Dünkü İstanbul

Sırf dün değil.

Haberin Devamı

4-5 gündür böyleydi İstanbul.

Beşiktaş yine Saraylı, Kuzguncuk yine pek nazlı, Maçka pek beyefendi,

Küçüksu yine mesire, Suadiye yine âsude’ydi.

***

Hele dünkü İstanbul...

Trafikte pek seyrek gözüken arabalar, görgülü bir şehrin sanki vitriniydi. Saygılı sürücüler kornaya asla basmıyor, terbiyeli insanlar ona buna omuz atmıyor, güzel kızlar sağa sola yılışmıyordu. Yolda telefonla konuşanlar bile enderdi.

-?İstanbul vallahi harikaydı.

Mihrap yerindeydi.

***

Haberin Devamı

Bebek’te bir evden keman sesi geliyordu.

Biraz acemiydi ama olsun... Schubert’in Serenadı’nı çalışıyordu, besbelli.

Kuruçeşme’de bir kafeteryadan ne güzel kahkahalar yükseliyordu.

Ruhum yıkandı.

Oh.

Dünkü İstanbul, şöhreti ve serveti hazmetmiş gerçek bir hanımefendiye benziyordu.

Yahya Kemal’in İstanbul’u herhalde bu olmalıydı.

Onu özleyeceğim.

Yolunu gözleyeceğim.

Gelecek Bayram’a kadar.

Necla Tekinel

Demokrat Parti’nin sembol isimlerinden birini daha kaybettik. O devir böylece kapanıyor galiba.

Fakat devri başlatan, muhteşem bir kadındı Necla Tekinel.

Demokrasi’ye geçişimiz, bir parti’nin zaferi ya da öbür parti’nin hezimeti gibi basit bir ölçüye indirgenemez. Çok Partili Hayat’ın en önemli mimarını kaybettik...

Necla Tekinel’in Tıp Âlemi’ne bahşettiği oğlu Dr. Mehmet?Tekinel ise memleketimize en büyük yadigâr’dır.

Yazarın Tüm Yazıları