Özge Ayabakan

Sivilce İzleri Nasıl Geçer?

7 Ocak 2020
Sivilceler iyileşirken ciltte çukur ya da lekelenme tarzında izler bırakarak iyileşir. Sivilce izleri kozmetik bir sorun oluşturmasının yanında ruh sağlığını ve sosyal hayatı da olumsuz yönde etkileyebilir. Zamanla can sıkıcı bir hal alan sivilce izlerini geçirmek için kullanılan yöntemler; sivilcelerin büyüklüğü ve yaygınlığıyla ilgilidir. Seçilecek yöntem de buna göre belirlenir.

İzlerinin tedavisine başlanabilmesi için, izlerden önce yüz ve sırttaki sivilceler dermatoloji doktorunuz tarafından tedavi edilmelidir.

Ciltte sivilce, sivilce izleri, derin ve ince kırışıklıklar, güneş lekelerinden kurtulmak için kış mevsimi ideal zamandır.

Sivilce lekeleri için kesin çözüm, lekelerin kalıcılığı, iz ve derinliklerine bağlıdır. En güçlü   yöntemler lazer tedavileridir. İzlerin çoğu lazer sistemiyle tamamen geçirilir. CO2 fraksiyonel lazer cildin tüm tabakalarına ulaşabilen tek lazerdir. Cildin yüzeyel tabakasından en derin tabakasına kadar olan tüm katmanlarda yenilenme sağlayarak iz tedavisindeki en etkili seçenektir. İzler ne kadar yüzeyel ve küçükse o kadar fazla fayda görür, hatta izler geçebilir. Ancak çok derin ve büyük izlerde başarı daha sınırlı olmaktadır. CO2 fraksiyonel lazer uygulaması ayda bir ortalama 4-6 seans uygulanır. Sivilce izlerinin tedavisinde birkaç gün ciltte kahverengi bir pullanma ve kızarıklık olur. Uygulama sonrası duş ve makyaj ertesi gün yapılabilir.

Sivilce izlerin de kimyasal peeling, AHA, retinoik asit, Arbutin içeren ve C vitamin destekli kremler cilt yüzeyinin yenilenmesinde etkilidir. Kimyasal Peeling cildin üst tabakasının soyulmasına sivilce izleriyle birlikte siyah noktaların geçirilmesi, ciltteki pürüzlerin giderilmesi ve gözeneklerin sıkılaştırılmasını sağlar. Sivilce iz ve lekelerinin şiddetine bağlı olarak 4-8 seans uygulanır. Her seans arasında 2-4 hafta aralık bırakılır.

Sivilce ve sivilce lekelerinde Karbon Peeling, Q Switch ND: Yag lazer ışınlarının cilt altına da etki etmesiyle, cilt form kazanarak gözeneklerin sıkılaşması sağlanır. Sürülen karbon maddesi, cilt altında lazerin etkinliğini artırmaktadır. Lazer cilt altında bağ dokusu sentezini uyararak izlerin düzelmesine katkı sağlar, yağ dokuları dengelenir.

Sivilce Lekelerinde PRP Tedavisi, kişinin kendi kan hücrelerinden yapıldığı için etkili çözümler sunar. Kandaki beyaz hücreler büyüme faktörler sayesinde onarım ve yenilenmiş bir cilt yapısı kazandırır. PRP uygulama radyofrekans ve dermaroller gibi diğer kozmetik işlemler ile kombine edildiğinde daha başarılı sonuçlar olabilmektedir. 15 gün arayla 3-4 seans PRP yapılması önerilmektedir.

Sivilce lekelerinde mezoterapi, somon DNA, hiyalüronik asidin cilt yüzeyine enjekte edilmesiyle uygulanır. Gençlik aşısı olarak da tanımlanabilen uygulamada, cilt yenilenmesi sağlanır. Kolajen lifleri artırılarak, içeriğindeki vitamin destekleri sayesinde lekelerin tedavisi ve dinamik bir cilt elde edilir.

Sivilce ve sivilce izlerinde en doğru ve uygun tedavi dermatoloji doktorunuz tarafından belirlenir.

