Şiddet mağduru kadına iki avukat modeli

YENİ yılda Adalet Bakanlığı’nın öncülüğünde, iki bakanlık ve Türkiye Barolar Birliği (TBB) ile protokol imzalanarak şiddetle mücadelede yeni bir dönem başlatılacak. Şiddet mağduru kadın artık yalnız kalmayacak. Yanında baronun görevlendireceği, elini hiç bırakmayacak bir avukat bulunacak. Türkiye çapındaki 81 ildeki şiddet önleme ve izleme merkezlerinde (ŞÖNİM) ise barolardan uzman kıdemli kadın avukatlar nöbet tutacak. Sahadaki avukat mağduru hastaneye, Adli Tıp’a, adliyeye gerekirse polis arabasıyla götürecek.

‘AYŞE’LER ÖLMESİN’ PROTOKOLÜ

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, protokolün kısa süre içinde imzalanacağını açıklamıştı. TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’na protokolü sordum. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın projeye öncülük etmesini istediğini, kendisine mektup yazdığını açıklayan Feyzioğlu, protokolün ayrıntılarını ilk kez şöyle anlattı:

“Baroyu yeni sisteme resmi olarak dahil etmezsek yapılan her iş eksik ve kâğıt üzerinde kalır. Çünkü kadına yönelik şiddetin önlenmesine, haklarının korunmasına ömrünü adamış, bu konuya herhangi bir iş değil mukaddes bir emanetin korunması olarak bakan kadrolar barolarımızda var. İçişleri veya Aile Bakanlığı’ndan sözleşmeli avukat görevlendirilirse, arzu edilen sonuç alınanamaz. Sistemi oturtursak Eskişehir’deki Tuğba Hanımefendi’nin yaşadığı trajik sonlar, ölümler önlenebilir.

KARAKOL ŞÖNİM’E TESLİM EDECEK

Bu sistemde örneğin Eskişehir’de bir kadın şiddete uğradı. Karakola geldiğinde, işlem yapılmadan ŞÖNİM’e, hem de polis aracığıyla teslim edecek. Mağdur isterse doğrudan ŞÖNİM’e de başvurabilecek. ŞÖNİM’de önce sosyal hizmet uzmanı, psikolog dinleyip teskin edecek ve konuşabilir hale getirecek.

ŞÖNİM’de hukuki koordinasyonu sağlamak üzere baroların adli yardım bölümünden kıdemli, şiddetle hukuki mücadele konusunda eksiksiz bilgi sahibi, mağdurla iletişim kurma eğitimi almış mümkünse kadın avukatlar nöbetçi görevlendirilecek. ŞÖNİM’de nöbetçi avukat mağdurla ilk görüşmeyi yapacak.

BARODAN ŞÖNİM’E AVUKAT ÇAĞRILACAK

Mağdurun korunmaya değer menfaati ve samimiyetine ikna olduğunda, barodan ŞÖNİM’e avukat davet edilecek. ‘Ben avukat istiyorum’ diyen şüpheliye karakolda ‘Senin paran var mı?’ diye sorulmadığı gibi şiddet mağduruna da barodan adli yardım kapsamında ücretsiz avukat çağırılacak. O andan itibaren sahada meslektaşımız mağdurun elini hiç bırakmamacasına sisteme karşı tutacak. Barodan gelen avukat, ŞÖNİM’in tahsis ettiği araçla, ihtiyaç halinde polis koruması ile mağdurla savcılığa gidecek.

BARO BAŞKANI DEVREYE GİRECEK

Kadını ‘acil’ koruma konusunda sistem tıkanırsa, avukatlarımızın geri bildirimi üzerine baro başkanımız devreye girecek. En üst mülki amire giderek derhal çözüm sağlayacaklar. Mümkün olmazsa TBB Başkanı bizzat İçişleri Bakanı’nı veya Aile Bakanı’nını ‘can kurtarmak’ adına tedbir için arayacak.

Mağdur kadına biri ŞÖNİM’de, diğeri sahada iki avukat görevlendirmiş olacağız. ŞÖNİM’deki koordinatör avukatta, sahadaki avukatın düzenli göndereceği belgelerden ‘gölge dosya’ oluşacak. Koodinatör, ‘gölge dosyadan’ herhangi bir hukuki eksiklik var mı takip edecek. İlk mülakatta da koordinatör avukat, mağdurun yargılama, boşanma, velayet davası süreçleri bitene kadar sahadaki avukatla birlikte baştan sona işi takip edecek.

İKİ BAKANLIK DAHA

Burada bir serbest meslek hizmetinden değil, devlete ve baroya sığınmış bir kadının hukuken korunmasında kamu kaynaklarının kullanılmasından söz ediyoruz. O yüzden bu protokole Aile ve Maliye bakanlıkları dahil edilmeli.”

EMİNE ERDOĞAN’A MEKTUP YAZDIM

"SAYIN Emine Erdoğan’ın ‘Projeye ben de sahip çıkıyorum’ demesinin kadına şiddetle mücadelede çok etkili olacağını düşünüyorum. Bu nedenle kendisine 20 Aralık’ta mektup yazdım. Didim’de 6 yıldır şiddet gören bir kızcağızla yan yana getirmeyi teklif ettim. Devlet isterse hukuk kuralları içinde bu kızın kâbusunu sona erdirir. Emine Hanım’ın şefkatini hissettiğinde, Didim’de yasayı uygulamakla görevli olan kamu görevlilerine de
sirayet eder."