıda geçen hafta önce bin, ardından 900 eşiklerinin altına inilmiştir.

Haberin Devamı

 Aynı zamanda iyileşenlerin virüsle enfekte olan vatandaşların toplamı içindeki oranı kuvvetli bir artış hızıyla yukarı doğru seyrini koruyor. İyileşenlerin oranı 13-19 Nisan haftasının sonunda yüzde 13.87 iken, geçen hafta bitiminde bu oran yüzde 26.45’e yükselmiştir. Geçen cuma gününden bu yana günlük iyileşen hasta sayısı yeni konan tanı sayısının üstünde çıkmaktadır.

Bütün bu verileri yan yana koyduğumuzda Türkiye’nin COVID-19 ile mücadelede en zor dönemeci geride bırakmakta olduğunu söylemek hata olmaz. Geride bıraktığımız 13-19 ve 20-26 Nisan haftaları aktardığımız rakamlar ışığında bu belirgin kırılmanın yaşandığı zaman kesitine işaret ediyor.

Haberin Devamı

10 NİSAN KARGAŞASININ RAKAMLARA YANSIMASI

 Eğer 10 Nisan gecesi tanık olduğumuz kargaşa yaşanmamış olsaydı muhtemelen burada rakamlar üzerinden gösterdiğimiz tablo göreceli olarak bir nebze daha iyi bir durumda olabilirdi. Rakamlara bakılırsa o gece marketlerde yaşanan izdiham COVID-19 vakalarında korkulan boyutlarda bir sarsıntı yaratmamıştır. Ancak veriler incelendiğinde -bir patlama olmasa da-
radar ekranında yine de bir hareketliliği tespit edebilmek mümkündür.

Şöyle açıklayalım. 10 Nisan tarihine geldiğimizde vakalardaki artış bütün hızıyla sürmekteydi. Ancak vakalardaki artış ardından bir düşme yönelişine girmiş, günlük 4 bine kadar inmiştir. Bunu izleyen günlerde bir ara 16 Nisan’da 4 bin 801’e çıkmış, hemen ertesinde yeniden 4 bin eşiğine doğru düşüşe geçmiş, hatta 18 Nisan’da 3 bin 783’e kadar inmiştir.

Haberin Devamı

Vakalardaki düşüş çizgisi bu şekilde yol alırken 20 Nisan’da (kargaşadan 10 gün sonra) günlük vakalar birden 4 bin 674’e çıkmış, 21 Nisan’da buna yakın bir hatta 4 bin 611 düzeyinde seyretmiştir. Eğrinin yönünü yeniden yukarı çevirmesi şeklinde dikkat çeken bir hareketle karşılaşıyoruz burada.

Gelgelelim, eğri 22 Nisan’da yine sert bir şekilde 3 binli rakamlara inmiş, ardından geçen haftayı 26 Nisan’da 2 bin 357 rakamıyla bitirmiştir.

Özellikle 20-21 Nisan aralığı içinde yeni tanılarda gözlenen yukarı doğru hareket 10 Nisan kargaşasının bir uzantısı olarak görülebilir.

KRİTİK PSİKOLOJİK EŞİK GEÇİLİYOR

Çekilen bütün sıkıntılara, karşılaşılan bir dizi olumsuzluğa, hâlâ yüksek rakamlarda devam eden insan kayıplarına rağmen, Türkiye’nin koronavirüs felaketini çok şiddetli bir şekilde yaşamakta olan İtalya, İspanya ve Fransa gibi birçok Avrupa ülkesi ile kıyaslandığında, bu süreci daha düşük bir yoğunlukta geçirmekte olduğunu teslim etmeliyiz. ABD ile kıyaslarsak şu noktayı kaydedebiliriz: ABD’nin yalnızca geçen salı günü 2 bin 624’e ulaşan günlük kayıp toplamı, Türkiye’nin o gün itibarıyla 2 bin 259 olan bütün süreç içindeki toplam kayıp rakamının da üstündedir.

Haberin Devamı

Türkiye’nin, vaka sayısında küresel sıralamada yedinciliği korurken, test kapasitesinde bu hafta muhtemelen 1 milyon düzeyine çıkarak ABD, Rusya, Almanya ve İtalya’dan sonra en çok test yapan beşinci ülke konumuna girmesi kuvvetle muhtemeldir.

Burada üzerinde durmamız gereken nokta, mevcut yönelişler korunduğu ve bir gevşeme sonucu tersyüz edilmediği takdirde Türkiye’nin COVID-19 ile mücadelesinde zemin kazanmakta olduğudur. Kuşkusuz, bu hususu belirtirken ölüm vakalarının raporlanmasında esas alınacak ölçütler gibi tartışılması gerekli bazı önemli konuları göz ardı etmemeliyiz.

Ancak bütün bunlara rağmen, haftalardır süren belirsizliğin ardından rakamlardaki iyileşme yönelişiyle birlikte Türkiye’nin bu felaketi aşacağı yolunda bir özgüven duygusunun güçlenmekte oluşunun değeri azımsanamaz. Bu anlamda virüsle mücadelede, rakamlar bir tarafa, kritik psikolojik eşiğin de geçilmekte olduğunu söyleyebiliriz.

Yazarın Tüm Yazıları