Pervin Dinçer

Yağ Bezelleri Dert Değil

23 Şubat 2015
Hem kadınlar hem de erkekler güzelliğine, karizmasına gölge düşüren yağ bezeleri kaldırmak için çare arayıp duruyor. Lekelerden, izlerden, benlerden kurtulmanın yöntemi olduğu gibi yağ bezelerinin de bir çaresi var.

İnsanoğlu her şeyi tam kusursuz ister ama bazı lekeler, benler, ameliyat izleri ya da en sık karşılaştığımız yağ bezeleri bu kusursuzluğu bozuyor. Hem kadınlar hem de erkekler güzelliğine, karizmasına gölge düşüren bu perdeleri kaldırmak için çare arayıp duruyor. Lekelerden, izlerden, benlerden kurtulmanın yöntemi olduğu gibi yağ bezelerinin de bir çaresi var.

Genellikle 20 ile 40 yaşları arasında karşılaştığımız yağ bezelerinin oluşma sebepleri arasında genetik etkenler ya da kan yağlarının yüksek olması gibi sebepler yer alıyor. Yağ bezesinin kendiliğinden geçme şansı oldukça düşük. Böyle bir durumdan mustaripseniz yani yağ bezesi ile savaşmak durumdasınız mutlaka bir uzmana başvurmalısınız.

“Ne yapılabilir” diyorsanız size lazer ile yağ bezelerinden kurtulabileceğinizi söylemek isterim. Özellikle Fraksiyonel Karbondioksit CO2 lazer, gözaltı ve üst göz kapağındaki yağ bezeleri lekeler, benler, ince veya derin çizgiler, elastikiyetini, canlılığını yitirmiş deri için kullanılabiliyor.
Genelde 1-2 seans uygulanan uygulamada, işlem öncesinde göz içine lens gibi bir aparat yerleştiriliyor ve daha sonra problemli bölgeye lazer atışları yapılıyor.

Belki de uzun yıllardır sizi aynalara küstürecek kadar canınızı sıkan yağ bezeleri tedavisi için kullanılan bu uygulama ağrı yaratmıyor ama bu işlem sosyal hayatınızı 3-5 gün etkilese de kısa sürede sosyal hayatınıza dönebiliyorsunuz. Yağ bezelerinizden ağrısız- sancısız kurtulmanız mümkün.

Yazının Devamını Oku

Gözleriniz Yaşınızı Ele Vermesin

12 Ocak 2015
Gözlerimiz her şeyi anlatıyor . Mutluluğumuz, kıskançlığımız, nefretimiz okunuyor gözlerimizden. Bu kadar duygu belirtisi okunuyorken yılların yorgunluğu, gözaltına sakladıklarımız nasıl saklı kalsın? . Neyse ki teknoloji emrimize amade…

Tüm gelişmeler sayesinde de bakışlarımızı gençleştirmek mümkün. Gençleştirmenin yanı sıra daha anlamlı ve etkileyici bakışlar hali hazırda bizi bekliyor. Bu hafta sizin için etkileyici bakışlara sahip olmak adına yapılabilecek bazı uygulamaları paylaşıyorum.

Genç gözler demek genç bakışlar demek. Ve evet genç bakışların daha etkileyici olduğu da büyük bir gerçek. Göz çevresi bakımımız için size önereceğim sistemlerle artık daha genç bakabileceksiniz. İşte size benden birkaç öneri.

Göz çevresindeki ince çizgilerde, gözaltı torbalanmalarında, morluklarda, elastikiyet kaybı olan üst ve alt gözkapağında göz çevresini korumak ve canlandırmak için Eyecell uygulamasını tercih edebilirsiniz. Göz çevresi için uygun olan botanik kök hücre ekstreleri; üzerinde saç teli inceliğinde iğnelerin bulunduğu roller ile gözaltları ve üst göz kapağına, çizgilenme problemi var ise göz çevresine yediriliyor. Ardından göz etrafına kolejen üretimini artıran göz çevresindeki ince deriyi yenileme özelliğine sahip zar şeklinde soğuk jel peptide pach uygulanıyor. Pachler ciltte 15 dakika bekletildikten sonra çıkarılıp uygulamanın devamı olan serum kullanılıyor. Ardından soğuk krem uygulanarak işlem sonlandırılıyor. Roller ile amaç hücre yenilenmesini artırmak ve kullanılacak ürünlerin cilt altına emilimini artırmak. Eyecell uygulaması yaklaşık 30-40 dakika sürüyor. Ve kişinin göz çevresi sorununa bağlı olarak 4-8 seans uygulanabiliyor. 10-15 gün aralıklarla yapılması yeterli oluyor.
En güzel yanı ise sosyal yaşantınızı etkilemeyen ve makyaj yapmanıza engel olmayan bir yöntem olması. Bu uygulamanın dışında gözaltı ve üst göz kapağındaki yağ bezeleri, lekeler, benler, ince veya derin çizgiler, elastikiyetini, canlılığını yitirmiş deri için kullanılan bir lazer yöntemi var ki adı Fraksiyonel Karbondioksit CO2 Lazer. Bu yöntem gerçekten iç rahatlatıcı ve gözle görülür sonuçlar elde edilmesini sağlıyor. İşlem genelde 1-2 seans uygulanıyor. İşlem öncesi göz içine genelde lens gibi bir aparat yerleştiriliyor ve daha sonra problemli bölgeye lazer atışları yapılıyor. Ağrısız bir işlem olduğunu söylemekte fayda var. 3-5 gün dinlenmeniz ve gözlerinizi korumanız gerekebiliyor.

Yazının Devamını Oku

Ölü Hücreler Artık Geçmişte Kalıyor

5 Ocak 2015
Cildimiz bizi dış etkenlerden koruyan en önemli kıyafetimiz. Dış etkenin tüm olumsuzluklarından bizi korumaya çalışırken hem onlardan yara alıyor hem de gücünü kaybederek ölmeye başlıyor.

Cildimiz bizi dış etkenlerden koruyan en önemli kıyafetimiz aslında. Dış etkenin tüm olumsuzluklarından bizi korumaya çalışırken hem onlardan yara alıyor hem de zaman içinde gücünü kaybederek yavaş yavaş ölmeye başlıyor. Cildimiz ne yazık ki bu savaştan galip çıkmayı çoğu zaman başaramıyor.

Zamana yenik düşen cildimiz, kuru, sertleşmiş, sarkmış ve mat bir hale dönüşerek canlılığını kaybediyor. Biz cildimizin bebeksi yumuşaklığında ve canlılığında kalmasını istesek de tüm bu etkenler cildimizin sağlıksız görünmesi anlamına geliyor. Cildimizin olduğundan daha yıpranmış ve daha kötü görünmesinin en önemli nedenlerinden biri de cildimizdeki ölü tabakalar. Hemen hemen hepimiz bu ölü hücrelerden kurtulmayı denese de başarılı sonuçlar pek alınmadı. Artık cildinizde sizi rahatsız eden ve cildinizi olduğundan daha sağlıksız gösteren ölü tabakadan arınmanın bir yolu var. Bu uygulamanın adı da Pristine.

Gelelim ismi değişik etkisi uzun olan uygulamanın ayrıntılarına. Pristine uygulaması ile cildin üzerinde ince bir kalıp gibi duran ölü hücrelerden kurtulmak mümkün. Üstelik son derece kısa bir sürede ve acı vermeyen bu uygulama ile hem zamandan tasarruf etmek hem de sevindirici sonuçlar almak da mümkün. Nasıl mı? Öncelikle cildiniz, tipinize uygun bir temizleyiciyle temizleniyor. Ardından cilde verilen buharla cilt tüm kirden arındırılarak temizleniyor. Daha sonra pristine ile cilt uygulaması yapılıyor. Cilt uygulamasının ardından cilde uygun maske ve serum uygulanıyor. Tüm bu uygulamaların amacı yazımın başından bu yana söylediğim cildi tüm ölü hücrelerden kurtarmak. Arınan cilt son olarak relax masaj uygulanarak işlem sonlandırılıyor.