Yazının Devamını Oku

Cildimiz Her Yaşta Ayrı Bakım İster

3 Aralık 2019
Derimiz genetik, güneş, alerjiler, sigara, stres, kötü beslenme ve nicesiyle doğumdan itibaren karşılaşarak bir ömür sorunlar yaşar. Yaşla beraber yıpranan cildin ihtiyaçları da farklılaşır. Gençliğimizi uzun yıllar boyunca korumak için yaşımıza uygun doğru ve bilinçli cilt bakımını ihmal etmemeliyiz. Çünkü cilt değişkendir, her yaşta ayrı bakıma ihtiyaç duyar.

Her daim dinç, sağlıklı bir cilde sahip olabilmenin sırrı yaşa uygun yapılan cilt uygulamalarıdır. Cilt, 20’li yaşlarla beraber nem, 30’lu yaşlarla beraber yağ kaybetmeye başlar. 20’li yaşlarla beraber hafif bir nemlendirici ile cildin günlük bakımı yeterli olabilir. Yaşlanmanın daha ileriki evrelerinde karşılaştığımız kızarıklık, derinleşen kırışıklıklar, cilt lekeleri ve sarkmalarına karşı cildin yeniden yapılandırılmasını sağlayacak dermokozmetik işlemler ve bakım ürünlerini tercih etmek gerekir.

20'li yaşlar...

20'li yaş­lar­da cilt güç­lü, pü­rüz­süz ve ger­gin­dir. Bu dönemde stres ve hor­mon­ların etkisi ile ak­ne ve si­yah nok­ta prob­le­mi daha sık ya­şa­nır. Sivilcelere bağlı kızarıklıklar, lekeler ve oluşan izler ileriki yaşlar için büyük sorun oluşturur. Sivilcelere karşı nemlendirmek ve yumuşak tutmak için yağ içermeyen nemlendiriciler ve hafif göz jelleri önerilir. Cilt temizliği ve makyajı çıkarmak için yumuşak ve sabun içermeyen temizleyiciler kullanılmalıdır. Bu dönemlerde akne ve kızarıklıklar için doğal maskeler yapılabilir. Alerjik reaksiyonlar, kaşıntı, kabuklanma oluyorsa cilt doktoruna başvurulup uygun ürünler kullanımı için geç kalınmamalıdır.

30'lu yaşlar...

Otuzlu yaşlarda cilt, zayıflık belirtilerini göstermeye başlar. Hücre yenilenmesi ve kolajen üretimi azalır. İlk kırışıklıklara karşı etkili önlemler alınmalıdır. Sa­bah­la­rı güneş ko­ru­ması ve hyaluronik asit   içe­ren krem­ler, ak­şam­la­rı ise cil­di nem­len­di­rip ona­ran mey­ve asit­le­ri ve­ re­ti­no­ik asit içe­ren ürün­le­re baş­la­nması önerilir. Pee­ling uy­gu­la­ma­la­rı için de uy­gun za­man­dır. Dermatoloji doktorunuza danışarak hyaluronik asit içeren gençlik serumları, ihtiyaca göre iz ve leke tedavileri yapılabilir. 30'lu yaşlarda başlanan küçük dozlu botokslar, PRP ve mezoterapi uygulamaları ile   ileride sarkmaların, derin çizgilerin önüne geçilebilir.

40'lı yaşlar...

40'lı yaş­lar­da artmış lekeler, değişen cilt yapısı sebebi ile Dermatoloji doktoruna gelinmesi gereken bir dönemdir. Deride belirgin oranda azalmış hyaluronik asit ile dokunun su tutuşu azalır. Yaşlanma be­lir­ti­le­ri be­lir­gin şe­kil­de kar­şı­mı­za çık­ma­ya baş­lar. Le­ke­ler, de­rin­le­şen mi­mik çiz­gi­le­ri, kılcal damar oluşumu ve elas­ti­ki­yet kay­bıy­la birlikte sarkmalarla   sa­vaş­ma­ya baş­la­nır.  Cil­din iskelet tabakasını oluşturan kolajen, elastin tabakası   gi­de­rek aza­lı­r.  Kaybolan nem dengesini düzenleyen, çizgileri yok eden gençlik aşıları, hyaluronik asitli dolgu uygulamaları kırklı yaşların en gerekli cilt bakım uygulamalarıdır.  Cildinizde yaşla artmaya başlayan lekeler için cilt bakımlarına enzim peeling'ler, Q switch lazer uygulaması devreye girer. Karbondioksit fraksiyonel lazer, odaklanmış ultrasonik dalgalar ve beraberinde yapılan radyofrekans uygulamaları ciltteki elastikiyet kaybı için güvenilir etkin uygulamalardır.

50'li yaşlar...

Yazının Devamını Oku

Maskeler Cildimize Zarar Verebilir

27 Kasım 2019
Güvenilir besinlerle gerçekleştirilen maskeler cilt sağlığını korumanın temelini oluşturur. Bilinçsizce ve cilt yapısına uygun olmayan besin ve bitkilerle yapılan cilt maskeleri ise egzama, cilt lekeleri ve gözeneklerin tıkanması veya iltihaplanmaya neden olabilir.

Her besin veya bitkisel maske her cilt tipine uygun değildir. Cilt tipinize uygun olmayan besin ve bitkiler içeren bir maske, cildinize zarar verebilir. Evde hazırlanan bu uygulamalar cildinizde kızarıklık oluşturabilir. İçindeki maddelere bağlı olarak cildinizi olduğundan daha kuru ya da daha yağlı bir hale getirebilirsiniz. Örneğin; kuru ciltliyseniz limon gibi turunçgillerden uzak durmanızda yarar var. Hassas ve kızarık ciltlerde ya da cilt hastalığına yönelik   bitkisel ürünlerde   cilt doktorunuza uygulamayı düşündüğünüz maskeyi danışmanız daha güvenli olur.  Ayrıca bu konuda cilt doktorunuzdan ek tavsiyeler alabilirsiniz.

Özellikle güneş lekelerinin tedavisinde kullanılan bitkisel içerikli maskeler olumsuz etkiler oluşturabilir. Doğal olduğunu düşünerek kulaktan dolma bilgiler ile alınan ürünler cilde zarar verebilir. Özellikle sirke, limon suyu, yoğurt, aloe vera, Hindistan cevizi yağı ve zerdeçal renk açıcı özelliği olan doğal maddelerdir. Fakat bunlar direkt cilt üzerine özellikle yaz aylarında uygulandığı zaman alerjik reaksiyon geliştirme sonucunda cilt renginde koyulaşmaya da sebep olabilmektedir. Bu nedenle leke tedavisinde maske kullanımı tercih ederken bile mutlaka deneyimli bir dermatoloğa danışılması gerekir.

Kabartma tozu, diğer adıyla sodyum bikarbonat, peeling maddesine benzeyen yapısına rağmen cildiniz için fazlasıyla zararlıdır. Kabartma tozunun pH değeri 9 olup cildin koruyucu katmanına zarar vermesiyle beraber, yüzünüzü hassaslaştırır ve cildin kendini yenileme sürecini yavaşlatır.

Cilt bakımında kullanılmaya uygun olmayan bitkisel yağlar, mayonez vücut için kullanılsa bile yüz için kullanıma uygun olmayabilir. Asidik olmasından dolayı yakma ve sivilce gibi rahatsızlıklara neden olabilecek olan yağlar kullanılırken mutlaka bir cilt uzmanına danışılmalıdır.

Maskeleri hazırlarken dikkat edilmesi gereken önemli nokta da ilgili bitki ve besinlerin   böcek öldürücülerle işlem görmemesidir. En emin yol bahçemizde ve saksımızda üretmemizdir. Bu da mümkün değilse sertifikalı ürünler tercih edilebilir.

Yüz maskesi uygulama sıklığı da aşırıya kaçarsa cilde hasar verebilir.  Fazla yüz maskesi yaptığınızda cildinizin doğal dengesini bozabilir ve aşırı hassas bir cilt ile oluşturup cildin bağışıklığına hasar verebilirsiniz. Özellikle soyulabilir maskeler, sık uygulandığında ciltte kuruluk ve kılcal damar artışına yol açabilir.

Güzel ve sağlıklı bir tene sahip olmak, sürdürebilmek güzellik maskeleriyle mümkün olabilir. Bilinçli seçilen, cildimizle uyumlu olan çiçek ve meyvelerin güzelliği, hepimizin güzelliğini artırabilir. 

Yazının Devamını Oku

Gençlik Aşısı Nedir? Gençlik Aşısı Nasıl Yapılır?

19 Kasım 2019
Yılların etkisiyle cildimizde çizgiler, kırışıklıklar, sarkma, çökme, nem ve elastikiyet kaybı gibi kusurlar meydana gelmektedir. Bu kusurları gidermek için çeşitli cilt gençleştirme teknikleri geliştirilmiş, cilt bakım ürünleri ve cilt gençleştirme kremleri üretilmiştir.

