Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan GümüşYazarın Tüm Yazıları

Yeni başkan yeni dönem

ABD’de 8 Kasım’da yani salı günü seçim süreci sona erecek. Başkan Barack Obama döneminin tamamlanmasına günler kaldı. Ya Hillary Clinton ile başkanlıkta Demokrat Parti dönemi sürecek ya da Donald Trump ile yeni bir ‘Cumhuriyetçi’ dönem başlayacak.

Haberin Devamı


Amerikan Federal Soruşturma Bürosu FBI’ın Hillary Clinton’ın Dışişleri Bakanı olduğu dönemde gizli yazışmalara gereken özeni göstermemiş olabileceği şüphesiyle yeni bir soruşturma açmasının ardından Trump anketlerde önde giden rakibiyle arayı kapatıyor. Ayrıca Trump’ın oy tercihi değişken eyaletlerde desteğini güçlendirmesi de dikkat çekiyor. Dolayısıyla iki aday için de Beyaz Saray yolu henüz garanti değil.

 

YİNE NOBEL ALIR MI

 

ABD Başkanı Barack Obama bu kez 2008 yılında ‘Değişim’ ve ‘Başarabiliriz’ sloganlarıyla ezip geçtiği parti içi rakibi Hillary Clinton’ın seçilmesi için çalışıyor. Obama’nın ilk dönemi Cumhuriyetçi selefi George W.Bush sonrasına denk gelmişti. ABD’nin ilk siyahi başkanı olmaya aday olan Obama, barış mesajları veriyordu, ABD askerlerini Afganistan’dan, Irak’tan çekmeyi vaat ediyordu. Başkan seçildiğinde de dünya siyaset sahnesine yeni bir umut aşılamıştı. 4 Haziran 2009 tarihinde Kahire Üniversitesi’nde yaptığı tarihi konuşmada, ABD’nin Müslüman dünyasıyla yeni bir başlangıç yapacağını söylüyordu. Ve birkaç ay sonra Obama, dünya nükleer silah stoğunun azaltılması, Ortadoğu barışı için çalışmaları ve Müslüman dünyasına yaptığı açılım nedeniyle Nobel Barış Ödülü’ne layık görüldü.

 

*

 

Haberin Devamı

NOBEL Ödülü için aceleci davranıldığı eleştirileri vardı o zaman. Başkanlık döneminin bitmesi beklense acaba Obama yine aynı ödüle layık bulunur muydu? Obama, ABD toplumuna vaat ettiği gibi 2011 yılı itibariyle Irak’taki Amerikan askerini büyük ölçüde çekti. Afganistan’daki muharip asker sayısını radikal bir şekilde azalttı. Ancak şimdi o dönemki Obama yönetiminden isimler bile bugün Irak’tan asker çekme konusunda erken davranıldığı iddiasında. Çünkü Bağdat ile anlaşıp düzen sağlanana kadar ABD’nin orada kalması gerektiği eleştirileri var. Nuri el Maliki hükümetinin Sünnileri dışlaması, ülkenin Sünni bölgelerinde oluşan siyasi vakumun El Kaide ve DEAŞ gibi yapılar için zemin hazırladığı, bunun Suriye’deki istikrarsızlığı da körüklediği iddiaları söz konusu.

 

Haberin Devamı

YENİLENME FIRSATI

 

OBAMA, Başkan Bush’un 11 Eylül 2001 saldırıları sonrasında geliştirdiği doktrininden farklı bir politika uyguladı. Bush, tehlike neredeyse oraya gidip ABD’nin ulusal güvenliğine yönelik bir tehdide dönüşmeden imha edilmesini öngörüyordu. Obama ise ABD askerlerinin dünya polisliğine soyunması taraftarı olmadı. Demokratikleşme ve özgürleşme umuduyla Arap baharı ülkeden ülkeye sıçrarken Suriye’de masum bir protestoyla başlayan isyan, tüm Ortadoğu’yu hatta birçok dünya ülkesini içine çekecek topyekûn bir savaşa dönüştü. Bir yanda Sünni ülkeler, diğer yanda Esad’a destek veren Şii kanadı ve sahaya inen Rusya.

 

*

 

ABD yönetimi, Suriye’de de uzun süre yerel güçlerin desteklenmesine arka çıktı, Türkiye’nin ‘eğit/donat’ projesine destek verdi. Ancak terör örgütü DEAŞ gibi bir yapının ortaya çıkması üzerine ABD hem hava saldırıları, hem de askeri danışmanlarıyla bölgeye geri dönmeye başladı. Obama Yönetimi gider ayak DEAŞ’ın ‘halifelik’ iddiasını elinden almak için Musul’dan sonra Rakka operasyonuna da hazırlanıyor. ABD, Türkiye’nin çekincelerine rağmen Musul operasyonunu Irak ordusu ve Peşmerge ile yürütüyor. Rakka’daki harekâtta ise en önemli ortağını Türkiye’nin terör örgütü kabul ettiği YPG’nin içinde yer aldığı SDG ile yürütme kararı aldı. ABD’nin Musul ve Rakka’daki tercihleri belli ki, Ankara hükümeti tarafından hoş karşılanmıyor ve iki ülke ilişkileri zor bir dönemden geçiyor.

 

*

 

Haberin Devamı

BAŞKAN Obama, Ortadoğu’da mükemmel bir miras almadı. Ve şimdi halefine bırakacağı Ortadoğu da devraldığından daha iyi değil. Hatta daha kötü. Suriye’de kimyasal silah kullanımını kırmızı çizgi ilan etmesine rağmen aşıldığında müdahale etmemesi... Bush yönetiminin şer ekseninde saydığı İran ile nükleer anlaşma yapması... Obama’nın tarih sayfalarına nasıl geçeceğini kestirmek şimdiden mümkün değil.

 

Başkan Obama, kendi partisinden olan Hillary Clinton’ın seçilmesi için bastırıyor. Hatta ‘ABD ve dünyanın kaderi tehlikede’ diyerek Donald Trump’ın sadece ABD değil, dünya için de bir felaket olacağını söylüyor. Her halükârda ABD seçimlerde yeni liderini belirleyecek. Ocak ayında ise Beyaz Saray’da yeni bir başkan göreve başlayacak, kadrolar yeniden şekillenecek. Türkiye ve ABD, bu yeni liderliği, görev değişimini ilişkilerini rayına koymak için bir fırsat olarak değerlendirebilmelidir.

 

Yazarın Tüm Yazıları