Katil palyaço geri geldi

Yarın vizyona girecek olan, 2 saat 49 dakika ile sinema tarihinin en uzun korku filmi olduğunu düşündüğüm “It Chapter Two”yu (O Bölüm İki) basın gösteriminde izledim.

Haberin Devamı


Stephen King uyarlaması ilk filmin devamı niteliğindeki bu yapım, 27 yılda bir Derry adlı kasabaya musallat olan Pennywise adlı katil palyaçonun hikayesini anlatmakta.
İnsanların korkularından beslenen bu palyaço yeniden ortaya çıkınca, çocuklukları birlikte geçmiş bir grup yetişkin onunla baş etmek için yeniden doğdukları kasabada bir araya geliyor.
Homofobik bir saldırıyla açılan film, bir yandan da kasabadaki bu kötücül ortama işaret ederek, “bu örümcek kafayla ölüm saçan o palyaçoyu hak ettiler” noktasına da getiriyor izleyeni.
3 saate yakın süre boyunca Pennywise ve 7 ayrı karakterin onunla etkileşimini, kesişen anılarını izliyoruz.
Akıllıca kurgulanmış geri dönüşlerle ilerliyor film, çocukların yetişkin hallerini oynayan Jessica Chastain, James McAvoy gibi önemli oyuncuların varlığıyla hayli keyifli bir hâl alıyor.
Oyuncular kadar görsel efektler de iyi, gayet başarılı.
Vahşi sahneler oldukça fazla ve üstelik sert de.
Hatta bir ara bu filmle ilgili olarak suni kan rekorundan bile bahsediliyordu.
Ama “Korktun mu, kabuslarına girecek sahneler var mıydı?” derseniz, buna evet diyemeyeceğim.
“It Chapter Two” için korkutma becerisinden değil, oyuncu, atmosfer ve anlatımından daha çok etkilendim diyebilirim.

Uslu Çocuklar

Haberin Devamı

Filmin adı “Uslu Çocuklar” (Good Boys). Konusu ve içeriği ise tam tersini söylüyor.
Yetişkinler için yapılmış ama çocuk oyuncuların yer aldığı, artı 18 sınırlaması ile vizyonda olacağını düşündüğüm hayli yaramaz bir komediden bahsediyorum.
Komik mi, gerçekten komik, izlerken karnımı tutarak güldüğüm sahneleri çoktu.
Ama onca uyuşturucu ve seks içeriğinin, ellerindeki dildoları sallayan, öpüşen ilkokul çocuklarının olduğu böylesi bir film, başta aile kavramının ön planda olduğu Amerika olmak üzere pek çok yerde eleştirilere maruz kaldı.
Kimileri “aman ne var, komik bir film, bu kadar ciddiye almaya gerek yok” derken, kimileri de ahlaki değerlere dayandırarak yerden yere vurdular böyle bir filmde çocukların rol almasını.
Filmde rol alan 9-10 yaşlarındaki çocukların ailelerinden nasıl izinler alındı, hem psikolojileri hem gelişmeler için ne önlemler alındı bilemiyoruz tabii.
“Uslu Çocuklar”, izlemek isteyenler için yarından itibaren vizyonda.

Masal Şatosu

Haberin Devamı

Hepsinde yaş sınırı olan korku ve komedi filmlerinin yanında sinemalarda çocuklu aileleri bekleyen film “Masal Şatosu” geçen haftanın şampiyonu olmuştu.
Tarantino’nun Brad Pitt ve Leonardo DiCaprio’lu “Bir Zamanlar Hollywood’da” filmini gişede sollayan bu fantastik çocuk filminin devamı için yapımcılar şimdiden kolları sıvadı bile.
Yıl başında yüzde 45 izleyici kaybına uğrayan sinema sektörü, bu güzel haberlerle eylül itibarı ile canlanmaya başladı diyebiliriz.
Böyle devam etmesi, insanların mutsuzluğun, tatminsizliğin, şiddetin pençesine düşüp birbirlerini yemek yerine sanata, müziğe, sinemaya daha çok ilgi göstermesi dileğiyle...

Eski eş şiddeti tırmanıyor

Haberin Devamı

Gün geçmiyor ki bir erkeğin eski eşe karşı işlediği suçla karşılaşmayalım.
Eski eşi boğazını kestikten sonra kızının gözü önünde can veren Emine Bulut cinayetinden sonra, şimdi de Adana’dan bir başka haber geldi.
Adana’da boşandığı eski eşiyle birlikte yaşamak isteyen Şayyıp Ş., onun ve 7 yaşındaki oğlunun olduğu evi ateşe verdi.
Neyse ki arka kapıdan kaçırmışlar anne ve oğlunu.
“Ben yakarım dersem, yakarım” diye naralar atan Şayyıp Ş. de evden zorla çıkarılıp polise teslim edilmiş.
Bunlar ne ilk ne de son eski eş şiddetleri.
Emine Bulut’un katili için “canavarca hisle tasarlayarak adam öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava hazırlandı.
Eski eş şiddeti ve cinayetleri kimisi tasarlanarak kimisi de anlık delirmeler ve tepkilerle ama kesinlikle canavarca hislerle yapılıyor. Sevgi ve aşk nasıl oluyor da yok etmeye kadar gidiyor?
Neden en kıymetli olarak kalacakken, sevgi ve saygıyla anılacakken ortadan kalkması isteniyor?
Ya çocuğun velayeti sorun oluyor ya da kıskançlık ve “ya benimsin ya toprağın” zihniyeti.
Ve boşanmış kadın olmak ağır ve ürkütücü bir yük olarak kadınların sırtında birikiyor. Eski eşten şiddet görmeye başlayan kadınların yapması gereken, hiç beklemeden polise başvurmak ve koruma aldırmak. Ve tabii asıl şart olan da hakaret ve fiziksel saldırı dahil her türlü şiddet için cezaların artması ve uygulanıyor olması.Eski eş şiddetine maruz kalan, kalacak olan tüm kadınların ve çocuklarının yanında olmak insanlık borcumuz.

Yazarın Tüm Yazıları