Yeşim Salkım Hanım’ın taneleri

Tamirane’den teklif geldi: Ünlülerle halka açık sohbetler yapıyorlarmış, böylece Anadolu’da ödeneği kesilen üniversite konservatuvarlarına müzik enstrümanları yolluyorlarmış. Hemen kabul ettim... Nazım, Yeşim Salkım’a geçti. İşte 50’sine sağlam merdiven dayanış bir müzisyenle o sohbetten bende yer edenler....

Haberin Devamı

Yeşim Salkım Hanım’ın taneleri

◊ 48 yaşımdayım. Müziğin içine doğdum. Babam müzisyendi. Zeki Müren’in kucağında fotoğraflarım var. Ama müzisyen olmamın bununla ilgisi yok. Zaten doğduğumuzda müzikle doğuyoruz. Bağırmak, ses çıkarmak da müziktir aslında. İnsanın bedenini enstrüman olarak kullanmasıdır.
◊ Babam, “Müzik işine girme, üzülürsün” derdi. Haklıymış adamcağız. “Keşke girmeseydim” dediğim çok zaman oldu. Çünkü artık iyi müzik yapıldığını düşünmüyorum. Azınlıkta.
◊ Safiye Ayla’yı çok okudum, araştırdım. Tanıdığım, Şırnaklı bir duvar ustası var. Oğlu sekiz yaşında. Chopin çalıyor çocuk. Müzik için çok iyi bir ailede doğmanız, çok iyi eğitimler, özel okullar gerekmiyor. Bu resim için de tiyatro için de geçerli.
◊ Konsere çıktığımda “İnşallah şarjınız biter” diyorum: “Ya boyun fıtığı olacaksınız, ya bel fıtığı...” Diye diye öğrettik, insanlar açmıyor artık telefonlarını. Bırak, anı yaşa. Çekiyorsun da napıyorsun, zaten sileceksin üç gün sonra.
◊ Müzikte 34’üncü yılım. 22 albümüm var. Yüksek lisansım psikoloji üzerine. Müzisyen olmasam herhalde mesleğimi yapardım.
◊ 90’larda ne oldu, tam bilmiyorum. Yeni başlamıştım. Küçük bir kızım vardı. Para kazanmak derdindeydim. Piyanist şantörler ve arabeskten vardı... Müzikte ikinci yeni ortaya çıktı. O dönemin özelliği, herkesin bir rengi vardı. Şimdi ayıramıyorsun, Gülşen’e benzeyen 10 kişi sayarım sana. Radyoda ayıramıyorsun.
◊ Mehmet Erdem... Adam, “Ben çalgıcıyım” diyor. Fakat Sezen’in zoruyla şarkı söyledi. Bence söylemeli mi, hayır. Çünkü şarkı söyleyemiyor. Bunu kendi de kabul ediyor.
◊ O ünlü müzik kanalı gibi diğer hepsi de teker teker kapanacak. Kapanacağını zaten söylemiştim. Birisi çıkıyor “Ben fenomenim” diye DJ oluyor. Peki on yıllarını bu işe vermiş DJ’ler ne olacak? Herkes kendi işini yapsın.
◊ Biz bir şey yapmadık müzisyenler olarak. Olduğumuz yerde durduk. Eğer müzisyenlerin posterlerinin yerini oyuncular aldıysa bu bizim suçumuz değil. Dikkat ediyor musunuz, şimdi de dizi oyuncuları albüm yapmaya başladı. Çünkü niye? Şimdi de diziler bitiyor.
◊ “Eski” diyorlar... İyi de çay bile demlenince güzel oluyor. Eski ve yeni ne kadar yan yana gelirse o kadar güzel olur. Ama bizde böyle bir şey yok. Hele müzikte, hiç...
◊ Magazinin göbeğine oturmak, benim seçimim değildi. Biraz sivri bir tipim. Birileri mutlu olsun diye konuşmam. Böyle büyütüldüm.
◊ Sosyal medyada yalan bir dünya. En iyi vatandaş benim, en iyi evlat benim, en iyi bilmem ne, benim... Bütün kusurlarımı kapatıyorum.
◊ En büyük başarısızlığım, üç buçuk sene yurduma girememiş olmam. O sırada küsmem, kabuğuma çekilmem. Keşke o dönemde mücadele etmeye devam etseymişim.
◊ Bugünkü gençler kendi başlarının çaresine baksınlar. Biraz acı ama durum bu: Türkiye’de işler değil ilişkiler önemli. Şirketlere, tekellere teslim olmasınlar.
◊ Aleyna Tilki, Edis bence çok başarılı. Canlı müzik söyleyebiliyor bu çocuklar. Yok ödül törenine gelmedi, yok Fashion Week’e sakızla gitti diye eleştiriliyorlar. Daha çok gençler, normal bunlar. Tarkan da “Çişim var” dememiş miydi?

Yazarın Tüm Yazıları