Okul kantinleri şimdi daha güvenli

Beslenmemizden sorumlu Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’mız okul çocuklarını korumayı hedefleyen “Kantinlerde Beslenme Kontrol Kampanyası”nı devreye soktu. Okul kantinlerinde denetim sistemi başlatıldı.

Haberin Devamı

Şu kesin: Beslenme ile sağlık iç içe. Kötü beslenme ise, sadece obeziteye değil, daha pek çok hastalığa çıkarılmış açık bir davetiye.
Geçtiğimiz günlerde yayınlanan resmi rakamlara göre de çocuk obezitesi önümüzdeki en mühim tehlike.
İyi haber şu: Beslenmemizden sorumlu Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’mız okul çocuklarını korumayı hedefleyen “Kantinlerde Beslenme Kontrol Kampanyası”nı devreye soktu. Okul çağı çocuk ve gençlerin daha sağlıklı ve dengeli beslenmelerine destek amacı ile okul kantinlerinde ciddi bir denetim sistemi başlatıldı.
Bakanlığın Alo Gıda (174) hattı ile bu denetimlere süreklilik ve etkinlik kazandırılması da sevindirici bir gelişme. Beslenme ve atıştırma ihtiyaçlarını kantinlerden karşılayan çocuk ve gençler için giderek artan denetimler onların daha sağlıklı beslenmeleri yolunda önemli bir adım. Önce bu mühim adım için genç ve çalışkan bakanımız Bekir Pakdemirli’ye içten bir teşekkür.
Sonra da samimi bir dilek: Hemen her çocuk en az bir öğün yemeği okulunda yiyor. Bu nedenle okullarda servis edilen yemeklerinde ciddi bir denetim altında tutulması gerekiyor.

Haberin Devamı

Düzenli baklagil tüketmek ömrümüzü uzatıyor

Güvenilir bir çalışmanın sonuçlarına bakılırsa baklagil tüketiminde ısrarcı olmak ömre ömür katıyor.
Günlük baklagil tüketimindeki her 20 gramlık artış yani mideye inen her fazladan 2 çorba kaşığı baklagil, erken ölüm riskinizi yüzde 8 azaltıyor. Özellikle 50’li yaşlardan sonra protein ihtiyacını hayvansal besinlerden çok bakliyattan karşılamak bana göre de daha akılcı bir tutum.
Çünkü daha çok baklagil, daha çok vitamin, mineral, antioksidan ve posa anlamına da geliyor.

Çayınızı soğuk suda demlemeyi denediniz mi?

Keyifli bir sağlıklı içecek söz konusu olduğunda beni hiçbir şey bir bardak şekersiz sıcak çaydan alıkoymaz. Her gün ortalama 4-5 fincan çay içerim. Peki sıcak çay daha mı faydalı?
Sağlık faydası söz konusu olduğunda çayı sıcak suda kaynatarak demlemenin içindeki antioksidan gücü azaltabileceğini gösteren bazı bulgular var. Çayınızı bazen soğuk suda demlemeyi denemeye ne dersiniz?
Soğuk suda demlemek için çayı soğuk suya bırakıyor, oda sıcaklığında 2-3 saat bekletiyorsunuz.(buzdolabı da olabiliyor) Soğuk demleme çaydaki kafein oranını düşürür ama antioksidan gücü artırıyor. Soğuk çay demlemeye ne dersiniz?

Haberin Devamı

Susuz kalınca bakın neler oluyor?

- Konsantrasyonunuz azalıyor.
- Uykulu alacakaranlık bir ruh hali başlıyor.
- Yorgunluk hissediyorsunuz.
- İş performansınız ve veriminiz azalıyor.
- Problem çözme yeteneğiniz düşüyor.
- Açlık hissi duyuyorsunuz, gereksiz yere atıştırıyorsunuz.
- Cildiniz kuruyor.
- Görme yetiniz zayıflıyor.

Tiroit hastaları nasıl beslenmeli

Tiroidin farklı hastalıklarında farklı beslenme modelleri var. Ortak bilgiler şunlar...
Tiroit bezi hastalığı olanların yeteri kadar sebze, meyve ve kaliteli proteinlerden (süt ürünleri, et ve balık) faydalanması gerekiyor. İyot eksikliği olanların soya ürünlerini fazla yememesi de önemli.
Kafein ve alkol de, tiroit bezi fonksiyonlarını olumsuz yönde etkiliyor. Selenyumdan zengin besinler ise tiroid hastalarına özellikle tavsiye ediliyor.
Selenyum takviyesi için ceviz, balık, et, kepekli ekmek, kabuklu deniz ürünleri, süt ürünleri ve yumurta sık yenmesi gereken besinler.
Çinkodan zengin besinleri de daha sık ve bol tüketmekte fayda var. Süt ürünleri, tam tahıllar, bakliyat grubu besinler, ayçiçeği çekirdeği, kabak çekirdeği, sığır ve kuzu eti çinkodan zengin yiyecekler.
İyotlu tuz kullanmak, suyu ve besinlerinde iyodu az olan ülkemiz için guatr hastalığını önlemede önemli bir tedbir ama bazı tiroit hastalarının özellikle Haşimato’su olanın, öyküsünde hipertiroidi / Graves hastalığı, toksik adenom bulunanların iyotlu tuzu kullanmaları hipertiroidiye yol açabiliyor.
Prensip olarak nodüler guatr, hipotiroidi, hipertiroidi gibi sağlık sorunlarınız varsa, iyotlu-iyotsuz tuz tüketme konusunu doktorunuzla mutlaka konuşun.
Gluten: Her koşulda zaten sınırlı tüketin ama glutensiz beslenmenin Haşimato’yu önleyeceği ya da tedavi edeceğini düşünmeyin...

Haberin Devamı

Kolonoskopi şart!

50 yaş sonrasında herkesin 5-10 yıl ara ile kolonoskopi yaptırması, yılda bir defa da “gaitada gizli kan testini” unutmaması gerekiyor.
Sanal kolonoskopi ya da kapsül kapsül endoskopi yöntemleri standart kolonoskopinin yerini tutmuyor. Kolonoskopi kesinlikle altın standart. Yıllık gizli kan takipleri ise vazgeçilmez bir tarama testi.
Basit bir gizli kan tarama testi kalın bağırsak kanseri gibi çok tehlikeli bir hastalığın erken teşhisine yardımcı olabiliyor.

Yazarın Tüm Yazıları