Seda Sayan’ı tebrik etmeli

Seda Sayan, Falling Stars akımına uydu ve İngiltere’de kendini yere attı. Kendisini eleştirenler, yakıştıramayanlar, vır vır söylenenler çok oldu.

Haberin Devamı

Bense tam tersine bayıldım yaptığı işe.

Nedenine geleceğim...

Bildiğiniz gibi bir süredir Hollywood yıldızları başta olmak üzere milyonlarca Instagram kullanıcısı ‘Falling Stars’ başlığıyla düşme konseptli fotoğraflar paylaşıyor.

Atıyorlar yerlere kendilerini ama öyle gelişigüzel atışlar değil, hepsi mizansen, hepsi düşünülmüş düşüşler bunlar.

Seda’yla defile izlemek için gittiği İngiltere seyahati dönüşünde görüştüm, “senin amacın neydi, neden böyle bir şey yaptın?” dedim.

“Bunun bir mesajı var, düşene gülmeyin, düşeni mahcup etmeyin diyorlar bence. Bizde ben başlatayım dedim, çok da sevdim. Çok düşen biri değilim ama çok sık düşen arkadaşlarım var. Düşene ben de gülüyorum ama gülmeyin, mahcup da etmeyin diyorum aslında” diye cevapladı.

Benim Seda’nın Falling Stars pozunu beğenme nedenim ise biraz farklı, detaylarda gizli.

Haberin Devamı

Seda, Londra’da Simit Sarayı’nın önünde fotoğraf çektirmiş.

Simit Sarayı dünyaya yayılan bir Türk markası.

22 ülkeye, 430’u aşkın şubede Türk simidi yediriyor.

Leicester Square’deki Avrupa’nın en büyük Simit Sarayı. Hızla dünyaya yayılıyor.

Ve bence işte buna yapılan vurgu önemli.

Seda Sayan’ın Falling Stars (Kayan Yıldız) pozu yükselen bir Türk yıldızına işaret ediyor yani.

O fotoğrafa bu gözle yeniden bakın derim.

Atlar kadar olamadık

Atlar insanların duygularını, mutsuzluklarını anlar ve hissedebilirken, insanların onların çektiklerini hâlâ anlayamıyor olması ne acı öyle değil mi?

Pazar günü Büyükada’da “faytona binme atlar ölüyor” eylemi gerçekleşti.

“Faytona değil faytonlarda atların kullanılmasına karşıyız” diyoruz biz aslında.

Bu hem hümanist hem de hayvansever bir yaklaşım.

Hem faytoncuları, ailelerini hem de atları düşünen, kollayan bir cümle.

Derdimiz faytoncularla değil çünkü, faytonlar yine olsun ama atları özgürleştirelim, yerlerine elektrikli faytonlar gelsin.

Faytoncular ekmek paralarını kazanmaya devam etsinler.

Adalarda ulaşım devam etsin.

Atlar da emeklilik dönemlerinde rahatça yaşayacakları bir bölgeye taşınarak kalan hayatlarını istismara uğramadan geçirsinler.

Haberin Devamı

Fayton kültürüne dokunmayın diyenler oluyor, onlara bir çift lafım var; bir canlının istismarı söz konusu olduğunda hiçbir kültürden, gelenekten bahsedilemez.

Ayı oynatma kültürü!

Nasıl bittiyse atlı faytonlar da bitmelidir, bitecektir.

Cumhurbaşkanımızın verdiği söze istinaden adalardaki atlara emeklilik dönemlerinde yaşayacakları bir yer sağlanmasını ve bir an önce elektrikli faytonlara geçilmesini bekliyoruz.

Atlar yorgun, biz yorgun, bu bekleyiş bir son bulsun artık.

En Güzel Yenilgim

Ebru Yaşar ve Emrah Karaduman işbirliğinin ürünü olan “En Güzel Yenilgim”in klibini izledim.
Ebru, son dönemin gözde aranjörü Emrah Karaduman’la yaptığı şarkıya çektiği klipte “Çukur” dizisinin ekibiyle çalışmayı da ihmal etmemiş.
En iyilerden bir Voltran oluşturma durumu yani...
Başarılı da olmuş.
En Güzel Yenilgim’in klibini izlerken çatıdaki İstanbul görüntülerinde takıldım bu arada.
Bir ara Ebru; New York, Hong Kong, Şikago, Şangay, Dubai gibi gökdelenleriyle ünlü şehirlerden birinde çekti klibi sandım.
Sonra baktım İstanbul. Gökdelenler şehri olma yolunda hızlı ilerlemiş, hatta olmuş bile.
Bir de şarkıyı çok beğendim.
Emrah’a buradan sesleneyim: Ebru’nun bomba şarkısı gibi bir şarkı da ben istiyorum.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları