Nilgün Tekfidan Gümüş

İsrail’de iç savaş mı çıkıyor

24 Mart 2023
İsrail anlaşılan yakın tarihinin en büyük siyasi ve güvenlik kriziyle karşı karşıya şu günlerde.

Ülkede demokrasinin tehlike altında olduğunu savunan liberal ve solcu kesimle, Başbakan Binyamin Netanyahu’ya destek veren aşırı sağcı kesim arasında tansiyon had safhada.

Sadece akademisyenler, eski istihbaratçılar değil, Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, eski Savunma Bakanı Benny Gantz bile olası bir ‘iç savaş’tan bahsediyor.

KRİZİN SEBEBİ NE

MALÛM İsrail’de dört yıl içinde beş kez sandık başına gidilmişti. 12 yıllık iktidarın ardından koltuğunu kaybeden Netanyahu, geçen aralık ayında kurduğu ‘İsrail tarihinin en sağcı hükümeti’ ile başbakanlığa geri dönmüştü.

Ultra milliyetçi ve Yahudi partileri buluşturan koalisyon, ‘yargı reformu’yla mahkemelerin yetkilerini kısıtlamaya hazırlanırken, bu girişim bağımsız yargı ve demokrasiye zarar vereceği gerekçesiyle kitlesel protestoları tetiklemişti.

NİYE TEPKİ ÇEKİYOR

İŞTE İsrail Başsavcısı’nın bu yargı reformu ile Netanyahu’nun çıkar çatışması olabileceği gerekçesiyle ona başbakanlıktan el çektirebileceğine dair söylentilerin çıktığı bir dönemde parlamentodan dün kritik bir hamle geldi. Knesset, başbakanın görevden alınmasını zorlaştıran yasal düzenlemeyi kabul etti.

Buna göre, başbakan sadece fiziken ya da zihinsel yeterliliği olmadığını belirterek affını isteyebilecek ya da kabinenin dörtte üçünün desteğiyle başbakan görevden alınabilecek. Dünkü kararla Knesset,

Yazının Devamını Oku

Diplomaside ilginç hafta

17 Mart 2023
Uluslararası siyasette etkilerinin uzun süreli olması muhtemel bir haftayı geride bırakıyoruz.

İKİ FİNCANLI Şİ CİNPİNG

Şüphesiz haftanın en ilgi çekici gelişmelerinden biri devasa ekonomik gücüne rağmen uluslararası siyasette arka planda kalmayı tercih eden Çin’in Ortadoğu’da arabulucu olarak ortaya çıkmasıydı.

Geçen hafta cuma günü Çin Ulusal Halk Kongresi’nin başkent Pekin’de yapılan oturumunda Şi Cinping üçüncü kez devlet başkanlığına seçilirken, uluslararası basın oturumda herkesin önünde tek çay fincanı varken, Şi’nin önünde niye iki fincan olduğunu konuşuyordu. İki fincan aslında Çin’de iktidarın kimde olduğunu gösteren küçük ama anlamı büyük bir semboldü.

 

ÇİN ARTIK ARABULUCU

İşte dünya Çin’deki seçimlere odaklanmışken Pekin’den önemli bir haber daha geldi. Ortadoğu’nun dargın kardeşleri İran ve Suudi Arabistan’ın Çin’in arabuluculuğunda ilişkileri düzeltme ve diplomatik temsilcilikleri yeniden açma konusunda anlaştığı açıklandı.

İki ülke yedi yıldır diplomatik ilişkilerini alt seviyeye indirmişti. Çin’in bu hamlesi İsrail’in nükleer İran’a karşı Suudi Arabistan ile normalleşme zeminini aradığı bir dönemde gerçekleşti.

BIDEN’IN YUMRUK SELAMI

Yazının Devamını Oku

Komşu ülkelerle normalleşme

3 Mart 2023
Ülke olarak deprem felaketlerinin neden olduğu yaraları sarmaya çalışırken düne kadar ilişkilerin gergin olduğu komşu ülkelerden Türkiye’ye uzanan yardım eli ve ziyaretler sürüyor.

DİPLOMASİ HAVASI

Yunan halkının depremzedeler için seferber olması, Yunan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın afet bölgesine gelen ilk yabancı devlet adamlarından biri olması, elbette 1999 depremi sonrasında Türkiye-Yunanistan arasındaki deprem diplomasisini akla getiriyor.

Yunanistan’da önceki günkü trajik tren kazası sonrasında da Türk yetkililer, Yunan muhataplarını telefonla arayarak aynı şekilde kötü günde komşularının yanında olduğu mesajı verdiler.

