Sarılmayı özleyen ağaca sarılsın

Onur Baştürk’ün “yeni trend kucaklaşma” yazısını okurken gözlerim fal taşı gibi açıldı.

Haberin Devamı

Ellerim falan da titremeye başlamış olabilir.
Trend uzmanları ya da markaların stratejicileri yeni dönemde en çok “kucaklaşma” temasını kullanacakmış!
Pandemiden sıkılan kitlelere yeniden kucaklaşma mesajı verilecekmiş!
Eyvahlar olsun...
Ben bu saatten sonra öpüşen, sarılan insanlara hayretle bakarım.
Pandemi endemiye evrilse de virüslerin insanları hasta etmeye devam edeceğini biliyoruz çünkü.
Aldığımız önlemlerle sadece korona değil gripten de korunduğumuzu öğrendik.
Geçen kış grip vakaları ciddi anlamda azaldı.
Virüslerin geçişini önlemenin en önemli yolları hijyen ve mesafe.
E durum böyleyken, hazır kurtulmuş, gribi falan da uzakta tutmuşken neden bir daha öpüşmeye, kucaklaşmaya geri dönelim?
Ne gerek var virüs kardeşliğine?
Pandemi endemiye dönse de, ki şu anda o bile çok uzak ihtimal, ben bırakın sarılmayı, öpüşmeyi, tokalaşmayı bile ömür boyu rafa kaldırdım.
Trend uzmanları “kucaklaşma” temasını bir daha gözden geçirsin.
Sarılmayı özleyenler gitsin ağaca sarılsın.

Haberin Devamı

Gazella Gazella

Yöre halkının inanışına göre Gazella
Gazella olarak da bilinen Hatay dağ ceylanına dokunmak, öldürmek, zarar vermek büyük bir günahtır.
Kim bu ceylana zarar verirse başına bin bir musibet gelir.
Bu güzel inanış sayesinde sayılarını bugüne dek koruyabildiğimiz Hatay dağ ceylanlarının yaşadığı tek yer, taş ocağına izin verilmesi nedeniyle iyice küçültülüyor. 
Yaşam alanları daralan ceylanların nesli yine tehlikede.
#hataydağceylanınakıyma hashtag’ine hep birlikte destek verelim lütfen.
Bu dünyalar güzel ceylanlar ve yaşam alanları yok olmasın.

Yaz bitti mi?

Duştan çıktığımızda üşüdüğümüzü hissettiğimizde...
Leylek sürülerine dalıp gittiğimizde...
Pikeden yorgana geçiş yapma ihtiyacı duyduğumuzda...
Açık ayakkabıların yerine botlar alıyorsa...
Dondurma yerine sıcak çikolata içme ihtiyacı duyulduğunda...
Yaz bitmiştir demiştik.
Ben bunların hepsini aynı anda yaşıyorum.
Açık ayakkabılar da giyiyorum, bot da.
Pike de kullanıyorum, arada yorgan da.
Yaz da bitmiyor, kış da gelmiyor.
Kafam karıştı iyice.

Squid Game’in gerçekliği

Haberin Devamı

Squid Game izlemeyeni ya da yazmayanı dövüyorlar.
Ben de kervana katılayım.
Diziyle ilgili yazacak çok şey var.
Bugünlük sadece senaryonun çıkış noktasından, yani Uzak Doğu ülkelerinde bireysel kredi ve kişisel borçlanmanın ciddi bir sorun olmasından bahsedeyim.
Bu borçlanma durumu öyle vahim boyutlarda ki, pek çok kişi ya kendilerini ya da böbreklerini satarak borçlarını ödemeye çalışıyor.
Dizide para için hayatlarını ortaya koyan insanların gerçek yaşamda karşılıkları var yani...

Yazarın Tüm Yazıları