Vertigo kardeşliği yayılıyor

Vertigo, son zamanların moda haline gelen bir sağlık sorunu oldu. Hızla yayılan bir hastalık haline geldi. Gel gelelim vertigo öyle zannedildiği kadar sık görülen bir sorun değil...

Haberin Devamı

Son yıllarda popülerleşen ve neredeyse moda haline gelen bir sağlık sorunu var: Vertigo! 

Öyle ki “benim de vertigom var!” demek adeta bir ayrıcalık. Vertigosu olmayanların bile vertigolu bir akrabası ya da dostu var.
Kısacası bir tür vertigo kardeşliği durumu oluştu ve hızla yayılıyor, vertigosuz olmanın da “ayıp” sayıldığı bir zaman dilimindeyiz.
Gel gelelim vertigo öyle zannedildiği kadar sık görülen bir sorun değil.
Ayrıca uzmanların anlattıklarına göre her baş dönmesi vertigo anlamına da gelmiyor. Vertigo baş dönmelerinin en ağır, en dramatik şekli sayılıyor. Daha çok detay için buyurun...


ÖNEMLİ 
Vertigo mu, basit bir baş dönmesi mi?

Vertigo ile baş dönmesi aslında aynı şey ama yine de küçük bir ayrıntı var gibi: Vertigo genelde daha dramatik bir baş dönmesi durumunu ifade etmek için kullanılan bir kelime.
Eğer baş dönmesi çok şiddetli ise ve baş dönmesiyle birlikte bulantı, kusma gibi işaretler de varsa, durum ciddi demektir.
Böyle bir baş dönmesi problemini kendi kendinize çözemezsiniz. Bu durumda hemen uzanıp tıbbi yardım isteyin.
Peki böyle bir baş dönmesi ile karşılaştığınızda hangi uzmana başvurmanız gerekiyor? Baş dönmesi ile ilgili temel tıp branşları kulak burun boğaz ve nörolojidir. Biraz önce bahsettiğim gibi bir baş dönmesi problemiyle karşılaşanların hiç vakit kaybetmeden bu iki branştan birine başvurmalarını öneriyorum.
Baş dönmelerinin yüzde 80’inden fazlası kulakla ilgilidir. Özellikle de daha şiddetli olan baş dönmeleri genelde kulaktan kaynaklanır.
Çok azı nörolojinin, pek azı da dahiliyenin uzmanlık alanına girer. Yani böyle bir durumda, ilk olarak kulak burun boğaz uzmanına görünmekte fayda var.
Bu arada sadece baş dönmesi ile ilgilenen, bu konuda uzmanlaşmış olan kulak burun boğaz doktorları da var.
Diyelim ki baş dönmesi şikâyetiyle acile gittiniz. Acilde sizi bir kulak burun boğaz uzmanı görmemişse o iş bitmemiş demektir. Sizi “Bir şeyiniz yok. Eve gidip dinlenin” diyerek gönderebilirler.
Ama bu cümleler ancak bir kulak burun boğaz uzmanı tarafından söylendiyse bir anlam ifade etmeli. Kulak burun boğaz uzmanlarının elinde öyle teknolojiler var ki sorunu teşhis etmekte çok işe yarıyor.
Fakat maalesef bu şiddetli baş dönmeleri ya da tıptaki ismiyle vertigo, son derece kötü bir duygu olduğu için insanlarda psikolojik bozukluklara da neden oluyor.
“Ne oluyor, acaba ölecek miyim?” diye endişeleniyorlar ve çok kötü bir hastalıkla karşı karşıya olduklarını düşünüyorlar.
Ve siz korktukça, ürktükçe nöbetler sıklaşıyor, ataklar daha da şiddetli bir hal alıyor. Daha da kötüsü bu endişeler yüzünden uyduruk ‘uzmanların’ eline düşüyorsunuz.
Devreye otçular, sözde boyun fıtıkçılar, ozon terapi uzmanları gibi alakasız kişiler, alakasız tedaviler giriyor.
Yapmanız gereken, sakin olmak ve doktorunuzun dediklerinden dışarı çıkmamak. Büyük ihtimalle doktorunuz da işinize gücünüze gitmenizi, dışarıda vakit geçirmenizi söyleyecektir.
Çünkü siz evde kalıp endişelendikçe ortaya depresif belirtiler çıkar ve durum daha da kötüleşir.

Haberin Devamı



AKLINIZDA OLSUN

Basit hatalar da
baş döndürüyor
Sıradan ve hafif baş dönmelerinin nedeni genelde basit hatalardır. Mesela uykunuza özen göstermeyi ihmal ettiniz ve sadece iki saat uykuyla kalkıp işe gittiniz.
İşyerinizde ise tüm gün boyunca en az beş-altı defa baş dönmesi atağı yaşadınız. Çok normal! Çünkü uykusuz ve yorgunsunuz.
Birkaç gün uykusuz kalmak denge merkezinizin sizin kontrolünüzün dışına çıkmasına neden olur. Ya da diyelim ki eşinizle tartıştınız ve çok stresli bir gece geçirdiniz. Sonra da uyuyabilmek için bir uyku ilacı aldınız.
Yine ertesi gün başınızın dönmesi, sersemlik hissi yaşamanız son derece doğaldır. Alışkınsanız birkaç bardak içki bir şey yapmayabilir ama alışık değilseniz, bir de üstüne hızlı içtiyseniz, içki de baş dönmesine neden olur.
Çok fazla yorgunluk, aşırı çalışmak, stres ve fazla alkol (özellikle de içki içtiğinizin ertesi günü) baş dönmesine neden olabilir.
Hatta bunlara biz yalancı vertigo diyoruz. Vertigo, baş dönmesinin tıp dilindeki adıdır ama daha ciddi baş dönmeleri için kullanılır.
Bazen de sorunun kaynağında beslenme yanlışları yatar. Çok aşırı tuzlu gıda tüketmek, çok kahve, çok çay içerek çok fazla miktarda kafein almak da baş dönmesine neden olur.
Hele hele baş dönmesi eğiliminiz olduğunu bildiğiniz halde çok fazla kahve içmek, soruna davetiye çıkarmak gibidir.
İçinde bir miktar kafein bulunan çikolata yemek bile baş dönmesinin sorumlusu olabilir. Bazı gıda toleransı bozukluklarında da kulak çınlaması ve baş dönmesi görülebilir.
Bilmeniz gereken en önemli nokta şudur: Her baş dönmesi acil değildir ve her baş dönmesi hayati bir tehdit anlamına gelmez.