Cildimizin hem zamana ve yıllara yenik düştüğünü hem de çevresel koşullarından etkilendiğini düşünürsek ölü hücrelerden kurtulmak hiç de zahmetli değil. Yılların cildimizde bıraktığı ve hapsettiği ölü hücrelerden kurtulmak cildinizin canlı görünümünü ortaya çıkarır, kan akışını hızlandırarak hücrelerin yenilenmesini sağlar, cildinizdeki biriken kir tabakasını da ortadan kaldırır.

Yazının Devamını Oku

George Clooney'den Güzellik Sırları

16 Aralık 2014
Hemen hemen herkesin ortak sorunu olan cildin gençliği yitirmesinin çözümü ünlü aktör George Clooney'in doktoru ünlü Estetik uzmanı Riccardo Forte'den geldi…

Yıllar, dış etmenler ya da genetik kodlar nedeniyle cildin canlılığını, parlaklığını ve tazeliğini kaybetmesinin yeni formülü en sevdiğimiz meyvelerden olan çilekte saklı.

Uzman Estetisyen Pervin Dinçer'in kliniğinde uygulanan çilek peelingi, cildinizi soymadan, sizi sosyal hayattan uzaklaştırmadan her geçen cildinizde var olan sorunları çözmeye yardımcı oluyor. Kadın ve erkeklerin ciltteki sorunlardan kurtulmaları için kurdukları hayal, İtalya 'dan gelen altın çilek ekstreli ve büyüme faktörleri içeren peeling sistemiyle gerçek oluyor. Ünlü aktör George Clooney'in doktoru olarak da bilinen ünlü Estetik uzmanı Riccardo Forte tarafından geliştirilen bu peeling sistemi içinde cildin onarım sürecini destekleyen hücresel büyüme faktörleri, güçlü antioksidanlar yer alıyor.

Antioksidanların başında ise hepimizin bildiği altın çilek ekstreleri yer aldığını ifade eden Uzman Estetisyen Pervin Dinçer, " Peeling sisteminde jöle ye benzer bir baz krem bulunuyor. Her cildin problemine göre ayrı ampuller yer alıyor ve bu ampuller içerinde yer alan asit türevleri kremin içerisine karıştırılıyor. Bu şekilde hazırlanan peeling cilde uygulanıyor.Uygulama sırasında cilt giderek geriliyor ve uygulanan peeling ciltte donmaktadır. Peeling yaklaşık 30 dakika bekletildikten sonra ince bir zar şeklinde çıkartılıyor" diyerek uygulamadan kısaca bahsetti.

Dinçer, cilde uygulanan peeling sayesinde ciltteki problemlerde kısa sürede değişim gözlemlendiğini belirterek, "Cildin problemine göre 4-6 seans önerilen uygulama sonrası sosyal hayatına hemen dönebilirsiniz. Nano kapüllerle peeling cildin alt katmanlarına inerek uygulamak mümkün. Bu peeling sistemini diğer peelinglerden ayıran önemli özelliklerin başında ise, sosyal hayatı etkilemeden, cildi soymadan lekelerden, ince çizgilerden kurtarıyor olmasıdır. Bu sistem matlaşıp canlılığını yitirmiş cildinizden yavaş yavaş kurtulmanızı sağlıyor" açıklamasını yaptı.

Yazının Devamını Oku

Tüy Sorununa Etkili Çözüm!

19 Kasım 2014
Bakımlı kadınlar cildinin güzel ve pürüzsüz olmasını ister ama hepsi başaramaz. İşte çözümü! Tüy sorunlarına karşı lazerle tanışın...

Güzellik, bakım denilince akla bazı konular geliyor. Özellikle kadınlar güzelliğin pürüzsüz olması gerektiğine inanan ve kendisini güzel hissetmek isteyen her kadın cildinin, tüysüz bir görünümde olmasını istiyor. Ama ne yazık ki, her kadın bu kadar şanslı değil.

Güzelliğin ve estetiğin vazgeçilmez ön koşulu olarak görülen pürüzsüz bir teni gölgeleyen aşırı tüylenmenin birçok nedeni var. Bu nedenler kalıtımdan, hormonal faktörlere, ilaçlardan, kötü huylu tümörlere kadar uzanabiliyor. Başta hormonal sorunlar olmak üzere birçok faktörün neden olduğu tüylenme kadınların ciddi bir stres altına girmesine, ikili ilişkilerinin, toplumsal yaşamlarının olumsuz etkilenmesine neden oluyor.