Gençlik aşısı da en çok merak edilen cilt sıkılaştırıcı cilt yenileyici işlemlerinden birisidir. Antiaging etki dediğimiz tıpkı bir aşı gibi cilt yıpranmasına karşı koruyuculuk özelliği olan, cildimizin nem ayarının düzenleyen birçok uyarıcı ürünü bir arada içeren kokteyldir.

Redermalizasyon da dediğimiz bu işlem hem ‘cilt gençliğini koruma’, hem de tedavi edici özelliği bulunduğu için 20 yaşın üzerinde herkese ve her cilt tipine uygulanabilir.

Bu gençlik kokteyli içerisinde çok yoğun oranda hyaluronik asit mevcuttur. Hyaluronik asit, cildimizin nem ayarını, sıkılığını sağlayan temel madde görevini görür. Bir dolgu maddesi olmayıp akışkan özelliği ile tüm yüzeye yayılarak uyarıcı etki gösterir. Cildi bir örümcek ağı gibi sararak toparlar. Tüm yüz dekolte, boyun eller gibi cilt kalitesini artırmak istediğimiz tüm alanlara uygulanabilir. Derinin iskelet yapısını oluşturan kollajen ve elastik liflerin oluşumunu sağlar. 

Cilde canlılık, nem ve elastikiyet kazandırarak, doku onarımı ile cildin yenilenmesini sağlayan hyaluronik asit hem cildin yaşlanmasını önler hem de Dolgu, botox, radyofrekans ve mezoterapi gibi diğer anti-aging uygulamaları ile tamamlayıcı bir tedavi olarak kullanılabilir.  Redermalizasyon işlemi cildin canlanıp nem kazanması, elastikiyetin artırılması, ince kırışıklıkların giderilmesi ve lekelerin açılmasın da etkinlik sağlar.

Gençlik aşısı için önerilen tedavi süresi 2 hafta arayla ortalama 2 ya da 4 seanstır. Ayrıca aşının 6 ayda bir tekrarlanması da etkisinin uzun süre devam etmesini sağlar. Gençlik İksiri, tüm yüz, göz altları, boyun, dekolte bölgesi, el bölgesine uygulanabilir.  Uygulama sonucunda cildin kalitesinde artma, kırışıklar ve sarkmalarda azalma, cilt lekelerinde azalma görülür. Saf hyaluronik olması nedeniyle alerjik reaksiyona sebebiyet vermez. Uygulanan bölgede geçici olarak hafif şişkinlik, kızarıklık veya morluk görülebilir ancak bu ekiler kalıcı değildir. Dermalizasyon işlemi, cildinize uygunluğunun değerlendirilmesi ve risk alınmaması açısından doktorunuz tarafından yapılması gerekir.

INSTAGRAM

Yazının Devamını Oku

Uyuz Hastalığı Nedir? Belirtileri ve Tedavisi Nasıldır?

22 Ekim 2019
Halk arasında ''Gidişik'' adı verilen uyuz hastalığı gözle görülmeyen böceklerden bulaşan, çok kaşıntılı bir hastalıktır.

Sonbahar ve kış dönemlerinde daha sık görülen uyuz hastalığı insandan insana; uzun süreli temasla veya çarşaf, çamaşır gibi ortak kullanılabilen eşyalarla bulaşabilir. El sıkışma gibi kısa süreli dokunuşlarla hastalık oluşmaz.

Kaşıntı bulaşmadan 20 - 30 gün sonra, ortaya çıkar. Kaşıntının şiddeti, yaygınlığı, gece artması ve ailesel özelliği çok tipiktir. El parmak araları, dirsekler, karın, kalça, cinsel organlar, memeler en çok yerleştiği bölgelerdir. Yoğun kaşıntı izleri ve az sayıda böceğin kazdığı kırmızı tüneller görülür.

Tedavi titiz bir uygulama gerektirir. Önemli olan, erken dönemde doktora başvurup; hastalığın, çevreye yayılmadan ve başka sorunlara neden olmadan denetim altına alabilmektir. Deriye sürülerek böcekleri öldüren ilaçlar kullanılır. Ayrıca ağız yolu ile alınan ilaçlar da mevcuttur. Bulaşma kaynaklarının dezenfeksiyonu ile insan dışında uzun süre yaşayamayan böceklerin de ölmesi sağlanır.  Çamaşır ve çarşaflar kaynatılabilir, kaynatılamayan eşyalar, kızgın ütüyle ütülenebilir veya bir hafta insandan uzak kalacak şekilde, poşetler içinde saklanır.

