Kereviz suyunda ne var?

Kereviz suyu, son zamanların moda içeceği olmayı fazlasıyla hak ediyor. Neden mi ? İşte faydaları...

Haberin Devamı

Kereviz suyu, diğer sebze suları gibi faydalı ve sağlıklı bir içecek seçeneğidir.
Vitamin ve mineral içeriği güçlü, antioksidan yapılanması hayli etkileyici, özellikle flavonlardan yana bir hayli zengindir.
Posadan zengin yapısı onu bağırsak dostu bir içecek yapmaya fazlasıyla yeterli sayılır.
Muhtemelen probiyotik bakterilerin hoşlanabileceği prebiyotik maddelerden de oldukça güçlü bir içecektir.
Asit yükünü hafiflettiği, ödem çözücü ve söktürücü etkiler gösterebildiği, tok tutarak kilo kontrolünü desteklediği de belirtiliyor.
Son zamanların moda içeceği olmayı fazlasıyla hak ediyor.
Kısacası “mucizevi” olmasa da işe yarayan bir tercih olabilir.

Bu 10 rakam çok mühim!

Kan analizlerinizdeki rakamlar çok mühim. Onların “normal” değerlerini ya aklınızda tutun ya da bir kenara not edin. En iyisi bu yazıyı kesip saklayın.
◊ D vitamini: 50’nin üzerinde
◊ Demir: 50’nin üzerinde
◊ B12 vitamini: 500’ün üzerinde
◊ HBA1C: 5.7’nin altında
◊ Açlık şekeri: 100’den az
◊ Açlık insülini: 5’ten az
◊ İnsülin direnci: 2.5’tan az
◊ HDL kolesterol: 45’ten yüksek
◊ Trigliserid: 150’den az
◊ TSH: 2.5’tan az olmalı!

Haberin Devamı

Folik asit depresyonu önler mi?

Folik asit ya da folat olarak bilinen mühim besin unsuru, aslında yeşil yapraklı sebzelerde bol bulunan (ıspanak, pazı) bir B vitamini (B9 vitamini).
İlk olarak ıspanaktan ve diğer “yeşil yapraklı” sebzelerden izole edildiğinden adını da Latincede “yaprak” anlamına gelen “folium” sözcüğünden alır.
Folik asit hücre olgunlaşması, sinir sisteminin görevlerini düzgün yapması ve daha pek çok alanda mühim görevler üstlenen bir doğal güç.
Mevcut bilgiler düşük folat kazanımının depresyonu da tetikleyebileceğini teyit ediyor. Bu nedenle depresyon eğilimi olanların ya da bu yönde tedavi görenlerin omega-3 kadar folik asit zengini sebzelere de yönelmelerinde fayda olabilir.

Erken yatın erken kalkın

Erken yatmak -bana göre ideal zaman 22.00-22.30 civarında ve en geç 23.00’te uyku başlamış olmalıdır- ve sabah erken saatlerde uyanmak genetik mirasımıza nakşedilmiş biyolojik bir zorunluluk.
Bu sadece benim fikrim değil. Uyku uzmanları da gece geç saatlerde yatmanın uyku kalitesini bozduğunu, uyku verimini olumsuz etkilediğini söylüyor.
Kısacası gece geç yatma alışkanlığı olanların bir “zaman kaydırması” çabasına girmeleri lazım.
İngiltere (Birmingham) ve Avustralya’da (Monash) iki üniversitenin yürüttüğü ortak bir çalışmada bu “zaman kaydırma” işinin zannedildiği kadar da zor olmadığını, ortalama 3 haftalık bir çabanın bu sorunu çözebileceğini gösterdi.
Eğer gündüz kafeinden uzak durup gece hep aynı erken saatte (ve inatla) yatağa girebilirseniz bu işi başarmanız ve uyku saatimizi biyolojik saate uydurmanız mümkün.
Kısacası uykunun süresi kadar hangi saat dilimleri arasında uyuduğunuz da mühim bir ayrıntı...

Haberin Devamı

Yavaş yiyin ve iyi çiğneyin

Hızlı yemek, lokmaları neredeyse çiğnemeden yutmak bizde çok yaygın bir beslenme yanlışı.
Özellikle ayaküstü atıştırmalarda, uzun süreli açlıklarda, dikkatin yemek üzerine yoğunlaştırılmadığı durumlarda, toplu halde gıda tüketilen yerlerde (mesela bayram ve pazar sofralarında), stresli ve gergin ruh hallerinde yeme hızı kontrolümüz bozulabiliyor.
Bu hem sindirimi zorlaştırdığı (unutmayın, midenin dişi yok!), hem de yeme kontrolünü güçleştirip aşırı gıda tüketimini tetiklediği için yanlış bir yol. Dikkatli olmamızda fayda var.

Mitokondriniz tembelse neler olur?

Mitokondriler hücrelerimizin enerji üretim merkezleri. Yaşlı ya da yorgun mitokondriler de önemli bazı sağlık sorunlarının hazırlayıcı ya da tetikçileri. “Mitokondri disfonksiyonu” olarak bilinen bu gibi durumların yol açabileceği bazı sağlık sorunları ise şunlar...
◊ Kas erimesi (sarkopeni)
◊ Kronik yorgunluk, fibromiyalji
◊ Kalp damar hastalıkları, kalp yetmezliği
◊ İnsülin direnci, Tip 2 diyabet
◊ Hızlı yaşlanma, düşkünlük, bitkinlik hali
NOT: Başta statinler (kolesterol hapları) ve kinolon grubu antibiyotikler ile cıva ve benzeri ağır metaller, alkol bilinen en güçlü mitokondri zehirleridir. Egzersiz yapmamak ise mitokondri güçsüzlüğü ve yaşlanmasının önemli bir tetikleyicisidir.

Yazarın Tüm Yazıları