Nasıl genç ve güzel kalınır?

 Yaşı 40’ları geçen biriyseniz, başlıktaki sorunun sizi de heyecanlandırdığına eminim. Sözü fazla uzatmadan yanıtımı hemen vereyim: Bilmiyorum! Sadece ben değil, başkaları da bilmiyor!

Haberin Devamı

Şundan da emin olun: “Daha yavaş ve iyi yaşlanabilme” konusu bilimcilerin en çok ilgi gösterdiği alanların başında geliyor.
Pek çok araştırma merkezi yeni ve farklı yöntemlerle “yaşlanmayı tersine çevirmenin”, bu mümkün olmazsa “durdurmanın”, en azından biraz olsun “yavaşlatmanın” çarelerini arıyor.
Peki başarılı olanı, en azından olma ihtimali bulunanı var mı? Pratiğe intikal edebilecek umut verici verilere sahip miyiz?
Cevap: “Hayır” diyemeyeceğim!
“Evet” demeninse henüz erken olduğunu düşünüyorum. Nedenine gelince: Buyurun...

Umut kök hücrede olabilir mi?

Nasıl genç ve güzel kalınır? sorusuna verilebilecek net ve açık bir cevap, başarılı olabileceğimize tanıklık edebilecek güvenilir bir kanıt maalesef henüz yok. Ama meraklı bilim insanları durmuyor, laboratuvarlardaki çalışmalar birbiri ardına sürüp gidiyor. Bunlardan birinin ön sonuçları geçen hafta basına da sızdırıldı. O merkezin (Salk Enstitüsü) bulgularına göre “çok yönlü potansiyeli olan ana kök hücre” (pluripotent stem cell) üzerinden hareket edilerek yaşlanmayı durdurmak, hatta belki de tersine çevirebilmek mümkün olabilecek.Sahici mi? Henüz değil! Çalışmalar çok yeni. Üstelik şimdilik insanlar üzerinde değil, minik laboratuvar hayvancıkları (fareler) üzerinde yürütülüyor. Ama yine de ilgi çekici sonuçlara ulaşılmadığını söylemek gerçekten de insafsızlık olur. 

Haberin Devamı

Siz hapı filan bırakıp şunları hemen yapın

Uzmanlar laboratuvarlarında çalışmalarına devam etsinler, biz de onları teşvik edelim ve alkışlayalım ama biz yine de önce elimizdekilere yani mevcut bilgilere odaklanıp onlara bakalım. Mevcutlarla nasıl daha zinde ve formda kalabiliriz, onları yapalım.
◊ Aktif ol, düzenli egzersiz yap.
◊ İyi bir uykudan asla taviz verme.
◊ Stresle mücadeleyi daha bilinçli yürüt.
◊ Beslenmenin sağlık alfabesindeki ilk harf olduğunu unutma.
◊ Alkolden, sigaradan ve diğer kötü alışkanlıklardan uzak dur.
◊ Sağlık kontrollerini ihmal etme, sağlığın bir risk yönetimi anlamına geldiğini unutma. Erken teşhisin gücünden istifade et.

Araştırma merkezlerinden gelen haberler oldukça iyi

Haberin Devamı

Almanya’da ULM Üniversitesi’ndeki araştırmacılar da yaşlanmaya çare olarak “taze kan” veya “genç kan” üzerinde yoğunlaşmış durumdalar. Genç kanda bulunan protein ya da protein yapısındaki bazı maddelerin yaşlanma sürecini tersine çevirebileceğini düşünen bu araştırmacıların çığır açıcı bir sürecin içinde olduğunu düşünenler var. Sonuç alabilirler mi? Cevabı aşağıdaki kutuda bulabilirsiniz. 