Dış görünümüne özen gösterenler istenmeyen tüylerinden kurtulmanın yollarını arıyor. Bu sorundan kurtulmak için ağda, jilet gibi yöntemler sıkça tercih ediliyor fakat bu yöntemler hem kısa vadeli hem de oldukça acı verici. Oysa günümüzde istenmeyen tüylerden kurtulmanın bir yolu daha var ; lazer epilasyondur.

Peki, son dönemlerde en çok tercih edilen lazer epilasyon nasıl uygulanıyor?

Yazının Devamını Oku

Oksijen Terapi İle Genç Görünün

3 Kasım 2014
Cildimiz her şeyden çabuk etkilendiği gibi dış etkenlerden de etkileniyor ve cildimizin zarar görmesine neden oluyor. Fakat oksijen terapi ile daha genç görünmek imkanlı.

Zamanla cildimiz, kırışık, kuru, sertleşmiş, sarkmış mat bir hale dönüşüyor ve canlılığını kaybediyor. Spor yapmamak, sağlıksız beslenmek, düzenli uyumamak, yeteri kadar su içmemek ya da bakımları aksatmak cildimizin sağlıksız görünmesine sebep oluyor.

Cildimiz her şeyden çok çabuk etkilendiği gibi dış etkenlerden de erken etkileniyor ve dış etmenler cildimizin zarar görmesine ve canlı hücrelerin ölmesine neden oluyor. Ama cildimizin bu kadar etkilenmesinin altında yatan asıl neden ise genç olmayan ciltlerde yetersiz oksijen alımıdır. Cildimizdeki tüm bu sorunlar oksijen terapi ile en iyi çözümlere ulaşabiliyor. Oksijen terapi deri ve derialtı tabakalarını destekleyecek ve tedavi edecek cilt bakım ürünlerinin yüksek basınçlı oksijen yardımıyla derinin alt katmanlarına kadar indirilmesi ve cildin oksijenlendirilmesi amacı ile yapılır.

En çok yüz bölgesi, boyun, dekolte bölgelerine uygulanan oksijen terapiyle yapılan uygulama uygulaması cilt hücrelerini yenilemeye, cilde sağlıklı bir görünüm kazandırmaya, akne, güneş lekesi, sivilce lekeleri gibi lekelerin azalmasına, dokuların canlanmasına, cildin destek dokusunu oluşturan kolajen ve elastik seviyenin artmasına, cildin nemlenmesine, gözaltı torbalarının görünümünün azalmasına, cildin canlı, berrak ve pürüzsüz bir görünüm almasına yardımcı oluyor. Aynı zamanda cilt bakımlarında olduğu gibi vücut bakımlarında, nemsiz ve kuru, pul pul olan cilt dokusunda kullanılabiliyor.
Bu istenmeyen kırışıklık, matlık, kuruma, esneklik kaybı ve cansızlık gibi görünümlere sorunlar çözülerek cilt daha sağlıklı,parlak ve pürüzsüz bir hal alacak.

Yazının Devamını Oku

KARBON PEELİNGLE CİLT LEKELERİNDEN KURTULUN

13 Ekim 2014
Cildimiz zamanla çevrenin verdiği dış faktörlerden dolayı zarar görüyor. Fakat cildimizde oluşan lekelerden peeling ile kurtulmak mümkün...

Cildimiz hem iç faktörlerden hem de hava kirliliği, sağlıksız beslenme, stres, kapalı alanda çalışmak, sigara kullanımı gibi dış faktörlerden oldukça fazla etkileniyor. İç faktörlerin başında gelen genetik kodlar cildimizin daha erken yaş almasına ve nemini kaybederek lekelenmeye müsait oluyor.

Zamanla cildimizde oluşan çatlaklar, sivilce izleri, sarkmalar cildin hem sağlığını hem de güzel görünümünü bozuyor. ama tüm bu problemlere etkili bir çözüm var: Karbon peeling. Bu uygulama cildi sıkılaştırarak daha genç görünmenizi sağlayacak. Diğer bir nokta da cildinize uygulanacak karbon peeling, vakaya göre "Altın İğne" ile beraber uygulanırsa cildinizde çok güzel ve etkili sonuçlar elde edebilirsiniz.

