Sıla yurtdışında daha mı cesur

Hafta sonunun sabun köpüğü hadiselerinden biriydi:

Haberin Devamı

Sıla’nın Rotterdam konserinde giydiği elbise. 

O eski magazin tabiriyle, derin göğüs dekolteli bir elbise.

Sıla yurtdışında daha mı cesur

Eski diyorum ama, hâlâ kullanılıyor bu “derin” sıfat.

“Derin” derken okurun zihninde bir fantezi kapısı aralanmaya mı çalışılıyor, nedir?

Yoksa dekoltenin derini sığı mı olur? Dekolte dekoltedir.

Derinliğine sığlığına kim karar veriyor, anlamadım gitti.

Bir de “Cesur dekolte yürek hoplattı” başlığı atılır ya.

Sadece fotoğrafı gören editörün yüreği hoplamış olmasın?

Neyse, gördüğünüz gibi anlamadığım işler...

Benim bu Rotterdam elbisesinde takıldığım nokta ise şuydu:

Acaba Sıla yurtdışı konserlerinde daha mı cesur giyiniyor?

Haberin Devamı

Türkiye konserlerinde giydiği kıyafetler az biraz daha mı tutucu?

Yok, yanılmışım.

TİM Maslak konserlerinde giydiği kıyafetlere baktım.

 Orada da zaman zaman yurtdışı konserlerindeki gibi giyinmiş Sıla.

Fark yok.

Ayrıca cesareti, derinliği kıyafetlerde değil; kafaların içinde arasak daha iyi olacak.

Sıla’nın kendisinde de bu ikisi yeterince var kanımca.

Demek ki sıkıcı bir filmmiş

Cengiz’le (Semercioğlu) anlaşamıyoruz.

O diyor, galaya sarhoş gelinmez, filme saygısızlık (Kaybedenler Kulübü galasından bahsediyor). 

Ben diyorum, ister ayık ister sarhoş gelirler, bir kural mı var...

Aslında söylemeye çalıştığım şu:

Bize yargılamak düşmez.

Nedenini merak etmek düşer. Eğer ortada kayda değer bir neden varsa tabii.

Bugün aynı konuyu Magazin Konseyi gezegeninde de tartıştık.

Orada da söyledim.

Unutmadan, aynı şekilde salonda öpüşen oyuncuyu da yargılamam.

Oradan sadece şu iki bir sonuca varırım:

  1. Sinema salonunda öpüşmek çok romantik bir şeydir. Sadece öpüşenler fazla ses çıkarırsa “Gidin bir oda tutun otelde” derim.
  2. Galadakilerin ilgisi öpüşecek kadar başka yerlere kaydıysa “Kaybedenler Kulübü Yolda” filmi hayli sıkıcı olmalı...

Karaköy’de gezersin

Cuma gecesi Karaköy’ün ara sokaklarında geziniyorum.

Eski cıvıl haline çoktan dönmüş Karaköy.

Her mekan tıklım tıkış, hareket bereket zirvede.

Yeni açılan Nabu adında bir mekan var, oraya uğradım.

Şansıma Güntaç Özdemir sahnedeydi.

Repertuvarı nefistir Güntaç’ın.

Bu arada Nabu’nun üstü aynı zamanda şık bir otelmiş meğer.

Yine yeniden Karaköy günleri başladı diyebiliriz yani...

Haberin Devamı

Yeni çağın mesleği

Instagram sağ olsun, artık gençlerin en gözde mesleği bu:

Gezgin olmak...

Kolay ve zevkli görünüyor ama değil.

Ucuz biletleri takip et, gittiğin yerlerde çok çok az para harca, salaş hostellerde kalıp ekonomi yap, instagram takipçilerin için en orijinal kareyi yakalamaya çalış, hatta popüler instagram noktalarında bu uğurda sıraya girmekten çekinme, yetmedi her anını instagram’ın hikaye bölümünden paylaş...

Bir yandan da zor iş yani.

Ama herkes gezgin olmaya özeniyor mu, özeniyor.

Yeni çağın mesleği artık bu: Yolda olmak...

 

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR

Yazarın Tüm Yazıları