Paylaş
Bayramın henüz ikinci günündeyiz ama trafik kazalarındaki ölü ve yaralı sayısı, telaffuz edilemeyecek kadar yüksek.
Yazsan faydası yok, yazmasan gönül razı değil.
***
İstanbul bomboş.
Bir şehrin bu kadar boşalması için kaç insanın o şehri terketmesi lazımsa, belli ki o kadar insan yollara düşmüş. Sayısını artık siz hesap edin.
***
Siyaset de tatilde.
Koalisyon görüşmelerini bu kadar geniş bir zamana yaymak, parti tabanlarının bu işi hazmetmesi için olsa gerek.
Nitekim herkes yavaş yavaş “ne olacaksa olsun” çizgisine gelmeye başladı.
***
Şiddete ortak tavır için, 4 parti’nin bildiri yayınlayacak olması, iyi bir haber.
HDP’yle aynı kağıda imza atmak istemeyen çıkarsa ne yapalım? Her parti ayrı bir bildiriye imza atsın.
Buna da itiraz olur mu?
***
Unutmadan.
Hani şu meşhur laf var ya:
-Erdoğan, Anayasa çizgisine çekilsin.
Sakın ha, asıl o zaman diktatör olur işte...Zira bizim anayasa, Cumhurbaşkanlarına o kadar büyük yetkiler tanıyor ki, Allah muhafaza, isteseydi Ahmet Necdet Sezer gibi sürekli yere bakan biri bile diktatör olabilirdi... Hatta isteseydi, Demirel bile Çankaya’nın bahçesine bir fabrika kondurabilirdi.
Paylaş