İşle hayatı dengelemenin yolları

Almanya’da yöneticilerin mesai sonrası çalışanlarla bağlantı kurması yasaklandı, Fransa’da “Çalışanlara elektronik tasma takılıyor” diyen politikacılar büyük bir adım attı. Türkiye’de henüz bir uyanış başlamadı ancak hayatımızı geri almanın anahtarları yine de bizim elimizde.

Haberin Devamı

‘Uzmanlık’ ve tespitleriyle kendini tekrar tekrar ispat etmek için çırpınan beyaz yakalılar, ‘LinkedIn’ zaman tüneli ve plaza toplantılarının vazgeçilmezleri. “Kriz mi çıkacak?” uğultusu içinde, zam/terfi umudunu ertelemiş; kurumsal köleliği içselleştirmiş yığınlar, ‘En azından sigortalı işim var’ şükürlerine yaslanarak nefes almaya devam ediyor. İsmail Abi idealizmiyse masallarda yaşamakta. Sonuç: Başarı kavramının mutluluk tanımından hızla uzaklaştığı çok rekabetçi bir dünya.

Evet, onları çok seviyoruz ve kendilerine sarılarak uyuyoruz ama akıllı telefonlarımız da bu durumu besleyen en mühim araçlardan biri. Genelde bir yönetici için elindeki cihazdan e-postalarını okuyabilen bir çalışanın (bkz.herkes) mesaisi bitmemiş sayılıyor. İtiraz mümkün mü? Hayat pahalı. Sistem kazanmadığımız kadarını harcama sözü vermemiz üzerine kurulu. İşi kaybetmemek için yapılabilecekler çıtası sürekli vites yükseltiyor. Sonuç: İş ve hayat dengesinde tercihini tekerlekten yana kullanan yüzbinlerce hamster.

Haberin Devamı

DÜNYA UYANIYOR

Dünyada da ‘Bu böyle gitmez’ anlayışı yükselişe geçmiş durumda:

- Fransa: 50 kişiden fazla çalışanı olan şirketler için mesai dışında e-postaları görmezden gelme hakkı tanıyan kanun 1 Ocak’ta yürürlüğe girdi.

- Japonya: Fazla mesai yapan bir çalışanın intihar etmesinin ardından Tokyo Valisi, akşam 8’den sonra çalışılmasını yasakladı ve gözetleme ekipleri kurdu.

- Almanya: Yöneticilerin mesai sonrası çalışanlarla bağlantı kurması yasaklandı. 100 bin çalışanı olan Daimler firması tatilde olan personelin e-maillerinin otomatik olarak silindiği bir yazılım kullanıyor.

NASIL DENGELERİZ?

Nereye gidersek gidelim işimizi yanımızda götürüyoruz. Akıllı telefonlar, dizüstü bilgisayarlar... Uğruna çalıştığımızı düşündüğümüz insanları ihmal etmekle sonuçlanıyor bu döngü. Peki ne yapabiliriz?

- Akıllı telefon bağımlılığından kurtulun: Sürekli telefonu avucunda olan kişi iş stresini de elinde taşıyor sayılır. Mesai dışında olmanın sihirli tarafı bu; telefonu bıraktığınızda stresi de uzaklaştırmak mümkün. (Bonus: Twitter’a bakıp memleketle ilgili iyice umutsuzluğa sürüklenmiyor olmak)

Haberin Devamı

- Tiryakilik için yardım alın: iOS’ta bulunan Moment uygulaması ile günde kaç dakika telefonu kullandığınızı takip edip kendinize sınırlamalar koyabilirsiniz. Android’de önerim BreakFree. (Bonus2: Gerçek insanlarla konuşmak)

- E-postalarda push bildirimi kapatın: Mesai sonrası gelecek iş mesajlarının sizi yönetmeye başlaması orta vadede ruhsal ve fiziksel açıdan sizi tüketecektir. Şirketinizin ve sevenlerinizin sağlıklı bir size ihtiyacı var.

- İşinizin hakkını verin: Ofis saatlerinde iyi bir planlamayla işleri tamamlamak mesai sonrası huzuru için en büyük adım. Proje yönetim aracı ‘Asana’, pratik yapılacaklar listesi uygulaması ‘Wunderlist’, takvim için ‘Google Calendar’ gibi sınırsız opsiyon mevcut.

Haberin Devamı

- Başarıyı yeniden tanımlayın: Sizi gerçekten neyin mutlu ettiği ve sizde tutku yarattığıyla ilgili özfarkındalıklar geliştirin ve öncelikleri güncelleyecek kadar esneklik payı bırakın.

- Ekibinizdekilerin özel hayatına saygı duyun: Yöneticiyseniz uzun vadeli başarıyı geceyarısı email gösterisi yapan çalışanlarda aramayın. İş-hayat dengesini kurabilen yetkin ve sağlıklı takım arkadaşlarına ihtiyacınız olacak.

Yazarın Tüm Yazıları