Kritik günler

İki mühim mesele var.

Haberin Devamı

Aslında çok mesele var ama bu ikisi acil.

Birincisi... Yargı Reform Paketi.

Ekim ayında.

Meclis açılır açılmaz.

Geniş kapsamlı bir pakettir. Memnuniyet dalgası nereye kadar uzanır bilemem ama cezaevlerine de bir nefes aldıracağı anlaşılıyor.

.........

İkincisi... Güvenli Bölge konusunda “dananın kuyruğu...”

A planı olmazsa B, C planı.

Hem de ABD’den gelmesi muhtemel bir dizi tepkiyi, hatta öfkeyi göze alarak.

***

Her iki mesele ulusal bir duruş bekliyor. En azından bir katkı bekliyor.

Muhalefet, Yargı Reformu’na sırt verirse, hatta eksiğini gediğini tamamlayacak önerilerde bulunursa, toplumsal bir rahatlama sağlarız. Yani “hak hukuk adalet” diye bağırmak kadar “üretim”e de katılmak lazım.

Birinci mesele bu.

***

Gelelim ikinci meseleye.

Güvenli Bölge...

Ve 10 gün içinde “Türkiye’nin son kararı.” Yani çeyrek var.

Haberin Devamı

Muhalefet ne düşünüyor acaba? Bir tavsiyesi bulunuyor mu? Yani “Suriye bataklığında ne işimiz var”dan gayrı söyleyebileceği şeyler yok mu?

Muhakkak vardır.

***

Muhalefet diyebilir ki:

-Fikrimizi sorarlarsa söyleriz.

Yoo... Sormalarını beklemek lüzumsuz. Hayati bir mesele bu. Ama muhalefete mutlaka ayrıntılı bir bilgi vereceklerdir sanırım. Belki istişareyi bile düşünebilirler.

Düşünmeleri lazım.

Öyle ya.

Bu konuyu Ruhani’yle, Putin’le konuşup da Kılıçdaroğlu’yla hiç konuşmamak olur mu?

Yazarın Tüm Yazıları