Domates prostatı korur mu?

Başlıktaki soruyu rahatlıkla “Evet!” diye yanıtlayabilirsiniz. Nedeni şu: Domatesi veya domates ürünlerini bol ve sık yiyen erkeklerde prostat kanseri daha seyrek görülüyor.

Haberin Devamı

Bu bilgiyi bilimsel anlamda ilk kez kanıtlayan, Harvard Tıp Fakültesi’nin araştırmacılarından Dr. Edward Giovannucci.
Edward Giovannucci, 1995’te 48 bin erkek üzerinde yaptığı araştırmada fazla miktarda domates yiyen erkeklerde prostat kanseri riskinin azaldığını gösterdi.
Sonraki çalışmalar, bu bulguları doğruladı:
Domates ve domates ürünlerini (ketçap, salça, domates çorbası, domates suyunu, domatesli sosları) fazla miktarda tüketmek, erkekleri prostat tümörlerinden korumada ciddi ölçüde işe yarıyordu.
Sonraki çalışmalar, bol ve sık domates yemenin yalnızca prostat değil akciğer, mide, kalın bağırsak, meme kanserini önlemede de işe yaradığını gösterdi.
Domates bu başarısını içinde bol miktarda bulunan “LİKOPEN” isimli karotenoide borçluydu.

DİKKAT 

Vitamin noksanlığı depresyonla ilişkili olabilir
Doğrudan depresyon nedeni olmasalar bile bazı vitaminlerin eksikliği depresyon riskini artırabiliyor. Özellikle B-12 vitamini yetersizliğinde depresyon riski belirginleşiyor.
Bilhassa vejetaryen beslenen depresyon hastalarında B-12 seviyesini ölçmek lazım.
D vitamini noksanlığı da önemli bir sorun ve çok yaygın bir problem. Çok düşük düzeylerde D vitamini de depresyonla ilişkili olabiliyor.
B-6 vitamini noksanlığının da depresyona yakalanmayı kolaylaştırdığı unutulmamalı, özellikle doğum kontrol hapı kullanan genç hanımlarda depresyon teşhisi konulurken B-6 vitamini seviyesi de kontrol edilmeli.

Haberin Devamı

UNUTMAYIN 

1 porsiyon=30 gram kuruyemiş
Beslenme uzmanları kabuklu yemişlerin bir porsiyonunu “30 gram” olarak kabul ediyor ve bir porsiyonda ortalama 150-200 kalori bulunduğunu varsayıyorlar.
Peki bu 30 gramda neler var:
20-25 badem, 20 fındık, 30-35 yer fıstığı, 30-35 antepfıstığı, 6-8 adet ceviz bu rakamı tutturmaya yeterli!
Tabii ki fındık, ceviz ya da bademin büyüklüklerini de dikkate almalısınız.

HATIRLATMA 

Yiyorsanız yürüyeceksiniz
Eğer kuruyemişlerden herhangi birini bir ara öğün seçeneği olarak tüketir ya da yiyeceklerine eklerseniz sağlıklı bir seçim yaptığınızdan emin olabilirsiniz.
Burada dikkat etmeniz gereken şey, yüksek kalori besinler olduğunu unutmamak, fazlasının kilo aldırabileceği ya da kolesterol yükseltebileceği ihtimalini akıldan çıkarmamaktır.
Yukarıdaki 30 gramlık porsiyonları hızlı yürüyüşte 30, yavaş yürüyüşte 40 dakikada ancak yakabileceğinizi aklınızda tutarsanız yerken daha dikkatli olursunuz.
Unutmayın: Fazladan yediğiniz her bir fındık için en az 1 dakika daha fazla yürümeniz lazım!

Haberin Devamı

OKUR SORUSU

3 SORU/3 CEVAP

SORU 1: Bromelain ödem azaltır mı?  
Bromelain, ananasta bulunan bir madde. Yangısal-iltihabi süreçleri baskıladığı, travma ve incinmelere bağlı şişlikleri azalttığı biliniyor. Bu nedenle özellikle vurma, burkma ya da cerrahi müdahaleler sonrasında oluşan ödemlerin daha çabuk iyileştirilmesinde kullanılıyor. Bazı klasik cerrahlar da özellikle yüz operasyonlarından önce hastalarına bromelain kullanmalarını öneriyor, amaçları ameliyat sonrası şişliklerin daha kısa sürede azalması.

SORU 2: Rhodiola güç verir mi?  
Adaptojen bitkilerden biri olan rhodiola köklerinin enerji artırdığını, özellikle strese karşı direnci güçlendirdiğini gösteren bilgi ve bulgular var. Avrupa’da birçok işadamı ve beyaz yakalı bu desteği kürler halinde kullanıyor. Kısacası rhodiola özleri özellikle işadamları, siyasetçiler, finans sektöründe çalışanlar tarafından çok sevilen bir enerji sağlayıcı ve stres savar.

Haberin Devamı

SORU 3: Alfa lipoik asit aç mı, tok mu alınmalı?
Benim de favori desteklerim arasında yer alan alfa lipoik asiti aç da tok da kullanabilirsiniz. Günde iki kez 100-300 mg’lık dozlar halinde ve 2-3 aylık kürler şeklinde kullanmanızı tavsiye ederim.
Ben bu desteğin özellikle coenzim Q10 ve asetil L-karnitin ile birlikte kullanılması halinde mitokondri DNA’sındaki hasarı azaltarak hücre ömrünü uzattığını düşünenlerdenim. Alfa lipoik asit özellikle cilt yaşlanmasını yavaşlatan çok ama çok güçlü bir doğal antioksidan. Ciddi bir yan etkisi ve herhangi bir zararı yok gibi görünüyor.

İYİ HABER 

Düzenli yürüyüş bellek
kaybı riskini azaltıyor
Yürüyenlerin sadece bedeni değil, belleği de daha geç yaşlanıyor. İşte kanıtlar...
* Kalp ve beyin için nelerin yararlı olduğu konusunda yapılan bir araştırmada 70 ve üzeri yaşlarda yapılan düzenli yürüyüşün zihni canlı tuttuğu ve Alzheimer’ı önlemeye yardımcı olduğu belirlenmiş.
* Düzenli fiziksel aktiviteler mental çöküşü önleyebiliyor. Bulgular yapılan aktivitelerin çok da ağır olması gerekmediğini, düzenli yürüyüşün yeterli olabileceğini gösteriyor.
* Yaşları 71-93 arasında değişen 2 bin 257 erkek üzerinde yapılan bir çalışmada, günde 500 metreden daha az yürüyen grupta, günde 250 metre veya daha fazla yürüyenlere oranla Alzheimer veya başka bir demans türünün gelişme riski iki kat fazla bulunmuş...
* Yaşları 70-81 arasında değişen 16 bin 466 hemşire üzerinde yapılan bir çalışma ise, haftada 1.5 saat yürüyen kadınların zihinsel testlerde aktivitesi az olanlara göre daha olumlu sonuçlar elde ettiğini göstermiş.
* Çalışma sonuçları zihinsel çöküşü azaltmak isteyen yaşlı insanlar için güzel bir haber veriyor: “Bol bol yürüyüş yapın!” Daha hızlı değil, daha sık ve daha uzun yürümeye çalışın.

 

Yazarın Tüm Yazıları