UZLAŞMA SAĞLAYAMADIK

Malûm, hepimizi derinden etkileyen afetler öncesinde Türkiye-Yunanistan arasında tansiyon giderek yükseliyordu.

İki ülkenin de seçimlere hazırlandığı bir ortamda bu elektrikli havanın sıcak bir çatışmayı tetikleme ihtimali ise endişe yaratıyordu.

Şimdi o tehlikeli bulutlar bir nebze de olsa dağılmışa benziyor. Keşke o devasa afet yaşanmadan önce de aynı coğrafyada yaşayan iki toplum olarak diyalogla, hakkaniyetle uzlaşmanın yolunu bulabilseydik.

O ZAMAN NE OLMUŞTU

Yazının Devamını Oku

Türkiye ile dayanışma

17 Şubat 2023
Birleşmiş Milletler yetkililerine göre Kahramanmaraş merkezli depremler Avrupa’nın son yüzyılda gördüğü en büyük afet.

Binlerce can yok oldu gitti, binlerce hayat yarım kaldı. Hayaller de anılar gibi o enkazların altında çöktü, gitti. Şimdi sevdiklerinden, evlerinden, yurdundan olan yüz binlerce depremzede hayatına nasıl yön verebileceğinin çaresizliği içinde.

ULUSLARARASI DESTEK

Ancak afet aynı zamanda yurtiçi ve yurtdışında emsali az görülür bir dayanışma ruhunu da harekete geçirdi. Türkiye’nin uluslararası yardım çağrısıyla başta AB Sivil Koruma Mekanizması devreye girdi.

Yabancı arama, kurtarma ekipleri desteğe gelmeye başladı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’ya göre 100 ülkeden yardım teklifi geldi, önceki gün itibariyle 76 ülke arama kurtarma ekipleriyle sahada olmaya devam ediyordu.

İYİLİKLER UNUTULMADI

Bu kadar destek gelmesinde elbette Türkiye’nin diğer ülkelere yaptığı insani yardım önemli rol oynadı. İsrailliler, Türkiye’nin vakti zamanında yangın söndürme uçağı yolladığını hatırladı. İtalyanlar koronavirüs salgını sırasında Türkiye’nin tıbbi yardım gönderen ilk ülkelerden biri olduğunu söyledi. Güney Koreliler ise Türk askerinin Kore savaşında nasıl desteğe geldiğini unutmamıştı.

İNSANİ YARDIM REKORTMENİ

Türkiye

Yazının Devamını Oku

Washington görüşmesinin şifreleri

20 Ocak 2023
DIŞ politikada haftanın en ilgiyle beklenen resmi temaslarından biri Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ABD’de mevkidaşı Antony Blinken ile görüşmesi oldu.

Biden yönetiminin Ankara ile mesafeli tutumunu sürdürmeye çalıştığı bir döneme denk gelen görüşmenin en önemli başlıklarından biri beklendiği gibi Türkiye’ye F-16 satışı oldu.

İki taraftan da gelen açıklamalardan bu konuda sürecin devam ettiği, Türkiye’nin Biden yönetiminin satış için onayı gereken ABD Kongresi üzerindeki nüfuzunu kullanmasını istediği anlaşılıyor.

ABD ise Ankara’nın İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini onaylamasının Kongre’ye karşı elini güçlendireceği mesajı veriyor.

ÇAVUŞOĞLU’NUN SÖZLERİ

ÇAVUŞOĞLU önceki gün ABD Dışişleri Bakanlığı’nda Blinken ile bir saat 45 dakika süren toplantı sonrasında yaptığı açıklamada, F-16 satışında önemli olan ABD yönetiminin kararlılığı olduğunu söylerek, “Kongre’de Bob Menendez gibi üyelerin engelleme adımları karşısında yönetim güçlü duruş sergilerse bu iş çözülür” dedi.

Çavuşoğlu, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelik sürecinin hızlanmasının, Kongre’nin satışı onaylamasında olumlu etki yapacağını herkesin söylediğini belirterek resmi olarak böyle bir koşulun olmadığını kaydetti ve “‘Türkiye F-16 almak istiyor, her istediğimizi yaptıralım’ anlayışıyla bu işler yürümez” gibi dikkat çekici bir ifade kullandı.

TOP KONGRE’DE Mİ

MALÛM

Yazının Devamını Oku

Rusya-Ukrayna ekseninde neler oluyor

13 Ocak 2023
Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik işgalinde birinci yıla yaklaşılırken ilginç gelişmeler yaşanıyor.

Neler olduğuna şöyle bir bakalım. Suriye’de Esad rejiminin yanında savaşa girerek dengenin Şam lehine dönmesini sağlayarak Ortadoğu’nun önemli aktörlerinden biri haline gelen Rusya, aynı askeri başarıyı Ukrayna sahasında göstermekte ise zorlanıyor.

