Reşat Kutucular

Kültürpark güncelleme 1.0

20 Ekim 2016
Bu fotoğraf Kültürparka Dokunma grubu üyesi Tolga Uşaklı tarafından 17 Ekimde dronela çekildi. Teşekkürler Tolga...

 

Bu hangarlar kalksın orası da yeşil olsun istiyoruz. Çok şey mi istiyoruz? 

 

İlk başlarda bir kaşık suda fırtına kopardığımızı söyleyenler oldu. 

 

Biz Kültürpark İzmir'in maddi manevi en büyük değeridir dedik. Yeni proje bazında oraya yapılacak her türlü müdahale önemliydi, tüm muhtemel etkileri yakından izlenmeliydi.

 

Yazının Devamını Oku

Aslında

6 Eylül 2016
Aslında Urla'da neredeyse dört aydır ağır aksak giden Sanat sokağının yenilenmesi projesiyle ilgili rahatsız olacak bir şey yok.

Türkiye'de olur böyle şeyler. Belediye ne yapsın? Ha yazın sıkıntı çektiyse de esnaf biraz daha sıkacak dişini. Benim gibi bunu mesele etmeye ne hacet! Hayırlısıyla kışa tamamdır her şey...

 

Aslında İzmir Büyükşehrin Kültürpark’a yapmak istediği yenileme çalışması da güzel, hoş. Yani henüz avan proje üzerinden konuşuyoruz. Proje daha bütçelenmemiş ama olsun. Belli ki sunumlar için çok çalışılmış. Neyse, oraya ille de yapılmak istenen kültür ve sergi binasından tırsmamız ben ve benim gibilerin paranoyası olsa gerek.

 

Biliyor musunuz aslında İzmir'in bir takım sponsorların itmesiyle tanıtımının yapılması da iyi bir şey. Bu sponsorlukların arka planında başka şeyler aramak bizim şüpheciliğimiz. Yoksa duruşu belli, tarihsel kimliği belli bu kenti kolay kolay satın alamayacaklarını herkes bilir.

 

Aslında farkındayım; hem bu kent, hem bu ülke benim gibi müzmin karamsarlardan çok çekiyor. Her şeye muhalefet, her şeye itiraz... Sürekli şeytanın avukatlığı!

 

Yazının Devamını Oku

Gittim bilgilendim yazdım

31 Ağustos 2016
 Pazartesi öğlene doğru Büyükşehir Basın Danışmanı Reşat Yörük aradı.  “Büyükşehir eski Pakistan pavyonunda Kültürpark projesiyle ilgili bir masa kurdu.  Uygunsan orada sana son bilgileri geçebiliriz” dedi. 

Büyükşehir bir süredir bizim 15 bin üyeli Kültürparka Dokunma Facebook grubunun “doğru bilgilenmediğini” düşünüyordu.  Ancak bilgilendirme konusunda da çok istekli görünmüyordu.  

 

Tek başıma davet ettikleri için bir an tereddüt ettim.  Grubumuz şimdiye kadar çok sağlam bir ekip çalışması sergilemişti. 

 

Yine de sevgili Reşat’a “tamam, olur, saat ikide buluşalım” dedim.  Grubun lokomotiflerinden Ayşen Tekşen’e de bilgi verdim.  Bilgilenelim bakalım deyip yola düştüm.

 

Mekana vardığımızda bizi Proje ve Etüt Daire Başkanı Hülya Arkon ile “görseli zengin bir sunum” karşıladı. 

 

Yazının Devamını Oku

Sevgili gençler,

27 Ağustos 2016
Bu mektubu sizi uyarmak için yazıyorum. Belki farkındasınız, belki değilsiniz. Bugün içinde yaşadığınız ekonomik iklim sürdürülebilir değil. Gelecek yıllarda bunun faturası ama sert ama yumuşak bir şekilde karşınıza dikilecek, bilesiniz.

Gençler derken 30'lu yaşlardaki ve daha genç arkadaşları kastediyorum. Bu yaş grubu henüz ciddi bir ekonomik krize denk gelmiş değil.

 

En son yaşanan küresel boyuttaki 2008 krizinin yereldeki etkisi sınırlı oldu. Pek hissedilmedi.

 

Bu ülkede son esas kriz 2001'de yaşandı. Bugün 30'lu yaşlarda olanlar o günlerde çalışma hayatının ya başlarındaydı ya da henüz çalışmıyordu. Ayrıca üzerinden 15 yıl geçmiş bir krizden söz ediyoruz. Kaldı ki Türkiye ekonomisi o krizden bu yana hızlı bir büyüme temposu yakaladı. Kötü anılar çoktan soluklaştı.