Osteopontin işe yarayabilir

Yaşlanan insanın yaşlı kök hücrelerini genç insanların kanlarındaki protein -ya da protein yapısında maddelerle- uyararak o hücreleri gençleşmeye yöneltmek ve neticede de yaşlanmayla ilgili bazı belirtileri tersine çevirebilmek ilk beklentilerden biri.
Bu işin başarılabileceğini gösteren bazı kanıtların laboratuvar ortamında elde edildiğini de söyleyebiliriz. ULM Üniversitesi’ndeki araştırmacılar yaşlı kanın tekrar gençleştirilebilmesinin kandaki kök hücreleri uyararak onları genç insanların kök hücreleri gibi davranmaya teşvik eden -yani gençleştiren- bir protein keşfettiler.
Osteopontin adı verilen bu proteinin önemli olduğunu ileri sürüyor ve fare deneylerinde yaşlı farelerde osteopontin düzeylerinin azaldığını belirtiyorlar.
Bu proteinin kanın kök hücreleri üzerindeki etkisi test edildiğinde ise yaşlı kök hücrelerinin genç kök hücrelerin fonksiyonları açısından benzer özellikler geliştirdiğini belirtiyorlar.
Düşünceleri şu: Osteopontin proteini yaşlı hayvanların kök hücrelerinde gençleşme sağlayabilir ve bu değişim yaşlanmayı durdurma, yavaşlatma, hatta bir miktar geriye çevirme umudunun başlangıç oluşu olabilir.

Haberin Devamı

Yaşlanmaya kalite katabilen bazı destekler

◊ D vitamini
◊ B12 vitamini
◊ Omega-3 hapları
◊ Probiyotik destekleri
◊ Alfa lipoik asit
◊ CoQ10
Not: Bu desteklerin çoğunun eksikliği, hassas testlerle anlaşılabiliyor. Hangilerinin, ne dozlarda, hangi kombinasyonlarda, ne süre ile kullanılacağına ise sizin sağlık geçmişiniz, mevcut biyolojik ve klinik verilerinizle karar veriliyor. Desteklerin listesi daha da uzatılabilir...

Huzurlu ve keyifli bir hayat  için uzun bir yol haritası

70 maddelik yol haritamızın ilk 20’lik bölümünü dün yayınladık. Bugün de ikinci 20 dilimini takdim ediyoruz. Üçüncü bölüm yarın geliyor...
1- Stresten uzak dur.
2- Her gün mutlaka yürü ve paslanmamak için 5 bin, kilo almamak için 7 bin 500, sağlıklı yaşlanmak için 10 bin adım at.
3- 50 yaşına kadar beslenmeye, 50’den sonra aktiviteye ağırlık ver.
4- Her gün 15-20 dakika güneşlen.
5- Evinden, köyünden, kentinden ve de ülkenden kopma.
6- Aileni sağlam ve büyük tut.
7- Evlen ve mümkünse çocuk sahibi ol.
8- Oku, yaz, gez, dolaş, izle, öğrenmeyi bırakma.
9- İşini ve eşini çok sev.
10- Arkadaşsız, dostsuz, komşusuz kalma.
11- Gamlı, kederli olma, neşeli ol ki genç kalasın.
12- Yüzünden gülümsemeyi, ağzından kahkahayı eksik etme.
13- Eğlenceli ol, eğlenmeyi bırakma, fırsat buldukça kendinle ve hayatla dalga geç.
14- Geleneklerinden kopma, anneannenin mutfağından şaşma, geleneksel besinlere öncelik ver, Altın çilek değil Osmanlı çileği, mango değil kavun de!
15- Âşık ol.
16- Hazdan kopma, keyfi bırakma ama ikisine de asla tutku derecesinde bağlanma.
17- İşe stres yükleme, eve iş götürme.
18- Mahcup ve çekingen biri olma.
19- Oturma ve “ayakta kal, hayatta kal” mottosunu asla unutma.
20- Ruh ve bedeninin bir arada tut, birbirinden ayırma, zira beden un, ruh su, oluşan hamur ise sensin.

Haberin Devamı

Yaşlanmayı durduran bazı haplar yola çıktı bile

Özeti şu: Kaç yaşında olursanız olun hayatınızın bir noktasında siz de mutlaka yaşlanmanızı durdurmak, saatlerinizi geri almak gibi bir “Benjamin Button” fantezisi geliştirdiniz ya da geliştireceksiniz.
Sizdeki bu heves bilim insanlarında da var.
Onlar da bu hevesin bilimsel bir karşılığının olup olmadığının peşindeler.
Görünense şimdilik şu: Araştırmalar henüz başlangıç safhasında olsa bile osteopontinin kök hücrelerde bir tazeleme sağlaması kesinlikle umut veren bir bulgu. Osteopontini geliştiren ekip ise daha şimdiden osteopontinden yapılan bir ilaç veya onu aktive edebilecek bir proteini araştırmaya başladılar bile.
Hedeflenen şey “ölümsüzlük!”, yani dünyaya çivi çakmak değil.
Sağlıklı ve güzel yaşlanıp son nefese kadar dinç ve formda kalabilmek.

 

Yazarın Tüm Yazıları