Haberin Devamı


BİR SORU
Vertigo mu, depresyon mu? 

Bir şeye üzüldüğünüzde, çok sinirlendiğinizde ya da heyecanlandığınızda da baş dönmesi problemi yaşayabilirsiniz.
Baş dönmenizin ardında yatan neden psikolojik sorunlarınız olabilir. Örneğin bazen baş dönmesi ciddi bir depresyonun ilk ve tek işaretidir.
İki ay boyunca bu problemi yaşayan ve iki ay içinde birçok kulak burun boğaz uzmanını ziyaret eden bir hastam vardı.
Bana probleminden bahsettiğinde, sorunun depresyonla alakalı olabileceğini düşünüp hemen bir psikiyatra gitmesini söylemedim. Ama tavsiyeme kulak vermedi ve doktor doktor dolaşmaya devam etti.
4 ay sonra sorunun depresyon yüzünden kaynaklandığı ortaya çıktı. Tedaviye başladıktan kısa süre sonra da baş dönmesi şikâyeti geçti. Yalnızca depresyon değil, panik atak da baş dönmesine neden olabilir, aklınızda bulunsun.
Yine genç bir kadın hastamın sık sık ortaya çıkan baş dönmesi problemi vardı. Ayrıca kulağının çınlamasından da şikâyet ediyordu.
“Ama sadece sağ kulağım hocam” diye dert yandı. Bu belirtilere genel bir yorgunluk, isteksizlik hali de eşlik ediyor, uykuya dalmakta, uyuduktan sonra da uyanmakta zorlandığını söylüyordu. Bu şikâyetlerin arkasından da yine bir depresyon problemi çıktı.

Haberin Devamı



KASIK AĞRISI

Kadınlarda daha yaygın

Kasık, birçok organın ya başladığı ya da bittiği bir bölge. İdrar yolları ve bağırsaklar gibi içi boş organlar da zaten (tıpkı evlerdeki su tesisatları gibi) en çok sorunu ya başlangıç ya da bitiş noktalarında çıkartırlar!
Çünkü buralarda giriş çıkışı düzenleyen hassas yapılar bulunur. Bu organların bitiminde yer alan kasık, tüm bu hassas yapılar yüzünden ağrılara gebe bir bölgedir.
Özelikle kadınların kasık bölgesindeki ağrılara karşı çok daha hassas ve duyarlı olmaları gerekiyor.
Çünkü anatomik yapıları yüzünden kasık bölgesinde ağrılarla kendini gösteren sorunlarla onlar çok daha sık karşılaşırlar.
Her ayın belirli günlerinde ritmik olarak tekrarlayan kasık ağrısı özellikle genç kız ve kadınlarda sık görülür. Bu son derece masum ağrıların nedeni periyot dönemindeki normal yumurtlamadır.
Özelliği ise ağrının son periyodun yaklaşık ikinci haftasına rastlamasıdır! Yumurtalık kistleri, kist içi kanamalar, kistin iltihaplanması, dönerek boğulması ya da aşırı büyümesi de kasıkta ağrıya neden olabilir.
Kistlerin patlaması da önemli ve şiddetli ağrılara yol açabilir. Kadınlarda görülen kasık ağrılarının arkasında başka nedenler de yatıyor olabilir. Mesela dış gebelik! Rahim içi spiraller! Rahmin dönük olması veya kendi ekseni etrafında kıvrılması gibi problemler!
Kasık bölgesinin kronik iltihapları ile ağrı, yanma, üşüme, titreme ve ateş gibi belirtilerin eşlik ettiği enfeksiyonlara ise toplu olarak “Pelvik İnflamatuar Hastalık” (PİD) adı veriliyor. PİD sık görülen, teşhisi zor olan, tedavisi pek de başarılı olmayan can sıkıcı bir kasık ağrısı nedenidir.
Kasık ağrısının yumurtalık kanserine de işaret edebileceğini aklınızdan çıkarmayın. Bu yüzden, her kasık ağrısını, nedeni anlaşılana kadar araştırmak, sorunun adını koymak gerekir.

 

Haberin Devamı

NOT ALIN
Yaşlandıkça daha az ilaç alın

Yaşlandıkça daha fazla ilaç kullanmak zorunda kaldığımız bilgisinin ne kadar doğru olduğundan emin değilim.
Yaşlandıkça ilaçlara hassasiyetimizin arttığını, bedenimizin ilaçların yan etkilerine daha hassas hale geldiğini ise iyi bilirim.
Bu nedenle özellikle yaşlılarda ilaç kullanımı ilacı yazan hekim için de kullanan hasta için de üzerinde ciddi ciddi düşünülmesi gereken bir konu diye düşünürüm.
Netice şu: Yaşlılık ilaçsız olmuyor ama yaşlı bedenler de ilaçtan pek hoşlanmıyor.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları