Şimdi nereyi geriyorsun hocam?

Seda ablamız da YouTube kanalı açmış.

Haberin Devamı


Aslında açalı epey de olmuş hani.
Peki şimdi, böyle aniden, nasıl haberimiz oldu bundan?
Tabii ki gıdısını Fransız askısı denen yöntemle gerdirdiği ameliyatı kanalında saniye saniye paylaştığı için!
Seda Sayan bu, kalkıp kanalında “WhatsApp’ta susmayan buluşunca da konuşmayan kız makyajı” yapacak hali yok ya.
Ya da “Ay bugün hediye paketlerimi açıyorum arkadaşlar, bakalım neler gelmiş” diyerek ergen tribine girecek hali de yok.
Bacımız gitmiş, alnından çenesinden iğneler ipler girerken ve yüzü çamaşır gibi gerile gerile Charlize Theron ayarına gelmek üzereyken çatır çatır çektirmiş kendini.
Hem de kime? Fatih Ürek’e. Şahane bir ikili!
“Ajda forever” OUT, Seda ve Fatih’in “Gullüm forever”ı IN!
Ama ne yalan söylemeli, sonuna kadar da izleyemedim ameliyatı.
O iğneler/ipler, yok Fransız askıları filan; Seda Sayan ne kadar cool cool durup “Hocam şimdi nereyi asıyon?” dese de ben bakamadım bir süre sonra.
Ama alışmak zorundayız galiba. Gidişat oralarda/ o seviyelerde.
Yakında bir başka ünlü daha kanal açıp YouTube’da, “Ben gerdirme değil fıtık ameliyatımı yayınlıyorum” derse ne yapacağız?
Sonuçta makyajdı, yemek tarifiydi, ‘gülmeme challenge’larıydı; bir yere kadar. YouTube gençleri sıkılacak bir dönem sonra. Seda Sayan yine öncü oldu yani.
Kendisine gergin tebrikler. ‘Dislike’sız yayınlar olsun inşallah.
Fatih Bey siz de lütfen bir dahaki ameliyatı daha güzel çekin, olmuyor öyle sarsarak filan...

Haberin Devamı

Ahmet Kural ve Lannister hanedanı

Hani çok âşıksınızdır.
Gözünüz hiçbir şeyi görmez.
Ne güzeldir ne deli doludur o günler.
Ama sonra aranızda kötü bir şeyler olur.
Ayrılmak istersiniz. “Yollarımızı ayıralım, böyle olmuyor” diyerek. Tatlı tatlı.
Lakin medeni bir final olmaz, berbat bir şekilde ilişki biter.
“Sağlık olsun” dersiniz, acıları paket yapıp yolunuza devam edersiniz. Sakin sakin.
Derken aylar sonra bir bakarsınız, bir zamanlar çılgınlar gibi sevdiğiniz o kişi arkanızdan saydırıyor.
Ortak dostlarınıza, hatta olmayanlara. Orada burada, her yerde...
Terk edilmenin acısını, intikamını almak için.
Ahmet Kural’ın, Sıla’yla olan davası aleyhine (16 ay 20 gün hapis cezası) sonuçlandıktan sonra kameralara yaptığı açıklamalar da o hesap.
Sıla hakkında dava konusuyla alakasız saydırarak ondan hıncını almak istemiş.
“Kadınlara ve erkeklere psikolojik şiddet uygulamayı çok sever” deyip eklemiş:
“Hatta fiziksel şiddeti de sever”.
Kural’ın varmaya çalıştığı yer, kitlelere vermek istediği mesaj bel altı.
Hem avukatı hem de kendisinin o anda yüzlerine oturan imalı ve alaycı ifade ise Game of Thrones’un Lannister’larına has, çok entrika. Ne demeli bilmiyorum, bilemiyorum.
Sadece dinlerken “Yazık” dediğimi anımsıyorum.

Haberin Devamı

Artık yerin kulağı değil...

Bodrum’da bir mekanda çekilen sıradan bir “Instagram hikayesi” videosu önceki gün gündemdeydi.
Videoda bir ara Umut Evirgen görünüyor.
Yanındaki arkadaşlarına bir şeyler anlatıyor.
Ortamda yüksek sesli müzik, ne dediği tam anlaşılmıyor.
Ama videonun yayınlandığı insta magazin profillerinde “Şöyle demiş” diyerek kesin bir dille yazılıyor.
Bir yandan da ayıp, ne diyorsa diyor.
Tam “yan masaya kulak verme” durumu bu. Kulak röntgenciliği.
Hani “Yerin kulağı var” denir ya.
Günümüzde durum onu geçti, artık “Yerin cep telefonu kamerası var.”

Yazarın Tüm Yazıları