Seçime çok var

Dolmabahçe ve Taksim’de silahlı saldırı.

Elektriklerin kesildiği gün Adliye’deki kanlı olay... Hemen ertesi gün, Polis Müdüriyeti’ne baskın.

Cumartesi akşamı da Fenerbahçe kafilesine düzenlenen o vahşi sabotaj.

***

Bütün bunlar seçim güvenliğini tehdit edip ülkeyi kaos’a sürüklemek içinse, önümüzde daha 1 Mayıs kutlamaları var. Yani Devletle emekçilerin ezeli

rekabeti var... Seçim nedeniyle her etkinliği erteleyemeyiz ya...

Daha Gezi Direnişi’nin yıldönümü var.

Hangi birini, nasıl kontrol edeceksin?

Hadi maçları iptal ettin ve futbolda şiddeti önledin diyelim, iyi ama okulları kapatarak Maarifi yöneten o eski Nazır gibi, asayişi sağlamak için sokağa çıkma yasağı koyamazsın ki...

***

Memleketin çivisi oynamışsa, her taraf birden sallanır.

Peki, bu şekilde seçime gidilir mi?

Soru şu:

-Seçimi engellemek kimin işine yarar?

Buna cevap verebilecek bir kurum var mı? “Benim işime yarar” diyebilecek bir parti var mı? Yok.

En iyisi, seçimsiz demokrasi diyecektim ama Rektör atamalarından sonra vazgeçtim.

Geriye ne kaldı?

-Halkı feshetmek.

Yoo, o da olmaz.

Son ihtimal:

-Açık oy, gizli tasnif.

Bari yiğitlik bizde kalsın.