Trafik sigortasında bıçak kemiğe dayandı

HANİ, ‘dost acı söyler’ derler ya işte, yazdıklarımın da bu gözle okunmasını isterim; özellikle de sigortacılar tarafından.

Haberin Devamı

Konu; malum konu, trafik sigortası. Önce kısa bir özet geçeyim. Trafik sigortasında, nisan ayında başlayan tavan fiyat uygulaması ile tüketici açısından yüksek fiyat tartışması ve yüksek fiyata dayalı şikayetler bitti. Bu sefer de sigortacılar cephesinde; devletin, fiyata müdahale etmesiyle serbest piyasadan vazgeçildiği, kamu tarafından belirlenen tavan fiyatın düşük kaldığı ve zarar edileceği endişesi başladı. Bu endişeyle de sigorta şirketleri -ya da kimi sigorta şirketleri- diyeyim; bilgisayar ekranı kapatma, poliçe kesilmesini geciktirme, tüketiciden peşin para isteme gibi bir takım yollarla trafik sigortası satmaktan imtina etti. Bu sefer de tüketicilerden ‘sigorta yaptıramıyoruz’, sigorta şirketlerinin acentelerinden de ‘poliçe kesemiyoruz, tüketiciyi geri çeviriyoruz’ şikâyetleri başladı.

Haberin Devamı

DEVLETLE KAVGA OLMAZ

Yeri gelmişken, bu eleştirileri sigortacılara sordum. Tavan fiyat uygulaması başladığında hem zarar edilecek endişesiyle hem de devletin belirlediği fiyatlara adaptasyon nedeniyle başlarda sıkıntılar yaşandığı, bugün artık poliçe kesilmemesi gibi bir durumun olmadığı cevabını aldım. Peki, sorun ne? Sorun, kamu, halen şirketlerin birtakım yollara başvurarak, trafik sigortası satmak istemediklerine inanıyor. Neye dayanarak? Hemen hemen her gün vatandaştan gelen onlarca şikayete dayanarak. Nitekim bir hafta önce, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek tam da bu konuya değinerek, “Tavan fiyat uygulamasında sektörün önerilerini dikkate aldık ama bazı şirketler hala sistemlerini açmıyorlar ve bizi başka tedbirlere yöneltiyorlar” açıklamasını yapmıştı.

Açıkça söyleyeyim kamu, bu durumdan rahatsız. Hem de öyle rahatsız ki, “Sigorta satmayarak, devlete tavan fiyat uygulamasından geri adım attıracaklarını, serbest fiyata geçileceğini zannediyorlar” diyor; ardından da ekliyor: “Zarar edeceklerine inanıyorlarsa trafik sigortası ruhsatlarını iade etsinler.”

Görünen o ki, kamuda, sigorta şirketlerinin, trafik sigortası satmayarak, tavan fiyat uygulamasını boykot ettikleri yönünde bir kanı oluşmuş. Bu kanı; kamuyu, “şirketler, bu tür davranışlarla, 2018’in başında serbest fiyata geçilme ihtimalini tamamen ortadan kaldırıyor, çünkü güvenmiyoruz” noktasına kadar getirmiş. Özetle, ‘devletle kavga olmaz’ deniyor.

Haberin Devamı

EK TEDBİRLER MASADA

Peki, böyle devam ederse ne olur? Anladığım kadarıyla kamunun elinde bir eylem planı var. Nitekim Mehmet Şimşek de açıklamasında, ‘bizi başka tedbirlere yöneltiyorlar’ demişti. Çok da uzak değil, 2-3 hafta içinde bazı tedbirler alınacak ama masadaki asıl konu, trafik sigortasında bir havuz modeli uygulanması. Nasıl bir model derseniz? Henüz tam olarak net değil ama öğrendiğim kadarıyla, hasar kademesine göre 1-2-3’üncü basamaklardaki sürücüler, yani çok hasarlı sürücüler için havuz sistemi uygulanacak. Sigorta şirketleri bu basamaklarda sattıkları poliçeler karşısında aldıkları primleri kurulacak havuza devredecek. Eğer sigorta şirketleri yine de ekran kapatma, poliçe satışını geciktirme gibi davranışlar içine girerse; kamu, ceza uygulamasından başlayıp, şirket kapatmaya kadar gidecek. Şunu da belirteyim, öğrendiğime göre; az hasarlı ve hasarsız sürücüler için tavan fiyat uygulaması devam edecek.

Haberin Devamı

KİM, KİME TAVIR YAPIYOR?

Bu noktada bir-iki yorumda bulunmak istiyorum. Bence ortada bir yanlış anlaşılma var. Sigortacılar zarar etmekten korkup şikayet ediyor, tüketiciler sigorta yaptıramamaktan, acenteler de poliçe satamamaktan kamunun kapısını çalıyor; kamu ise şirketlerin tavır yaptığından yakınıyor. Bu arada birileri de devletin üst kademelerine ulaşıp, tavan fiyat uygulamasının kalkması için hatırlı birilerini devreye sokmaya çalışıyor. Bu aşamada, bu davranışların nafile çabalar olduğunu da üst makamlardan duydum. Anlayacağınız bir kaos yaşanıyor ve bu kaos, sorunun çözümünü iyice zorlaştırıyor. Oysa tüm taraflar sakinleşip, aklıselim düşünseler ortak çözüm üretilecek. Keza, sigortacılarla konuşuyorum, devletle kavga olmayacağının bilincindeler ve ortak çözümden yanalar.

Haberin Devamı

Kamunun ise sigortacılardan beklentisi çok net. Boykot tavrını bıraksınlar, iyi niyet prensibi ile hareket etsinler, bu süreçte sigorta satmaktan imtina eden şirketler sorununu kendi aralarında çözüp, yönetsinler. O zaman kapsamlı bir düzenleme yapılıp, sigortacıların tavan fiyat uygulamasında eleştirdikleri özel-tüzel müşteri ayrımı konusu da halledilecek, hasar tarafında da düzenlemeler yapılacak, araçlardaki değer kaybı konusu da çözülecek. Benden söylemesi.

Yazarın Tüm Yazıları