Bulaşıcılığı çok hızlı olan hatta salgınlara bile yol açan uyuz hastalığının tedavisi basit olup korkulacak bir hastalık değildir.
Fakat tedavi edilmediğinde ciddi problemlere, salgınlara yol açar. Kalabalık ortamlarda temas ile kişiden kişiye bulaşan uyuz hastalığı, sanılan aksine kedi ve köpek gibi hayvanlardan insana bulaşmaz.

Günümüzde uyuz hastalığının tedavisi kolay olup erken dönemde cilt doktoruna başvurarak tedavi planlanması toplum sağlığı açısından çok önemlidir. 

INSTAGRAM

Yazının Devamını Oku

Güzel Bir Cilt İçin İyi Beslenme Şart

21 Mayıs 2019
Erken yaşlanma, cildimizin ihtiyaç duyduğu bakım ve özeni göstermekte düştüğümüz başarısızlığın bir sonucudur. Sağlıklı besinlerin erken yaşlanmaya karşı, cilt sağlığı ve hastalıkları üzerinde ciddi bir rolü vardır.

Kronik olarak yorgun olduğumuzda, kötü beslendiğimizde, fiziksel ve duygusal olarak stres altındayken cildimiz reaksiyon gösterir. Birçok sebze ve meyvenin canlı, güzel renkleri bu yiyeceklerin antioksidanlarla dolu olduğunu işaretidir. Cildiniz için harika işler yapan koyu yeşil yapraklı sebzeler, siyah üzüm, çilek gibi çok koyu renkli meyveler polifenol isimli antioksidanlarla doludur. Besinlerin içeriğindeki antioksidanlar deri hücrelerinde yaşla birlikte olan hasarı önleyebilirler.

SERATONİN CİLDİMİZİN TAZELİĞİNİ KORUR

Kan şeker düzeyini düşürerek cildimizin strese karşı dayanıklılığını artıran seratonin hormonunu artırmış oluruz. Mutluluk hormonu olan seratonin cildimizin tazeliğini korur. Diyetinizdeki süt ürünlerini ve şeker miktarını sınırlanması ve protein miktarının artırılması seratonin hormonunu salgılatarak hücresel onarımı artırır, yaşlanmayı yavaşlatır. Taze bir cilt için özellikle beyaz pirinç, mısır, kek, krep, patatesten ve endüstriyel gıdalardan uzak durulması sakınılması önerilir. Yeşil sebzeler, taze meyveler günlük şeker ihtiyacı için yeterlidir.

Sağlıklı diyet değişimleri içeriden dışarıya cildimizin iyileşmesine yardımcı olur. Örneğin yağlı ciltler, kıl kökü iltihabı, sivilce ve cilt kızarıklığı A vitamini ve beta karotenden zengin diyet, kavun, ıspanak, brokoli gibi koyu yeşil bitki tüketimi, endüstriyel aşırı süt tüketiminin azaltılmasıyla kontrol altına alınabilir.

Kozmesötik dediğimiz vitamin ve mineral desteği genç bir ciltle sağlıklı yaşamı sürdürmenin gerekli bir parçası olmuştur. Sağlıklı, diri bir cilt için her kişiye özel ihtiyaçlarına göre ayarlanan bir diyet programı belirlenebilir. Eksik olan ve takviye gereken durumlarda bir cilt doktoruna gidilerek kan ve fiziksel muayene sonucuna göre kişiye özel bir diyet ve cilt yaşlanmasını geciktiren kozmosötik ürünler önerilebilir. Yumuşak, parlak daha genç görünümlü cilt için vitamin A,E,C, koenzim Qten, alfa lipoik asit, DMAE, E vitamini, Alfa hidroksi ve beta hidroksi asit içeren doğal kozmesötikleri takviye olarak alabiliriz.

Uzm. Dr. Emine Özge Ayabakan

https://www.instagram.com/drozgeayabakan/

Yazının Devamını Oku

Ayak Mantarı Nasıl Geçer?

1 Nisan 2019
Ayak mantarı kaşıntı, kızarıklık, sulanma ve pullanma şeklinde kendini gösteren bir enfeksiyondur. Özellikle yaz aylarında artar. Mantar etkenleri nemli ve karanlık ortamlarda kolayca ürer.