Ciltteki kusurları yok ederek daha genç, gergin, pürüzsüz, yumuşak ve sağlıklı bir cilde kavuşmak günümüz teknolojisinde artık imkansız değil. Gelelim uygulamanın ayrıntılarına. Karbon Peeling Spektra özelliği olan Q-Swich lazerle yapılan ‘karbon peeling’ daha işlemin yapıldığı gün bile kısa sürede gözle görünür bir etki sağlıyor. Her hangi bir ağrı ya da sancıya neden olmayan karbon peeling sayesinde lekelerinizin yok olmaya başladığını, gözeneklerin sıkılaşıp cildinizin ışıl ışıl parladığını görebilirsiniz.

Karbon peeling uygulamasından bahsetmek gerekirse; uygulamadan önce cilde karbon losyon sürülüyor ve 15-20 dakika bekleniyor. Yapılan lazer atışları ile ısınan karbon partikülleri cilt gözeneklerine gönderiliyor. Bu etkiye birinci dereceden biyokimyasal termal etki deniliyor. Böylece cilt hücrelerinin yenilenmesi uyarılıyor. 10-15 günde bir yapılan karbon peelingin sağladığı en önemli avantajlardan biri uygulamanın herhangi bir acı, sancı ya da kızarıklığa neden olmaması. Bu durum hem zaman sıkıntısı hem de sosyal hayatının sekmeye uğramamasını isteyenler için biçilmiş kaftan.

Güzelliğinize…

Yazının Devamını Oku

KENDİ KANINIZLA GENÇLEŞİN

8 Ekim 2014
Cildimiz yıllar içinde kırışıklık ve sarkmalara teslim oluyor. Neyse ki günümüz teknoloji sayesinde yaşlanma etkileriyle baş etmek mümkün...

Cildimiz yıllar içinde maalesef kırışıklık ve sarkmalara teslim oluyor. Genetik kodlarımıza bağlı olarak derecelenen bu yıpranma ve yaşlanma etkilerini en aza indirgemek hepimizin hayali.

Neyse ki artık dünyanın hemen hemen her yerinde kabul gören, ileri teknoloji ürünü sistemler yaşlanma etkileriyle baş etmede son derece etkili. Cildin bağ dokusundaki temel madde olan kolajen ve elastik liflerin azalmasıyla yapı bozukluğu başlıyor. Böylece bahsettiğimiz kırışıklık ve sarkmaları meydana gelirken cilt parlaklığını ve nemini yitiriyor. Hem kadınlar hem de erkekler bizi mutsuz eden bir görüntüye bürünmek zorunda kalıyor. Daha doğrusu bu görüntüyü kabul etmek zorunda kalıyordu.

Biz uzmanlar, isteyenler için cildin yeniden yapılanması, gençliğini canlılığını kazanması için dışardan uyarıcı etki yapan sistemleri uygulayabiliyor ve bu sorunla baş etmenize yardımcı olabiliyoruz. Bu konuda son yılların en popüler ve başarılı uygulamalardan biri de PRP yani (PlateletRich Plazma) kendi kanınız ile gençleşme uygulaması. Bu uygulama, kendi kanınızdan bir miktar alınarak yapılıyor. Alınan kan özel bir tüpe konularak ayrışma işlemine tabi tutuluyor ve elde edilen az miktardaki platelet yönünden zengin plazma(PRP), kişiye yine aynı yolla yani enjeksiyon yoluyla geri veriliyor. Ayrıca gelişen sektör, enjeksiyondan korkanlar için de farklı bir yolu müjdeliyor. "Enjeksiyondan korkmasam da çekiniyorum" diyenler için aynı uygulama artık Dermapen ve roller yardımıyla da yapılabiliyor.

Kişinin kendi kanından elde edilen plazma kök hücreleri uyararak kırışıklıkların giderilmesinde, cilt ve vücut sarkmalarında, cildin nem seviyesinin artırılıp yeniden parlamasına, yaraların iyileşmesinde, gözaltı morluklarında ve saç dökülmesi tedavisinde uygulanabiliyor.

Yazının Devamını Oku