 

Bizim nesilse ekonomik krizlerle yoğrulmuş bir nesil. O yüzden hep biraz temkinli, hep biraz karamsar, hep biraz tedirgin. Şimdilerde de Merkez Bankalarının itmesiyle döndürülen ekonomilerin ne tarafa evrileceğini tahmin etmekle meşgul.

 

Yazının Devamını Oku

Ayağımızı yere iyi basalım iyi olsun

13 Ağustos 2016
Vallahi sizin mahallede işler iyi gidiyor olabilir. Bizim mahallede öyle değil.

Zaten turizm, deniz taşımacılığı, perakende gibi sektörler inim inim inlerken karsızlık pek çok iş koluna sıçramışken ekonomi iyidir, iyi düşünelim iyi olsun demek neyi kurtarır ki?

Bakın, İzmir’in en prestijli alışveriş sokaklarından birinde aylardır boşalan dükkanlar artık dikkat çekici boyutlara vardı. Bugün itibariyle kabaca on dört dükkan kiracı bekler vaziyette. Oysa eskiden boşaldığının gecesinde yeni kiracı dekorasyona başlardı buralarda.




Tabii ki insanların alışveriş alışkanlıkları değişiyor diyebilirsiniz. Ya da bir sokak hep popüler kalmayabilir, olabilir. Zaten İzmir yıllardır sıkıntılı diyenler de çıkabilir. Ben yine de bu boş dükkanların önemli bir ekonomik gösterge olduğunu ve ciddi uyarı sinyali verdiğini düşünüyorum.

Yazının Devamını Oku

Başka bir Türkiye mümkün

22 Temmuz 2016
Geç saatlere kadar ertesi günkü termodinamik sınavına çalışmışız.  Topu topu dört beş saat uyku uyuyacağız.

Sabaha karşı asker odaya dalardı.  Kalk kalk kalk diyerek… Sıkıyönetim bu.  Takar mı senin sınavını? 

 

Yarım saat kalırlardı ama etkileri sabaha kadar sürerdi.  

 

Biz ki Bebek sırtlarında nispeten sakin bir üniversitede uslu uslu okuyorduk.    

 

12 Eylül sabahı Çeşme’de bir bekçinin “ihtilal oldu” diye uyarmasına kadar askerin gölgesini abartısız her gün hissettik. O sabahtan sonra asker bedenen tepemizdeydi.  

 

Yazının Devamını Oku

Güvenlik mi dediniz

15 Temmuz 2016
Nice’teki terör haberini ilk kez olaydan beş on dakika sonra Twitter’da gördüm. Hemen bizim haber kanallarına baktım. Bir şey yoktu. CNN ve Al Jazeera’da de durum farklı değildi.  

Kanallar yarım saat kadar sonra alt yazı geçmeye başladı. Sabaha karşı 4’e kadar da gelişmeleri zaplaya zaplaya izledim.

 

Gördüğüm şu: Kimse böyle bir şey beklemiyordu. Herkes hazırlıksızdı.

 

 

 

Bir uzmanın dediği gibi terör yaşanarak öğreniliyor ancak.  Uzaklarda bir yerlerde patlayan bombalar, kurşunlanan insanlar o kadar da önemsenmiyor.  Maalesef böyle.  Terör yaklaştıkça sahicileşiyor.

 

Yazının Devamını Oku

Tatilin tortusu

11 Temmuz 2016
6. sezon finalini yapan Game of Thrones dizisini biraz gecikmeli olarak gününe getirebildim. 

Karakter zenginliğiyle, o karakterler üzerinden yarattığı duygusallıkla, çok ölümlü olmasına rağmen iyi anlatılan hikayeleriyle, öngörülmesi zor akışıyla dizi büyük bir izleyici kitlesi yakaladı. Amerikan HBO kanalında şimdiye kadar en çok izlenen dizi olmuş. Bölüm bölüm seyirci sayısı milyon kişi olarak şöyle:  

2017’de 7 bölüm… 2018’de de 6 bölümle final yapması planlanıyormuş…

 

Lafı bizim dizilere getiremeden olmaz tabii ki.  Gördüğüm kadarıyla bizde son zamanlarda daha çok “uyarlama senaryolar” çekiliyor.

 

Oysa ülkede herhalde en az 60 milyon yazar var. Roman yazıyorlar, öykü yazıyorlar, deneme yazıyorlar, Facebook’ta hatta Instagram’da bile yazıyorlar…

Neden şöyle sağlam, özgün, ezber bozucu dizi senaryoları çıkmıyor hiç anlamıyorum. Hikaye desen her köşesinden çeşit çeşit hikaye fışkırıyor memleketin…

Yazının Devamını Oku