Güvenilir bir cilt dostu: Alfa lipoik asit

Hürriyet’te sağlık yazıları yazmaya başlayalı 10 yıldan fazla oldu. Bu yazılarda zaman zaman tavsiye ettiğim bazı doğal destekler var. Gönül rahatlığı ile söyleyebilirim, bunların hiçbiri ne zaman içinde tekrarlanan bilimsel çalışmalar, ne de bu destekleri kullananlarda beni mahcup edici neticeler verdi. Bunlar arasında ilk aklıma gelenler omega-3 destekleri, B12 destekleri, D vitamini destekleri ve alfa lipoik asit. Bugün de size yine kısa bir ALA hatırlatması yapacağım. Buyurun...

Haberin Devamı

Alfa lipoik asit dokularda “glikasyon” yani “şekerlenme” adı verilen olumsuz, yaşlandırıcı ve paslandırıcı süreçleri kontrol altında tuttuğu için cilt yaşlanmasını da geciktirebilen bir doğal madde. 

Glikasyon adı verilen bu mekanizmanın önemi kan şekeri yüksek seyreden diyabetlilerin normalden daha hızlı yaşlandıklarının gözlemlenmesinden sonra daha iyi anlaşılmıştı.
Zamanla glikasyon süreçlerinin sadece şeker hastalarını değil, beslenme planında kan şekerini hızla yükselten kötü gıdaları (şekeri, tatlıları, unu, nişastayı) fazla tüketen herkesi ilgilendirebileceği anlaşılmış.
Ayrıca yine zaman içinde glikasyonun yaşlandıkça hızlanan ve herkesin ilgilendiren bir problem olduğunun da farkına varıldı.
Özellikle ciltte protein yapısındaki maddelerin (kolajen, elastin) glikasyonunun cilt yaşlanmasını hızlandırdığını bugün çok daha iyi biliyoruz.
Alfa lipoik asit işte bu nedenle cilt yaşlanmasını az da olsa baskılayabilen çok güçlü bir antioksidan.
Hem suda hem de yağda eriyebilen bir yapısının olması onu diğer antioksidanlar ve antiglikasyon ajanlardan daha etkili ve değerli bir molekül haline getiriyor.
Zaten böyle olduğu için de cilt ürünlerinin çoğuna yıllardır alfa lipoik asit ve analogları ekleniyor.
Cilt yaşlanmasıyla mücadelede yılda 1-2 kez tekrarlayacağınız üçer aylık alfa lipoik asit kürlerinden faydalanmayı da düşünebilirsiniz. Günde 200-400 mg’lık dozlar yetiyor.

Haberin Devamı


İYİ BİLGİ
Biotin saçlarınızı güçlendirir
İsminin öyle çok havalı olduğuna bakmayın. Biotin de (diğer adıyla vitamin H) bir çeşit B vitamininden başka bir şey değil.
Vitamin terminolojisindeki diğer bir adı da B8 vitamini. Son zamanlarda sıkça gündeme getirilmesinin nedeni saç ve tırnak sağlığı üzerindeki olumlu etkilerinin şimdilerde daha iyi anlaşılması.
Bir başka neden daha var: Biotin seviyeleri kan tahlilleriyle ölçülebiliyor. Ölçüm yapılanların çoğunun da yeterli biotine sahip olmadıkları anlaşılıyor.
Biotin düşük bulununca yapılan biotin takviyesi saçlara ve tırnaklara güç ve kalite kazandırıyor. Biotinin sekiz farklı formu var, bunlardan en etkini B-biotin olarak adlandırılanı. Bağırsaklarımızdaki yararlı bakteriler de biotin üretebiliyor.
Yeterli üretim için bu bakterilerin yeterli sayıda olmaları ve iyi beslenmeleri gerekiyor. Biotinin tek görevi saç ve tırnakları desteklemek değil. Kan şekeri düzeyinin ayarlanmasında da bazı işlevleri var.
Biotin eksikliğinin en sık görüldüğü durumların başındaysa kronik bağırsak hastalıkları, uzun süreli damar içi beslenme zorunlulukları var.

