Kanı sulandırmak şart mı

COVID-19 pandemisi sürecinde önemli ama gözden kaçan bir hata tekrar tekrar yapıldı.

Haberin Devamı

Üzülerek belirteyim bu hatada sadece sizin değil biz doktorların da payı var. Peki, neydi o önemli hata? O hata şu: Pandemi sürecinde -maalesef- nedensiz bir şekilde muazzam bir şehir efsanesi devreye girdi. O efsaneye göre, COVID-19’dan ölenlerin çoğunu kaybetmemizin esas nedeninin “PIHTILAŞMA PROBLEMLERİ” olduğu kulaktan kulağa hızla yayıldı. Aslında olan biten, yani işin gerçeği şu idi: Yeni koronavirüs COVID-19’a yakalanıp hastalığı ağır düzeyde yaşayanlarda, damar duvarında iltihaplanma (endotelit) yapıyordu. Bu iltihaplanma neticesinde de “damar içi pıhtılaşma süreçleri” devreye giriyor, damarlar ya daralıp tıkanıyor ya da o damarlardan kopan pıhtılar kalp, beyin ve başka organlarda “damar tıkanmaları”na yol açabiliyordu. Peki, netice? Bu önemli bilgi birçok yanlışın başlangıç adımı oldu. Detaylar için buyurun...

Kanı sulandırmak şart mı

DOĞRU BİLGİ
PIHTILAŞMA TEHDİDİ ÖNEMLİ AMA KARARI DOKTOR VERMELİ 

Haberin Devamı

COVID-19’u ağır geçirenlerin bir kısmında ciddi pıhtılaşma problemlerinin olduğu bilgisi doğruydu. Ne var ki bu bilgi sosyal medyada köpürtüldükçe köpürtüldü. Öyle ki “Evinizde eğer COVID-19’a yakalanan varsa hasta olmadığınız halde siz bile koruyucu amaçla kan sulandırıcı/inceltici ilaçları kullanmalısınız” şeklinde saçma sapan bir tavsiyeye bile dönüştü. Peki, sonuç? Pandemi sürecinde kan inceltici ilaçların satışında muazzam bir patlama yaşandı.

Farklı moleküller içeren kan inceltici ilaçlar adeta yok sattı. Netice mi? 

Kanaatime göre, pandemide koruyucu amaçla kan inceltici ilaç kullananların yüzde 90’dan fazlası bu haplar ve iğneler için gereksiz yere harcama yaptılar. Ayrıca üzülerek altını çizeyim: Bu arada pıhtılaşma hapı yutanlardan bazıları -özellikle riskli gruptaki yaşlılar- mide, bağırsak hatta beyin kanaması gibi ciddi sorunlar yaşadılar. İsterseniz bu bilgiyi bir kenara not ettikten sonra “KORUYUCU AMAÇLA KAN SULANDIRICI KULLANIMI”nın ciddi bir işe yaramadığını gösteren yeni bir habere de göz atalım.

Kanı sulandırmak şart mı

BİR HABER
KALP DAMAR HASTALIĞINIZ YOKSA ASPİRİN YUTMAYIN

KALP damar hastalığına yakalanmamak için koruyucu amaçla kan sulandırıcı dozda aspirin kullanımının herhangi bir yararının olmadığı, daha da önemlisi yarardan çok zararının olabileceğini gösteren yeni bir bilgi, önemli bir tıp dergisinde, JAMA’da (Journal of the American Medical Association) yayımlandı. Bu bilgiye göre, “Eğer henüz aşikâr bir kalp damar hastalığına yakalanmamışsanız ‘birincil koruma amaçlı düşük doz aspirin tedavisi’ne başlamamalısınız”. Zira JAMA’daki bilgiye göre, yaşınız 60’ları geçmiş de olsa eğer henüz kalp ve damar sağlığı bakımından herhangi bir sorun yaşamadıysanız, ileride başınıza gelebilecek bir kalp krizini engellemek amacıyla düşük doz aspirin kullanımına başlamanız gerekmiyor. Bu önlem herhangi bir yarar sağlamadığı gibi size zarar bile verebiliyor. Örneğin, midenin koruyucu bariyerine verdiği dolaylı veya doğrudan zararlarla midenizi kanatabiliyor. Daha da önemlisi eğer beyin kanaması riskiniz varsa korunmak için yuttuğunuz o düşük doz aspirin yüzünden beyin felci riskinizi de arttırabiliyorsunuz.

Haberin Devamı

BANA GÖRE
KORUYUCU ASPİRİN KİMLERE LAZIM

SON 10 yılda yapılan bilimsel araştırmaların toplu ve detaylı analizleri bize şunu söylüyor: Kalp damar hastalığının henüz ortaya çıkmadığı kişilerde “birincil koruma” yani “hastalığı önleme” amacıyla aspirin kullanmanın zararı beklenen faydadan çok daha fazla olabiliyor. Ama bu bilgi konu “İKİNCİL KORUMA” söz konusu olduğunda asla geçerli değil. Zira “Eğer aşikâr bir kalp ve damar hastalığınız var ise kalp damarlarınızdaki plak veya pıhtılar net ve açık olarak belirlenmişse ya da size tedavi amacıyla ‘balon/stent, koroner baypass’ yapılmışsa koruyucu olarak düşük dozda aspirin yutmanız ‘Olmazsa olmaz bir kural’ haline geliyor.

Yazarın Tüm Yazıları