Aşırı terleyen insanlarda, ayakların duş, yüzme ve abdest sonrası nemli kalması, aşırı el yıkama, çamaşır ve bulaşık gibi nedenlerle el ve ayakların sürekli ıslak kalması, ortak terlik, ayakkabı ve çorap kullanımı ayak mantarının oluşumunda önemli rol oynar.

Bağışıklık sistemini etkileyen AIDS gibi enfeksiyon hastalıklarında, bazı ilaçların uzun süre kullanımında, gebelikte, şeker hastalığı ve kanser hastalığı gibi vücut direnci kırılmış hastalarda mantar gelişme riski yüksektir.

Mantar enfeksiyonlarında tanı, alınan deri veya tırnak örneğinin mikroskop altında incelenmesi ile kolayca konulabilmektedir. Ayak tırnak mantarlarında ayrıca kültür yapılması da gerekebilir. Tırnak mantarları, tırnaklarda, kalınlaşma, renk değişimi, sertleşme ve kırılmalar şeklinde olur ve tırnağın şekli bozulur. Genellikle ayak tırnaklarını tutmaya eğilim gösterir.

Kişinin yaşam kalitesini bozan ayak mantarına insanların çoğu ömürlerinde en az bir kez geçirirler. Böyle bir durumda hemen bir dermatoloji uzmanına gidip tedaviye başlamalısınız. Hiçbir şey yapmadan çok uzun süre geçirirseniz, mantar ayaklardan başka bölgelere de sıçrayabilir. Bu nedenle doktorunuzun tavsiye edeceği ilaçları hemen uygulamalısınız.

Tedavi edilmediği durumlarda mantar üzerine başka enfeksiyonlar eklenebilir. Deri ve tırnakta kalıcı şekil bozuklukları görülebilir. Lenf bezlerine yayılarak lenfanjit denen lenf bezi iltihabı yapabilir. Cilt ve cilt altı yumuşak doku enfeksiyonuna sebep olabilir.

Unutulmamalıdır ki, ayakta oluşan her kızarıklık ve kaşıntı da mantar değildir. Bu nedenle, bir dermatologa başvurmadan ilaç kullanılması doğru değildir.

Ayak mantarına evde uygulayabileceğiniz, şifalı çözüm önerileri:

Yazının Devamını Oku

Ev Yapımı 6 Güzellik Maskesi

20 Mart 2019
Çiçeklerin, meyvelerin güzelliği hanımların güzelliğine harikalar katar. Güzel, parlak bir tene düzenli yapılan evde uyguladığınız maskelerle kavuşabilirsiniz.

Cilt bakımınıza her zaman aktif olan bitki özlerinin cildinize daha iyi işlemesi için gözeneklerinizi demlenmiş bir tutam ıhlamur, biberiye, ısırgan ya da kekik suyu ile silerek başlayabilirsiniz.

Daha sonra yüz ve boynunuza güzellik maskenizi sürün. On beş dakika tuttuktan sonra yüzünüzü gül suyu ile silin.

Bitkilerden güzellik maskesi yapmak için taze canlı bitki ya da meyveyi taze krema içine ezin. Cildiniz kuru ise bir yumurta sarısı yağlı ise bir yumurta beyazıyla karıştırın. Maskelerinizi mevsimlerin doğal akışına göre seçebilirsiniz. Aynı şekilde şifalı yabani bitkilerden de yaralanabilirsiniz. Öküz gözü, hodan, gelincik, hatmi çiçeği, kekik, böğürtlen, gül, lavanta çiçeği ve diğerleri…

Bütçenizi sarsmadan sağlıklı bir cilde önerdiğimiz maskelerle sahip olabilir kendi güzellik ürünlerinizi yaratmaya başlayabilirsiniz.

Evdeki Malzemelerle Hazırlayabileceğiniz 6 Güzellik Maskesi:

1-SIKILAŞTIRICI MASKE

Cildinizin gergin görünmesine yardımcı olacak bu maske için yağlı ciltlerde yumurta beyazına kuru ciltlerde ise yumurta sarısına, bir yemek kaşığı hazırlanan muz püresi, bir çay kaşığı bal ve bir ampul E vitamini ekleyip yüz ve boyun bölgenize sürün. 15-20 dakika bekleyip maden suyu ile silebilirsiniz. Düzenli olarak haftada bir yapıldığında cildinizin sıkılaşmasında etkili olacaktır.

Yazının Devamını Oku