COVID-19 bağışıklık hayal mi

Neticeleri birkaç gün önce yayımlanan ve Avrupa’nın en büyük ölçekli antikor araştırmalarından biri kabul edilen yeni bir çalışma, koronavirüs hastalarının hastalığa karşı kazandıkları antikorların yeteri kadar güçlü ve kalıcı olamayabileceğini gösterdi.

Haberin Devamı

Araştırma sonuçlarına bakılırsa, COVID-19 geçiren hastalarda gelişen bağışıklık, tıpkı soğuk algınlığı ve gripte olduğu gibi yeterince güçlü ve kalıcı değil.

Araştırmanın sonuçlarına göre, COVID-19 enfeksiyonu geçirenler ya yeterince antikor üretemiyorlar, ya da ürettikleri antikorları çok değil birkaç ay içinde kaybetmeye başlıyorlar. Araştırma İngiltere merkezli ve çok sayıda güvenilir veriye dayanıyor.

COVID-19 bağışıklık hayal mi

SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI HAYAL

Neticelerine bakıldığında da işi bilenlerde ciddi ölçüde hayal kırıklığı yaratıyor. Zira bu sonuçlara bakılınca “sürü bağışıklığı” kavramı hayal haline geliyor. Daha da önemlisi, antikor düzeyindeki azalma, bulunabilecek bir aşının sağlayacağı bağışıklığı da tartışmalı ve güvensiz hale getiriyor. Peki ne olacak? Sürü bağışıklığı da aşı beklentisi de boşuna mı? Kanaatime göre değil. Nedenini merak ediyorsanız, alttaki kutuya buyurun...

BANA GÖRE
TEK BİR ÇALIŞMA BİZE YETMEZ

İNGİLTERE’de King’s College’da yapılan bu araştırmanın her şeyi bitirdiği, sürü bağışıklığı meselesini çöpe attığı hatta aşıdan beklenen umudun tabutuna çivi çaktığını düşünenlere katılmıyorum. Bu düşüncemi de yine iyimser yapıma, yaklaşımıma bağlamayın. Bu yeni çalışmanın başka ülkelerde, başka merkezlerde ve daha çok vakaya dayanan analizlerle de teyit edilmesi lazım. Ayrıca koronavirüs enfeksiyonunun beklendiği ölçüde güçlü ve kalıcı bağışıklık sağlamadığı kanaati, uzmanların çoğunda zaten vardı. Ben de aynı kanaatteyim. Çünkü...

Haberin Devamı

BİR BİLGİ
BAĞIŞIKLIK BEKLENTİSİ 6 AY CİVARINDA

UZMANLARIN ortak beklentisi şu: Bu viral enfeksiyon da tıpkı soğuk algınlığı ve grip gibi maksimum 3-5 aylık bir bağışıklığı garanti edebilecek gibi görünüyor. İnşallah daha uzun bir bağışıklık söz konusu olur ama genel kanaat ve beklenti bu yönde. Enfeksiyonu geçirenlerin kazandığı antikorların hızla kaybolmasına gelince... O konuda da daha fazla araştırmaya ihtiyacımız var.

Önemli bir ayrıntı da şu: Virüse karşı kazanılan bağışıklığın, sadece antikorlarla temin edilebileceğini düşünmek yanlış bir yaklaşım. T lenfositlerin, yani bağışıklık sistemimizin savaşçı hücrelerinin, virüse karşı kazandığı bağışıklık yeteneğini de küçümsemememiz lazım. Yakın tarihlerde yayımlanan pek çok çalışma, T lenfositleriyle elde edilen bu hücresel bağışıklığın da en az antikorlarla kazanılan bağışıklık kadar önemli olabileceğini gösterdi.

Haberin Devamı

Özeti şudur: COVID-19 enfeksiyonu geçiren birinde bağışıklık gelişmemesi ihtimali yoktur. Ama kazanılan bağışıklık gücü ve süresinin kişiye göre değişebileceği de zaten bilinen bir gerçektir.

BİR BİLGİ
MULTİVİTAMİN Mİ, OMEGA 3 MÜ

ÇOKLU vitamin desteklerinin işe yaradığını düşünenler de onlardan herhangi bir yarar beklemeyenler de var. Benim kanaatime gelince... Özellikle 50’li yaşlardan sonra iyi planlanmış, içeriği güçlü, üretimi güvenli çoklu vitamin ve mineral desteği almanın işe yarayabileceğini düşünenlerdenim. Ama yine de prensip olarak vitamin, mineral veya Omega 3 takviyelerinden faydalanılırken hedef odaklı olmayı ve tekli ürün kullanmayı tercih ederim. Kişiye özel seçimler yapmayı, ürünü seçerken “İçinde ne var, ne miktarda, ürün güvenli mi?” sorularına yanıt aramayı da ihmal etmeyin derim. Omega 3 takviyelerine gelince... Hedefiniz belleğe, göze, sinir sistemi fonksiyonlarına destek olmak ise DHA, kalp ve dolaşım sisteminizi güçlendirmek ise EPA zengini Omega 3 takviyelerini kullanmanızı tavsiye ederim.

COVID-19 bağışıklık hayal mi


VİRÜSE KARŞI ÇİNKO MU C VİTAMİNİ Mİ

ELİMİZDE çinkonun, özellikle çinko asetat pastillerinin, virüslere karşı bağışıklığı güçlendirmede işe yarayabileceğini gösteren güçlü deliller var. Diğer taraftan çinko, zaten gıdalarla da kolaylık kazanılabilen bir mineral. Özellikle hayvansal gıdalar (kırmızı et, kümes hayvanları, deniz ürünleri) çinkodan bir hayli zengin. Ama siz yine de çinko asetat pastillerinden faydalanmayı düşünürseniz süreyi biraz uzatın, 3-5 ayı gözden çıkarın.

Haberin Devamı

C vitaminine gelince... Üzerinde hâlâ tartışmalar olsa da benim kişisel kanaatim, C vitamini takviyelerinin de virüsten korunmada ve hastalığı daha kolay atlatmada işe yarayabileceği yönündedir.

OKUR SORUSU
BELİMİZİN ÇEVRESİNİ ÖLÇMEK Mİ DAHA GÜVENLİ TARTILMAK MI

BEDEN ağırlığını izlemek sağlığı takip etmenin önemli bir parametresi. Ağırlığınız arttıkça beden kitle indeksiniz de artıyor. Ve bu durum sizi “obezite adayı” yapabiliyor. Ne var ki son yıllarda bel çevresi ölçmenin daha önemli olduğu ortak bir tıbbi kanaat haline geldi. Kadınlarda 85, erkeklerde 95 santimetreyi geçen bel çevresi “kronik hastalık riski” kabul edildi. Bu nedenle sadece tartıyı değil bel çevresini de izlemek; kadınsanız 90, erkekseniz 100 santimetreyi geçmesini engellemek önemli bir sağlık ayrıntısı. Unutmayalım, bel çevresi genişledikçe şeker hastalığı, hipertansiyon, damar sertliği, Alzheimer ve kanser dahil pek çok kronik iltihabi hastalıklara yakalanma ihtimaliniz artıyor.


Yazarın Tüm Yazıları