Şehrin yeni eğlencesi: Algoritmalı flört yemekleri!

Pazar gecesi. Arnavuköy Eftelya’da bir grup arkadaş rakı balık yapıyoruz. Aramızda evliler de var, bekarlar da...

Haberin Devamı

Bir ara ortamda Tenkap lafı dolaşıyor.
Tenkap aşağı Tenkap yukarı.
Domates salatasına ekmek banarken nineler gibi doğrulup ortaya atılıyorum: “Tenkap ne yahu?”
“Tencere kapak! Açılımı bu” diyor arkadaşım, “Bir ilişki sitesi!”
Meğer yakından tanıdığı bir iş adamı Tenkap denen bu site aracılığıyla hiç tanımadığı bir kadınla akşam yemeğine çıkmış, ama aralarında bir elektriklenme olmamış, filan.
Anlatılanlardan sonra bu komik isimli siteyi merak ettim, nasıl bir şeymiş diye. Hemen açıp baktım.

ÖNCE TEST SONRAPSİKOLOG!
Sitenin kurucusu ve aynı zamanda kendini ilişki danışmanı olarak konumlandırmış Yunus Sezener zaten ne yaptıklarını bir videoyla uzun uzun anlatmış.
Referansla üye alıyorlarmış. Meşhur A Small World gibi.
Ama sonrası bir garip!
Yeni üye Ulus’taki Tenkap merkezine davet ediliyormuş.
Önce bir davranış modelleri envanteri testi, sonra da algoritma yapılıyor, finalde ise üyenin psikologla görüşmesi sağlanıyormuş!
Tüm bunlardan sonra yeni üyenin karakterine uyumlu olabilecek hali hazırdaki üyelerden biri seçiliyor ve ikisi bir araya getiriliyormuş.
Ama dikkat, iki tarafa da birbirlerinin fotoğrafı, adı sanı asla söylenmiyormuş!

ESRA EROL’UN ŞOVU GİBİ

Neyse. Ortak bir buluşma mekanı ayarlıyormuş Tenkap’çılar.
Ve orada ilk kez yüz yüze geliyormuş flört adayları!
Aslında bir tür Esra Erol’un televizyonda yaptığının daha gizli, daha psikolog destekli, daha paralı ve matematiksel versiyonu...
En azından bana öyle geldi.

YA BİR ŞEY OLMAZSA?

Peki ilk buluşmada bir şey olmadı, sonra ne oluyor?
Bu soru da ilk aklıma gelen şeylerden biriydi haliyle.
Hemen yeni biriyle buluşuyormuşsun. Algoritmada çare tükenmez hesabı! Sürekli buluş dur yani, gerçekten birini bulana kadar...
İyi hoş da, üye olan kişiler kendileri/karakterleri hakkında gerçek bilgiler veriyorlar mı acaba?
Malum, kendini tanımayan o kadar çok insan var ki etrafta.

Şehrin yeni eğlencesi: Algoritmalı flört yemekleri

Haberin Devamı

Madonna’nın meme uçları

Madonna’nın Marcus Piggott&Mert Alaş imzalı Interview dergisi pozlarında en çok dikkat çeken şey nedir?
Tabii ki fotoğraflardan birinde akıllıca teşhire sunulmuş memeleri.
Akıllıca: Çünkü tam soyunmuş gibi değil.
Memeler fırlamış gibi.
Ama tabii ki bolca fotoşoplanmış gibi.
Zaten günlerdir Kardashian’ın poposunda olduğu gibi yurtdışı basınında şu tarz cümlelere rastlanıyor: “Gerçek mi bunlar?”
Bazısı daha da acımasız: “Bunlar gerçekten senin mi büyükanne?”
Her şey bir yana, çok entelektüel (ve magazinden çok belgesele vurgun) bir insan olarak (tabii ki yalan), meme ucundan çok Madonna’nın hemen önündeki kırmızı kitabı merak ettim.
Kitap; ünlü Fransız aktör, yönetmen, şair, ressam (her şey de diyebiliriz) Jean Cocteau’ya ait...
Prodüksiyonu yapan kişi kitabı tesadüfen seçmiş de olabilir, ama Madonna’nın Fransız kültürüne ve Cocteau’nun Edith Piaf’la aynı zaman dilimine denk düşen o döneme hayranlığı da olabilir bu seçim.
Ya da Cocteau’nun şu sözleri, kim bilir?
“Oyunun kurallarının değiştirilmesini halk istemez.
Peki bir şair nedir? Oyunun kurallarını değiştiren adamdır”
(Derin Uykunun Söylevi adlı kitabından).
Madonna da oyunun kuralını her zaman değiştirmeyi seven biri olduğuna göre Cocteau seçiminin tesadüfi olmadığı pekala söylenebilir.

Yazarın Tüm Yazıları