Reynmen hadisesinin 5 şifresi

Aldı başını gitti. Müzik sektörü, 90’lar magazin programı ağzıyla konuşursak “şokta”. Reynmen, nam-ı diğer Yusuf Aktaş’ın “Derdim Olsun” klibini yedi günde 53 milyon ‘tık’a ulaştıranların motivasyonu sadece müzik mi peki?

Haberin Devamı

1. ÇÜNKÜ ARABESK RAP TUTAR

Eypio ve Burak King “Günah Benim” ile yolu açtı, devamı otoban şeklinde geldi.
Arabesk rap diye bir şey var artık. Gençler seviyor.
Hangi gençler bilmiyoruz, orasını araştırma şirketleri (varsa) tanımlasın. Reynmen’in şarkısı da arabesk rap denen türün son (ve aslında sıradan) dalgası. “Ben kaybederken Azrail seyre dursun” diyor Reynmen, daha ne olsun?

2. ÇÜNKÜ DAHA KARAMSAR
Arabesk rap’in kodları ne peki? Mağdur, dışlanmış, kaybetmiş, kazanandan nefret etmiş, hep sitemkâr ama sistemden umudunu da yitirmemiş.
Zaten en büyük çelişki de orada ya.
Eypio hep yalnız girdiği yılbaşı gecelerinin kederinden dem vurduysa Reynmengiller ondan bin tık daha karamsar: “Tanrı vurdu saza, ölmeden mezara” diye diye kahroluş edebiyatının zirvesinde kayak yapıyorlar. Gözyaşları slalom.

Haberin Devamı

Reynmen hadisesinin 5 şifresi

3. ÇÜNKÜ TARAFTARI BUNA İNANMIŞ
Reynmen “Evet böyle bir şey var” demiyor ama çılgın YouTube kitlesi emin. Klipte, Muhsin Yazıcıoğlu’nun 2009’daki helikopter kazasına dair önemli mesajlar olduğu söyleniyor. Bu konudaki yorumlar hayli fazla.
Gerçekten de klipteki semboller o yönde: Karlı dağ, ortalıkta dolaşan kurt, helikopter enkazının anlık görüntüsü, Reynmen’in sırtından vurulma sahnesi...
Yazıcıoğlu’nun bir komploya kurban gittiğini düşünenler tıklanmayı haliyle coşturuyor.

4. ÇÜNKÜ HİKAYESİ SAMİMİ
Sivaslı orta halli bir ailenin çocuğu Yusuf Aktaş. Manav olan babasıyla Bayrampaşa’daki meyve sebze haline gittikleri bir gün resti çekiyor, “Ben sosyal medyada bu işi yapacağım” diye.
Yıl 2014. O zaman bu işin o kadar örneği yok. Baba ona kızıyor, o ise inat ediyor. Birbirlerine küsüyorlar. Sonrası malum:
Komik, saçma, samimi videolar çekmeye başlıyor Yusuf. “Kendimi bir an önce ispat etmeliydim” diyerek. Elbette babasına.
Ve mahallenin fırlama çocuğu kategorisinden YouTube alemine hızlı bir giriş yapıyor.

5. ÇÜNKÜ ALEYNA GICIKLIĞI VAR
Evet böyle bir tuhaflık da var. Bakın klibin altına yazan gençlerin yorumlarına.
“Aleyna’yı geçsin diye 50 kez dinledim” diye yazan da var, “Aleyna veledini geçmek için buradayız gencolar” diyen de...
Belli, Aleyna’nın ‘tık’ rekoruna gıcıklar. Aleyna onlar için başka bir şeyi temsil ediyor: Kafasına göre konuşan, özgüveni tavan, kimseyi takmayan, artık Amerika’lara da sıkça gidip gelen özgür, şımarık, “mahallenin oğlu”na artık tepeden bakan kız.
“Kazanan” yani.
Bu yüzden Reynmen, Aleyna’yı yensin istiyorlar. Bunun için bilgisayar başında sabahlara dek tık peşinde koşturuyorlar, şaka değil.

Haberin Devamı

Reynmen tıklandı, herkes müziği bıraksın mı

Bir haftadır müzik sektörü bu “tık”ı konuşuyor, kafalar bu “tık”la meşgul. Peki işi sadece müzik yapmak olan, müzikle yatıp kalkan tüm müzisyenler, şarkıcılar Reymen’in “tık” başarısından sonra moralini bozsun ve yaptığı işi bıraksın mı?
Yaratılan havaya bakarsanız öyle.
“O tıklanmanın yarısı sahtedir” tezi de artık demode.
Tamam, çoğu zaman sahte tıklanma yapılıyor, ama bu kadar kısa zamanda bu kadar tsunami etkisi “tık” çok zor.
Peki sektöre emek verenler bundan sonra ne yapacak?
YouTube dünyasına göre mi pozisyon alacak yoksa yeni bir yol mu bulacak?
Bekleyip göreceğiz...

Beyaz’ın Youtube kanalında en olmayan şey

Haberin Devamı

Bugün pazar kafası böyle, hep YouTube kafasında, dünyasında...
Beyaz da en sonunda YouTube kanalı açmış. İlk videosu da YouTube dünyasını güzel ti’ye alıyor. Kanalın en olmayan yanı ise videonun yoruma kapatılmış olması.
İşte bu olmadı Beyaz!
YouTube demokrasisinde böyle bir şey yok ki...
Ne yazılırsa yazılsın katlanmak zorundasın.
Yorumlara kapalı YouTube videosu seyretmek, seyircisiz talk şov programı izlemek gibi tatsız tuzsuz bir şey!

Cem Yılmaz yorulmuyor mu

Cem Yılmaz Twitter hesabında öyle aktif ki, kendisine bir şey yazana bıkmadan yorulmadan sürekli yanıt veriyor.
Sıkıntıdan mı yeni bir sosyal medya iletişim stratejisi mi yoksa tamamen anlık ve doğaçlama eğlence ihtiyacı mı bilinmez.
Elbette kendi bileceği iş, ama keşke yanıt vermek için onca vakit harcayacağına sosyal medya için (bir kereye mahsus mesela) bir içerik üretse.
En azından bu dünyanın kalitesini yükseltir.

Yazarın Tüm Yazıları