Her şey para mı

Son 10 yılda Oscar’ı kazanan filmlerin hayli mütevazı bütçeli yapımlar olduğuna dair Hürriyet Ekonomi’den Ceyhun Kuburlu’nun bir haberi yayınlandı.

Haberin Devamı

Hemen o filmlerden bazılarını hatırlayalım: Argo, Artist, 12 Yıllık Esaret, Çarpışma, Köstebek...
Ve bu yıl da 18 milyon dolarlık bütçesiyle Birdman.
Malum, bizim eğlence dünyasında en çok konuşulan şeylerden biri paradır.
“Onlardaki para bizde olsa neler yaparız neler” cümlesi dillerden düşmez.
Çok parayla en şahane film, en şahane dizi, en şahane klip çekileceğine inanılır.
Ama işte bazen sadece iyi bir fikir ve farklı bakış açısı yeter. Bunlar pekala az bir bütçeyle de kotarılabilir.

Böyle bir şey beklemiyordum

Pazar gecesi Zorlu PSM’de Romeo ve Juliet ya da orijinal seslenişiyle Romeo e Giulietta’yı seyrettim.
Hiçbir beklentim yoktu.
Hatta başlamadan evvel, “Sıkılır mıyım? Ne kadar sürüyor acaba?” diye söylendim.
Çünkü bin yıllık Cats’i izlerken neredeyse uyuklamıştım.
Ama iki buçuk saate yayılan Romeo ve Juliet’te bir saniye bile sıkılmadım. Tek kelimeyle nefisti!
Çünkü İtalyanlar güncel bir müzikal yapmış.
Üç boyutlu dijital bir sahneden gözünü alamıyorsun.
Video mapping’ler de akıllıca. Dekor yerine onlar değişiyor.
Sanki müzikal değil de Madonna, Lady Gaga, Rihanna şovu izler gibiydim. O kadar başarılı hazırlanmışlardı.
Ayrıca şarkıların düzenlemeleri de günceldi.
Baymıyor, sürüklüyordü.
Bazıları zaman zaman Eurovision şarkılarını andırıyordu, ama olsun, sempatikti...
Dansları, koreografiyi ve kostümleri saymıyorum bile, onlar zaten usta işiydi.
Kısacası, şu sıra İstanbul’da yapılacak en eğlenceli aktivitelerden biri bu müzikali izlemek.
Bilirsiniz, öyle çok övmem her şeyi.
Ama bu iş övülmeyi hak ediyor.
Pazara kadar devam ediyormuş Romeo ve Juliet.
Haber vereyim dedim.

Haberin Devamı

Paramparça, Survivor ve Oscar

* O YUMRUK... Paramparça’nın Gülseren’i Nurgül Yeşilçay dizinin finalinde Almanya’dan gelen kocasına tüm kadınlar adına okkalı bir yumruk attı. Geçen haftaki gündemden sonra finale böyle bir ekleme yapıldığı belliydi. Dizinin döndüğü dakikalarda Yeşilçay’a Twitter üzerinden, “Sıkı yumruk attın” diye seslendim.
Şöyle yanıt verdi: “E herhalde. Biz o surattaki tırnak iziyiz, ölüm pahasına.”
* VE GAGA VE HARRIS...
Oscar’ın sıkıcı sunucusu Neil Patrick Harris, Birdman’deki malum sahneye atıfta bulunarak sahneye slip donla çıktı. Gecenin en eğlenceli anlarından biriydi. Haliyle ilk aklıma gelen şu oldu:
Bizim ödül törenlerinde bir sunucu bu kadar cesur olabilir mi?” Olamaz, çünkü herkes topa tutar.
Bizdekiler en fazla kötü espri ve gevezelik konusunda cesurlar!
Gecede en şaşırılan şeylerden biri de Lady Gaga’nın gayet hanımefendi bir edayla Neşeli Günler performansı yapmasıydı. Aslında tipik bir kuralı uyguluyor Gaga. Madonna da 1991 Oscar’ında Marilyn Monroe şovuyla ağırbaşlı takılmıştı. Çünkü sinemayla flörtteydi.
Yani Gaga’nın Oscar’daki halinin evlenme teklifi almasıyla filan ilgisi yok.
* HEP AYNI NAKARAT... Survivor All Star’da aynı insanları remiks bir versiyonla yeniden izlemek, devamı çekilen korku filminde aynı karakterleri görüp “Bunlar ölmemiş miydi yahu?” hissiyatına kapılmakla eşdeğer...
Dahası, adadakilerin hepsi kameralara oynamayı, hangi kelimelerle konuşmak gerektiğini çözdüğü için o amatör kavgacı ruhları ve doğallıkları tamamen yok olmuş.

Haberin Devamı

‘Hayat İki Bilet’te oynadım

Deniz Seki’nin son albümündeki en favori şarkılarımdan biridir Hayat İki Bilet.
Pazartesi günü bu şarkıya Deniz’in kardeşi Serdar Seki yönetmenliğinde, VSG Stüdyoları’nda bir klip çekildi. Deniz’i seven, ona bu zor zamanında destek olmak isteyen 20’ye yakın kişi klipte yer aldı.
Ben de onlardan biriydim.
Hem bu güzel şarkının klipsiz kalmaması gerekiyordu hem de Deniz’in izleyince moral bulması çok önemliydi.
O yüzden anlamlı bir iş oldu. Ama bu anlamı çözemeyenler de oldu. Klipte yer aldığı için Instagram hesabından kendisini eleştirenlere şık bir alıntıyla yanıt verdi Gülben Ergen:
Kalbi pas tutmuşların vicdanlarıyla işi olmaz.

Yazarın Tüm Yazıları