Brad Pitt’li filmin mesajı: Uzayda boşuna dolanıp durma!

Brad Pitt’in oynadığı Ad Astra (Yıldızlara Doğru) filmi iyi başlıyor, güzel ilerliyor, ama sonra çok da tatmin edici olmayan bir finalle bitiveriyor.

Haberin Devamı

Brad Pitt’li filmin mesajı:  Uzayda boşuna dolanıp durma

“Neden?” diye düşündüm, bulduğum yanıt şuydu:

Film aslında özetle “Evinize, gezegeniniz Dünya’ya geri dönün” diyor, “Uzak diyarları merak edip fethetme çabanızdan vazgeçin”.

Oysa bu tür bilimkurgu filmlerinden beklentimiz sorularımıza bir şekilde cevap olması.

Ya da yeni sorular sordurması...

Interstellar öyleydi mesela.

Yeni bir şey sunuyordu, sorulara yanıt oluyordu, ayrıca kafa karıştırıcı yeni sorular ortaya atıyordu.

Ad Astra ise tam aksi, “Oturun oturduğunuz yerde” diyor ve o açıdan hayal kırıklığı.

Ama kim bilir, belki de bu mesajıyla ters köşedir.

Çünkü insanın uzak diyarlara olan iştahı bitmek bilmeyen bir hadise.

Misal: Yuval Noah Harari’nin Sapiens kitabına göre 16. ve 18. yüzyıl arasında iskorbüt denen bir hastalık yüzünden denizcilerin uzak noktalara gitmesi çok zormuş.

Haberin Devamı

Çünkü hepsi bir süre sonra patır patır dökülüyormuş açık denizde.

Ne zaman ki o hastalığa çare bulunmuş, sonra gelsin yeni toprakların keşfi ve tabii ki o toprakların hızla diğerlerine benzemesi...

Kısacası: İnsanlık önündeki her engele çözüm buldukça fetih duygusu bitmeyecek. 

DİKKAT, BUNDAN SONRASI İPUCU İÇERİR

Ad Astra’da da aynı şey var.

Yakın bir gelecekte geçen filmde görüyoruz ki; Ay’a gitmek artık kolaylaşmış, İstanbul’dan New York’a gitmek
filan gibi olmuş. Ticari uçuşlar var.

Sıcak havlu servisinin dahi yapıldığı uçuşlar!

Dahası, Ay’a iner inmez Dünya’daki markaların aynısıyla karşılaşıyorsun:

Subway, DHL, vesaire...

Ay bu halde. Mars da neredeyse aynı. Her yer Dünyalaşma eğiliminde yani.

Bir tek daha uzaklar kalmış, Neptün mesela...

KIZILDERİLİNİN GİZEMLİ MESAJI

Filmin mesajına
uygun bir hikaye var daha var, yine Sapiens kitabından.

Onu da aktarıp uzay boşluğundan başka konulara doğru kaçayım, buyurunuz:

1969’a Ay’a inen ekip, aylar öncesinde ıssız bir çölde eğitim görmüş.

Ay yüzeyine benzeyen bu çölde Kızılderililer de yaşıyormuş.

Yaşlı bir Kızılderili astronotların ne için orada olduğunu öğrenince, “Ay’da kutsal ruhların yaşadığına inanıyoruz. Onlara mesajımızı iletir misiniz?” demiş.

Haberin Devamı

Astronotlar “Tamam” deyince yaşlı Kızılderili kendi dilinde bir şeyler söylemiş.

Astronotlar üsse geri döndüklerinde Kızılderili dilini konuşan birini bulmuş ve mesajı çözmüşler.

Meğer astronotların ezberlediği mesajda şöyle diyormuş Kızılderililer:

Bu adamların söylediği hiçbir şeye inanmayın, topraklarınızı çalmaya geldiler!

Brad Pitt’li filmin mesajı:  Uzayda boşuna dolanıp durma

Pazarlık mekanlar

REÇEL TÜREVLERİ

Beşiktaş’taki mekanın müdavimi hayli fazla. Çünkü iyi kahvaltının ve en çok da iyi reçelin sırrını çözmüşler: Anne tarifi.

Mekan sahibi Türev Uludağ annesinin tarifleriyle, memleketi Adana’dan gelen reçellerle nefis sofralar kuruyor. Tam pazarlık, afiyetle uzun uzun yemelik...

THE POPULIST

Haberin Devamı

Bomontiada’nın bence en güzel pub’larından biri.

Açık havada oturabilme seçeneği de var.

FİLBOOKS

Karaköy’deki bu mini kafenin alametifarikası aynı zamanda küçük bir kitapçı olması.

Özellikle de fotoğraf kitaplarına yer veriyor oluşu.

Brad Pitt’li filmin mesajı:  Uzayda boşuna dolanıp durma

Pazarlık detaylar

Kateryna Sokolova’nın kapsül Tasarım koltukları

OTEL... New York Meatpacking civarındaki oteliyle popülerliği yakalayan (hatırlayın, yere kadar camları olan otel odalarını Highline’a çıkıp dikizlemek bir ara pek modaydı), daha sonra East Village’e, derken Los Angeles ve Miami’ye uzanan The Standard Oteli’nin artık Londra’da da bir oteli var.

Yakın zamanda açılan otelin dekorasyon tarzı ve iç mimarisi 60’lar ve 70’lere bir saygı duruşu gibi.

Haberin Devamı

TASARIM... Ukraynalı tasarımcı Kateryna Sokolova’nın kapsül koltuklarının tasarımı radarıma girenlerden. Neden mi?

Çünkü bu kapsül koltuklar dış dünyadan soyutlanmaya ve gün içinde kısa uykular yapmaya imkan tanıyor.

Özellikle gün içinde bir ya da iki kez kısa süreli uykunun işe yaradığını düşünenlerdenseniz (ki ben öyleyim mesela), Kateryna’nın tasarımları çok uygun değil mi gün içi uyuklamalarına?

BOTANİK... Fatih Koçak’ın 2018’de açtığı Nadir Bitkiler Fidanlığı en başta özenli tasarımıyla dikkat çekiyor.

Fidanlıkta Amerika, İngiltere, Hollanda gibi bitki dünyasının önemli merkezlerinden getirilen tohum ve bitkiler var.

Bitkiler; Fatih Koçak’ın on yılı aşkın süredir kendi geliştirdiği ve bakımlarını yaptığı çok sayıdaki bahçede yer almış binlerce bitki türüne ait deneyimlerin sonucunda Türkiye koşullarına uygun seçilmiş. 

Haberin Devamı

Fidanlıktaki seranın içinde küçük bir kafe olduğunu da hatırlatayım.

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları