Bunamanın yeni tehdidi: Hipertansiyon

KAN basıncı yüksekliği yaygın bir sorun.

Haberin Devamı

Obezite patlaması ile çok ciddi bir sağlık tehdidi oldu. Bu önemli bir bilgi. Önemli, zira daha çok hipertansiyonlu demek, daha çok kalp, beyin krizi geçiren hasta, daha çok hipertansiyon kalp ve böbrek yetmezliği vakası demek.

Bunamanın yeni tehdidi: Hipertansiyon

Mühim bir ayrıntı da şu: Yeni bulgular bu belanın başka bir marifetine daha dikkat çekiyor. Hipertansiyon, bellek kaybını da hızlandırıyor. Hipertansiyonlularda damar sertliğine bağlı bunama ve Alzheimer hastalığı ihtimalinin de daha yüksek olduğunu gösteren ciddi kanıtlar var.

 

KEMİK BİLE ERİTİYOR

Bunamanın yeni tehdidi: Hipertansiyon

Haberin Devamı

- Aşırı şeker tüketimi sadece “damar düşmanı”, yalnızca “bunama, obezite ve kanser davetçisi” değil, aynı zamanda ciddi bir “kemik eriticisi”dir! Şeker tüketiminin artması kemiklerden magnezyum ve kalsiyum kaybına, bu da kemik kırılganlığında artmaya yol açıyor. Bu tatsız gelişmenin birden fazla sebebi var: Şekerin kalsiyum emilimini azaltarak, D vitamini emilim ve üretimini baskılayarak da kemik bütünlüğüne zarar verdiği anlaşılıyor. Yoğun şeker tüketimi kemik erimesini tetikleyen kortizolün üretimini de arttırıyor. Aşırı şekerin kemik yapımını teşvik eden hücrelerin (osteoblast) aktivitelerini baskıladığı da gösterilmiş. Netice şudur: Aşırı şeker tüketimi sadece damarlarınız, doku ve organlarınıza değil, kemiklerinize de zarar veriyor.

 

AZ ADIM ÇOK HASTALIK

Bunamanın yeni tehdidi: Hipertansiyon

- Araştırmalar sadece uzun süreli egzersiz ihmallerinin değil, birkaç haftalık tembelliklerin de sağlığımızı olumsuz etkilediğini gösteriyor. Avrupa merkezli bir çalışmada, gönüllülerden sadece iki hafta günlük adım sayılarını 1000’in altında tutmaları istenmiş, insülin direncinde artma, kan şekerinde yükselme, Tip 2 şeker hastalığına giden kötü ve tehlikeli bir yolculuk belirlenmiş.  Başka bir araştırmada, genç erkeklerden günlük adım sayısını 10000’dan ve 5000’e indirmeleri istenince de aynı sonuçlar saptanmış. Unutmayın! Düzenli egzersiz alışkanlığı kaslarınız ve karaciğerinizde insülin direncini engelleyerek, kan şekeri ve trigliseridiniz ile kalpteki basıncı (tansiyonu) dengeleyerek, iltihabi süreçleri baskılayıp, ruh halinizi iyileştirerek sizi kalp krizlerinden koruyan en etkin savunma aracınızdır. Kısacası “Egzersiz hayattır”... “Ayakta kal, hayatta kal!” vazgeçilmez bir ‘iyi hayat kuralı’dır.

 

Haberin Devamı

YAĞLI KARACİĞER KALP KRİZİ NEDENİ

Bunamanın yeni tehdidi: Hipertansiyon

Yağlı karaciğer günümüzün en yaygın sağlık sorunlarından biri. Yetişkinlerin nerede ise dörtte birinin karaciğeri yağlı. Alkol dışında, aşırı şeker, nişastalı besin tüketimi, früktozdan zengin besinlere (meyveler) yüklenmek, çok yüksek kalori kazanımı, hareketsiz bir hayat, fazla kilolu veya obez biri olmak da karaciğerde yağlanmaya yol açabiliyor. Bilmeniz gereken önemli ve yeni ayrıntı ise şu: Yağlı karaciğer kalp krizi geçirme riskini de yükseltiyor. Karaciğeri yağlı olanları bekleyen tehlike sadece muhtemel bir siroz veya karaciğer kanseri değil. Sırada birden patlak verebilen kalp krizi de var.

 

HDL KOLESTEROLÜ YÜKSELTMEK İÇİN 9 TAVSİYE

Haberin Devamı

Daha az şeker, un, nişastalı besin tüketin.

Daha az tatlı, meyve ve meyve suyu yiyip için.

Kızartılmış her türlü gıdadan (ekmek, et, sebze fark etmez) uzak durun.

Bel çevrenizi izleyin, göbek bağlamayın.

Her 30-45 dakikanın en az 5 dakikasını ayakta (mümkünse de yürüyerek) geçirin.

Sigaradan ve dumanından uzak durun.

Trigliseridinizi izleyin, yüksekse düşürmeyi öğrenin.

Kan şekeriniz ve insülin seviyeleriniz yüksekse azaltmayı hedefleyin.

Günde iki öğün beslenmeyi (14-16 saatlik açlık-susuzluk değil, aralıkları) deneyin.

 

2 IKIGAI ÖĞRETİSİ

- Ikigai Japon kültürünün olgunlaştırdığı bir  ‘hayat anlayışı’nın tek sözcükle ifadesi. Kısa anlatımı ile hayatınıza sizi mutlu edecek, her güne “Yaşasın hayat!” diyerek başlamanızı teşvik eden bir anlam, bir hedef eklemeniz. Bu hedefin altyapısında başka güzel yaklaşımlar da var. İşte onlardan ikisi...

Haberin Devamı

 WABİ-SABİ: Güzelliği mükemmellikten ziyade, kusurla ve eksik şeylerde aramak... Bu tavsiye “kusurlu bir güzelliği” de takdir etmenin bize daha çok gelişme ve olgunlaşma fırsatı vereceğini öğretir.

 İCHİ-GO, İCHİ-E: Açılımı şu: Şu anda bir tek bu an var, ve bir daha gelmeyecek! Bu yaklaşım bize “ona odaklanmamızı” ve hayatın bize bahşettiği her anın tadını çıkarmamızı anlatır. (İKİGAİ-Hector Garcia/İndigo Kitap)

Yazarın Tüm Yazıları