Pazar Kahvesi

Onun eğlence olarak sunduğu o iki kelime, şimdi Türkiye’deki yönetim biçimini tayin edecek: Evet-Hayır.

Ne var ki, o oyunda yarışmacıların bu iki kelimeyi kullanması yasaktı... Oysa şimdi, millete bu iki kelimeden birini ille söyletmek için tam 60 gün kampanya yapılacak.

***

Derdi ki yarışmacıya Erkan Yolaç:

- O iki kelimeyi kullanmayacaksınız. Kafanızı emme basma tulumba gibi sallayıp durmayacaksınız. Sorularıma makul cevaplar vereceksiniz. Mehter Marşı’yla gelip, İzmir Marşı’yla gideceksiniz. Hazır mısınız?

Zor bir oyundu.

Çoğu yarışmacı beceremezdi.

Çünkü evet-hayır, en çok kullanılan iki kelimedir. Ağzınızdan kaçıverir.

***

Gelmiş geçmiş referandumlara bakıyorum. 1961... 1982... 1987... Ve 2000’den sonrakiler...

Evetler galip gelmiş... Sorulan sorunun biçiminden midir bilemem. Belki de içeriğinden.

Şimdi 18 tane madde, ayrı ayrı oylanmayacak.

Hepsi birden...

Tek paket.

- Evet veya Hayır.

***

Fakat özeti şudur:

Partili Cumhurbaşkanı.

Gerçi partisiz olsa ne fark edecek?

Halkın seçeceği güçlü bir Cumhurbaşkanı, eski partisine sanki hükmedemez mi? Kim demiş?

Özal ve Demirel, hükmedemediler ama onlar mecliste seçilmişlerdi. Hele Abdullah Gül, tamamen Tayyip Erdoğan’ın şahsi tasarrufuydu... Erdoğan, Abdüllatif Şener’i işaret etseydi, Şener Cumhurbaşkanı olurdu. CHP de zaten bayıla bayıla oy verirdi.

Bunları yazıyorum ki neye evet neye hayır diyeceğimizi bilelim.

Tefrika gibi...

60 gün sürecek bu.