Ne hayat yaşamış ama!

Yüzündeki meşhur beni dolayısıyla yıllarca “Benli Belkıs” diye anılmış Belkıs Söylemezoğlu’nun maceralı hayat hikayesinde.

Bu hikayede yok yok: Sayısız evlilik, tutkulu aşklar, Avrupalı yaşlı kontlar, devlet adamları, devrin yerli yabancı ünlü yazarları, bir ülkeden diğerine bitmeyen yolculuklar, şatolar, partiler, skandallar, casuslar...

Gerçekten öyle, yok yok.

Şaziye Karlıklı tarafından kaleme alınan Benli Belkıs’ın hayatını okudukça, “Ne cesur kadınmış ama!” oluyorum, “Üstelik tüm bunları 1930’larda, 40’larda yaşamış!”

Meğer o dönem gazetelerin dilinden düşmeyen bir karaktermiş Benli Belkıs.

Mesela 1954’te Milliyet’e şu şekilde haber olmuş:

“13’ünde seven, 14’ünde evlenen, 16’sında sevişen Belkıs Söylemezoğlu:

Benim için ne derlerse desinler, el âlem vız gelir!”

Bir başka gazeteye eşinden neden boşandığıyla ilgili soruya ise şöyle yanıt vermiş Belkıs:

“Neden evlendiğimi hatırlamıyorum ki, ayrılma nedenimi bileyim.”

Atatürk’le vals

Belkıs’ın hayatı o kadar ilginç ki... Mesela babası Süleyman Şefik Paşa 1919’da Harbiye Nazırı olduğunda ona verilen en önemli görev şu oluyor: Mustafa Kemal’in başlattığı hareketi etkisizleştirmek.

Bu uğurda kurulan Hilafet Ordusu’nun da başına geçiyor Paşa.

Ama nafile, Mustafa Kemal’in başlattığı hareketi durduramıyor ve Süleyman Şefik Paşa ailesiyle beraber ülkeden kaçmak zorunda kalıyor.

Aradan yıllar geçiyor.

Süleyman Şefik Paşa ülkeye dönemiyor.

Ama eşi ve çocukları 1926’da genç Cumhuriyet’in İstanbul’una geri dönüyor.

Çok geçmeden zengin bir tütüncüyle evlendiriliyor Belkıs ve eşiyle gittiği Ankara seyahatinde bir baloya katılıyor.

Ve orada Atatürk’le dans edip sohbet etme fırsatı yakalıyor!

Yani babasının yok etmek istediği Atatürk’le...

Kim bu kadar pervasız bir hayat yaşayabilir

Dillere destan güzelliği Belkıs’ın hayatında hep başrolde olmuş, ama bence karizmasıyla da erkeklerin başını döndürmüş.

Yedi dil bilen ve davetlerdeki tüm sohbetlerin aranılan ismi olan Belkıs, aslında farkında olmadan kendi kendinin PR’ını yapmış o dönemlerde.

Bu yüzden namı almış yürümüş ve yarattığı imajı çok doğru kullanmış.

Yine de şu gerçek değişmiyor: Çok cesur kadınmış. Düşünsenize, şimdi kim bu kadar pervasızca bir hayat yaşayabilir ki?

Keşke TV’lerdeki kısırdöngü dizilerin yerine Belkıs’ın hayatını izleyebilsek sezon sezon.

Ama doğru, ona da cesur bir yapımcı lazım!

Tam şezlong kitabı 

 Belkıs’ın hayatını anlatan kitap tam yaz kitabı.

Gömül şezlonga, bir çırpıda bu çılgın hayatı oku bitir. O derece sürükleyici.

Kitabın yazarı Şaziye Karlıklı kupürlerden izini sürdüğü Belkıs’ın hayatını tadında kurgulamış.

Yok, Süreyya Yalçın da olmaz 

Şu zamanın Benli Belkıs’ı kim olabilir diye düşündüm.

En uygun profil Süreyya Yalçın gibi geldi.

Ama o da sadece yaptığı evlilikler ya da bir dönem Türkbükü plajlarından medyaya yansıyan şatafatlı ve köpekli pozlarından ibaret. O yüzden vazgeçtim.

Bu dönemin bir Benli Belkıs’ı yok. Olması da mümkün değil.

Çünkü şu zamanın tek eksiği insanların cesareti, hevesi.