Eurovision’da finale kalan Serhat Hacıpaşalıoğlu kimdir?

Türkiye altı yıldır Eurovision’u boykot ediyor ama bir Türk, finale kalmayı başardı. San Marino, Avrupalı Türkler’den nüfusun birkaç katı oy alırsa şaşırmayın.

Haberin Devamı

Hacıpaşalıoğlu’yla iki sene önce röportaj yapmıştık. “It’s Raining Man, hallelujah” şarkısının sahibi Martha Wash’la ortak proje yapıyordu. Röportajda onun bölümü ABD’li efsanenin yanında ezilmişti. Madem Eurovision’da San Marino adına yine finale kaldı, hadi o bilgileri ve fazlasını hatırlayalım...

◊ RİZİKO: Türkiye’nin gelmiş geçmiş en kaliteli yarışma programlarından birini sundu. Sonra kendisi de Passaparola’ya katıldı, soruları bir bir bildi.
◊ DİŞ HEKİMİ: Trabzonlu. Alman Liseli. Diş hekimi. Dans konusunda ödülleri var. Organizasyon ve menajerlik yapıyor. Liselerarası müzik yarışması KASDAV’ın yapımcısı.
◊ SİGARA KARŞITI: Bir devlet lisesine kütüphane yaptırmış. Sigara içmiyor, yakınında içirmiyor. 2016’da “Je m’Adore” şarkısıyla San Marino’yu temsil etti.
◊ LİSTE BAŞI: Martha Wash şarkıyı düet olarak birlikte yorumlamak için İstanbul’a geldi. “Pistlerin Kraliçesi” Wash, onun için “Avrupalılar şarkıyı anlamadı galiba” dedi. Düet liste başlarına çıktı.
◊ ALTINCI YIL: Hacıpaşalıoğlu bu yıl yeniden San Marino’yu temsil ediyor ve finale kaldı. Türkiye yarışmayı altı yıldır boykot ediyor.
◊ TÜRKÇE SÖZLER: Ama şarkısının sonunda Türkçe konuşan, basın toplantısına Türk bayrağıyla çıkan bir yarışmacımız var.
◊ AVRUPALI TÜRKLER: O kadar özlemişiz ki bu nostaljik heyecanı, eğer Hacıpaşalıoğlu Avrupalı Türkler’den San Marino nüfusunun birkaç katı oy alırsa şaşırmayın.

Haberin Devamı

Pencereden kayıp giden iki hayat

Bu hafta pencereden düşme sebebiyle hayatını kaybeden iki gençle içimiz dağlandı.
Biri, üniversite öğrencisi Şule Çet. Sanıkların mahkeme sırasında acılı babasına “Sen de kızına sahip çıksaydın” dediği iddia ediliyor. Eğer doğruysa ne korkunç bir durumla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.
Diğeri, oyuncu sevgilisi Yeşim Gül’ün evinde camdan düşme sebebiyle ölen pandomim sanatçısı Serdar Peçen.
Pandomim sanatçısıydı çünkü işitme engelliydi.
Tek tek bütün fotoğraflarına baktım. 28 yaşında, su gibi, pırıl pırıl bir çocuk.
Ailesi, onu kredi borcuna sokan eski sevgilisi yüzünden intihar ettiğini iddia ediyor.
Eski sevgiliyse ayrıldıklarını, barışmak için geldiğinde kabul etmediği için intihar ettiğini...
Sebep hangisi olursa olsun. İster aşk ister para. Değer miydi be Serdar?
Hangi para, hangi ayrılık senin güzel canından kıymetli olabilir ki?
Karar anında ne düşündün bilmiyorum. Belki eski sevgilinin evinde intihar ederek onu ömür boyu cezalandırmak istedin.
Hâlâ kendime soruyorum: 5-10 sene sonra gülüp geçeceğin şeyler için değer miydi?

Yazarın Tüm Yazıları