Haberin Devamı


HATIRLATMA

Sesiniz için su için 
Ses kısıklığı genelde kısa süren ve sık karşılaşılan bir problem. Nadiren bir larinks kanserinin ilk işaretçisi olabilse de genelde farenjitler, alerjiler, inatçı reflüler ve ses teli ödemleri ile ilişkili bir problem.
Ses sağlığının korunmasında en etkili doğal seçenekse su. Ama sık sık hatta her saat başı suyu yudumlamak şartıyla.
Su içmek ses tellerini nemlendiriyor ve tellerdeki aşınmayı hızlandıran kuruluğu önlüyor.


UNUTMAYIN

Bedensel değil, duygusal arınma daha önemli 

Detoks denince nedense akla öncelikle bedensel kirlerden kurtulmak geliyor.
Ne var ki bedensel organizasyonlarımız zaten bu yönde yeterince güçlü bir şekilde yapılandırılmış durumda. Özellikle karaciğer ve böbreklerimiz bedenimize yerleşmeye çalışan toksinlere öyle kolay kolay aman vermiyor.
Terlemek, nefes alıp vermek ve sağlıklı bir bağırsak çalışmasına sahip olabilmek de bedensel detoksu tamamlamaya çoğu zaman yetiyor.
Esas sorun duygusal temizlikte yani duygusal toksinleri detokslamakta. Esas problem duygusal arınmada. Duygusal toksinlerden uzaklaşmada.
İşte bu nedenle detoks deyince öncelikle duygusal bir arınmayı planlayın. Zira beynin duygusal toksinleri temizleme gücü böbrekler ve karaciğerinkiler kadar iyi çalışmıyor.

Haberin Devamı


OKUR SORUSU

Fazla kilolar gidince kolesterol de düşer mi?

Kilo fazlalığıyla kolesterol problemi arasında her zaman için geçerli doğrudan bir bağlantı yok. Eğer kilo sorunu trigliserid yüksekliğine yol açabilen insülin direnci gibi bir problemden kaynaklanıyorsa fazla kilolar verilip insülin direnci kırılınca trigliserid düşüyor.
Neticede trigliseridden çok düşük dansiteli lipoprotein (VLDL kolesterol) ve bundan üretilen düşük dansiteli lipoprotein (LDL kolesterol) üretimi de azalıyor.
Ama bazı durumlarda (örneğin karaciğer genetik nedenlerle aşırı kolesterol üretiyorsa) değil fazla kilolardan kurtulmak, dal gibi incecik biri olmayı başarsanız bile kolesterol seviyeleriniz yüksek kalabiliyor.

Haberin Devamı



KÖTÜ HABER


Kimler daha
zor kilo verir?

İnsülin direnci veya hiperinsülinemisi olanlar kolay kilo alır, zor kilo verirler.
Hipotiroidisi (tiroit tembelliği) ve Kuşing hastalığı (böbreküstü bezinin aşırı kortizol üretmesi durumu) olanların da kilo almaları kolay, vermeleri zordur.
Menopozdaki kadınlar, polikistik over’ı olan genç hanımlar, antidepresan ve antipsikotik ve antihistaminik ilaç kullananlar ile beta bloker yutanlar da zor kilo verirler.
Kas rezervi düşük olanlar hareketsiz yaşayıp çözümü sadece diyetlerde arayanlar da kilo kaybında güçlük çekerler.


İYİ BİLGİ

Uykunuz öksürük krizleriyle bölünüyor mu?

Gece uykularının kalitesini sabote eden pek çok problem var. Bunlardan biri de reflü sorunu. İlerlemiş reflü hastalarının çoğunda geceleri tekrarlayan öksürük krizleri ise değişmez işaretlerden biri.
Nedeni mide muhtevasının önce yemek borusuna, sonra da solunum yollarına kaçabilmesi.
Bu nedenle geceleri tekrarlayan öksürük nöbetinden yakınanların bir reflü denetiminden geçmelerinde fayda var.

Haberin Devamı


BİR RİCA

Bu sahtekârlara kanmayın

Değerli okurlar, internette, bazı sosyal medya sayfalarında resmimi ve ismimi kullanarak pazarlanan cilt ürünleri ve benzeri destek ürünleri tespit edildi.
Lütfen bu sahtekârlara inanarak ürünlere itibar etmeyiniz.

Yazarın Tüm Yazıları