Bekar, çocuklu ve mutlu

Beş aylık hamile olan Özgü Namal, sessiz sedasız bekar ve çocuklu ünlü kadınlar kervanına katılmak üzere.

Haberin Devamı

Çünkü her fırsatta evlenme planının olmadığını, buna hazır hissetmediğini belirtiyor.
Eğer son anda bir sürpriz yapmazsa böyle bekar devam edecek gibi görünüyor Namal.
Yanlışsam düzeltin, son yıllarda bazı kadınlar için en büyük tutku bu: Kendin için doğurmak. Aile olmak için değil.
Bu yüzden evlilik ya da karşısındaki adamla ilişkinin sürüp sürmeyeceği gibi şeyler öncelik sırasının en alt basamaklarında yer alıyor.
Evet, bu kadınların sayıları az. Çoğunluk değiller.
Ama Meryem Uzerli’ye nasıl alıştık.
O uzun süredir bekar bir anne.
Özgü Namal da öyle olacak.
Bir yandan şunu düşünmüyor değilim:
Önümüzdeki dönemde alacağı dizi tekliflerinin sayısı sırf bu bekar anneliği yüzünden umarım azalmaz Özgü Namal’ın.
Malum, eğlence sektöründe kimse kimsenin yüzüne direkt bir şey söyleyemez, herkes “aman da ne güzel” der, iş yapmaya gelince ise “ama burası (yeni) Türkiye...” diye başlayan cümleler kurar, yarı yolda bırakır.
Bilirsiniz, o tanıdık hikaye...

Haberin Devamı

Pek yakında...

* Hande Yener, Harbiye’deki SuperFabric’in yan tarafında ortaklı bir mekan açmaya hazırlanıyor. Tamamen elektronik müzik çalınacak kulübün girişi SuperFabric’ten ayrı olacak.
* Kanyon’daki Konyalı’nın yerine Topaz ve Colonie’nin sahibi Yücel Özalp ortaklarıyla brasserie açmaya hazırlanıyor. İsim arayışları sürüyor.
* Tolga Sezgin ve Can Soylu’nun Tepebaşı’ndaki yeni mekanı Dorsia’nın hazırlıkları tamamlandı. Mekanın şubatın ilk haftası açılması bekleniyor.

Öpüşmesek?

Birkaç gündür gribal hallerdeyim.
Ama sosyal kelebek olarak bir oraya bir buraya konmaya devam ediyorum.
Evde yatıp duramam!
Ve fakat bu haldeyken biriyle merhabalaşırsam kimseyi yanağından öpmek de istemiyorum.
Baştan uyarıyorum, “Öpüşmeyelim” diye.
Ama nafile. Tokalaşmak herkese soğuk geliyor.
“Aman boşver, bir şey olmaz” deyip şap şup öpüyorlar.
Grip olduklarında maske takıp gezen Japonlar’ı şu an çok iyi anlıyorum.
Böylece virüsün yayılmasını engelliyorlar. Hem kendilerine hem başkalarına saygı...
Bizde ise zor. Böyle şap şup gidersek sürekli dilimizde bu cümle olur tabii: “Salgın varmış, salgın.”

Haberin Devamı

Radyocuların Oscar’ı

İrili ufaklı bir sürü ödül töreni var. Ama sadece radyocuların ödüllendirildiği bir tören duymamıştım.
Sihirli Mikrofon meğer böyle bir törenmiş.
İki yıldır kısıtlı imkanlarla yapılıyormuş.
Bu yıl ise Fatih Belediyesi’nin desteği işin içine girmiş, organizasyon büyümüş.
10 Şubat’ta Zorlu PSM’de gerçekleşecek Sihirli Mikrofon ödül törenindeki kategorileri beğendim.
En iyi pop radyosundan en iyi üniversite radyosuna kadar her türlü kategori mevcut.
Oylamalar sihirlimikrofon.org adresinde hali hazırda devam ediyor. Aslında mutlaka oy kullanması gereken meslek gruplarından biri taksiciler.
Çünkü sürekli radyo dinliyorlar.
Ve sık sık taksiye binen biri olarak söyleyeyim.
Son zamanlarda en çok trafik durumunu veren radyoları dinliyorlar.
Doğrusu bu hallerinden de gına gelmedi değil.
Geçenlerde tam bir saat trafikte kaldık ve sürekli trafik durumu veren bir radyo açıktı.
İstanbul’daki tüm kazaları ve gerekli gereksiz tüm trafik sıkışmaları beynime kazındı. Hele o Hasdal viyadüğü! Dakikada bir adı geçti!

Yazarın Tüm Yazıları