Batı’nın Kiev’e verdiği anlık istihbarat, silah desteği ve askeri eğitimle birlikte Rus ordusu umduğu momentumu yakalayamazken sahadaki durum anlaşılan Kremlin içinde de hesaplaşmalara neden oluyor.

RUSYA’DAN YENİ KOMUTAN

Bunun en somut göstergesi de Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun önceki gün Genelkurmay Başkanı Yevgeniy Gerasimov’u Ukrayna’daki Moskova’nın deyimiyle ‘özel harekât’ın başına ataması oldu.

Oysa daha üç ay önce General Sergey Surovikin bu göreve getirilmişti. Moskova, Suriye’de görev almış Rus komutanlardan olan ve ‘General Kıyamet’ lakaplı Surovikin’e büyük umut bağlamıştı.

Surovikin, ordu içinde kontrol ve koordinasyonu sağlayıp Ukrayna altyapısına büyük zarar veren saldırılara imza atsa da kasım ayında Rusya’nın işgal ettiği Ukrayna toprağı Herson’dan çekilme kararını açıklayarak ciddi bir geri adıma damgasını vurmuş oldu.

WAGNER’İN ETKİSİ ARTIYOR

General

Yazının Devamını Oku

Kadın nüfusu yok saymak

30 Aralık 2022
Afganistan’da olanları dehşetle izliyorum. Taliban ülkede kontrolü ele geçirdiğinden bu yana ülkede işsizlik, yokluk artarken en büyük gerileme ise kadın haklarında yaşandı.

1996-2001yılları arasında şeriatın en katı formuyla ülkeyi yöneten Taliban, Ağustos 2021’de ABD’nin çekilmesi üzerine kontrolü yeniden sağladığında bu kez daha ılımlı bir yönetim benimseyeceği beklentisi oluşmuştu. Ancak öyle olmadı.

ÖNCE MÜZİK SUSTU

ÖNCE müzik okulları kapandı. Sonra sıra kız öğrencilere geldi. İlkokula gitmelerine izin verildi. Ancak ortaokula gitmeleri yasaktı. Tuhaf bir şekilde ise üniversiteye devam etmelerine izin verildi. Ama bu kez sınıfları çarşafla bölüp kadın-erkek ayrı oturulması şartı getirdiler. Kimi yerlerde ise kız öğrenciler, sadece kadın öğretmenlerden ders alabildi.

KATI UYGULAMA EMRİ

SONRA geçen ay Taliban lideri Hibetullah Ahundzade’nin şeriat kurallarının daha sıkı uygulanmasını istediği haberleri çıktı. Derken Afganistan’dan halka açık ilk idam, uzuv kesme gibi infazlara dair haberler gelmeye başladı.

İşte kadınlara yönelik üniversite yasağı ve sivil toplum örgütlerinde çalışma yasağı da bu sertleşme kararını izledi.

Eğitimde kadın-erkek ayrımının uygulanamadığı, kılık kıyafet şartlarına uyulmadığı, müfredatta İslam’a aykırı unsurlar yer aldığı gibi bahaneleri öne sürdüler.

EVLERE KAPANDILAR

Yazının Devamını Oku

Almanya için ‘alarm’ zili

9 Aralık 2022
Aslında filmlere konu olabilecek bir plan.

Yazılan, çizilenlerden aksiyon filmi de çıkar, komedi filmi de.

Eski monarşi günlerine özlem duyan yaşlı bir Prens, aşırı sağcı eski bir milletvekili, bir yargıç, emekli bir asker, Rus işbirlikçileri ve onların etrafında dallanıp budaklanan bir örgütlenme.

Kendilerine ‘Reichsbürger’ diyorlar, yani ‘İmparatorluk Vatandaşları’.

Hayalleri de 2’nci Dünya Savaşı sonrasında kurulan Federal Almanya Cumhuriyeti’ni ve sınırlarını meşru saymadıklarından 1871 tarihli Alman İmparatorluğu’na geri dönmek.

PRENS HEINRICH’İN RÜYASI

Haklarında çeşitli senaryolar var. Parlamentoya baskın düzenleme planı yaptıkları, hatta cumhurbaşkanı ve başbakan için dublör kullanmayı düşündükleri, bir yandan da Prens 13’üncü Heinrich’i ülkenin başına getirmeye hazırlandıklarına dair.

700 yıllık Reuss hanedanından gelen Heinrich, komplo teorilerine kanmış, yoldan çıkmış bir yaşlı diye sülale tarafından dışlanmış biri. Ülkenin doğusunda bir de av köşkü var. Buranın mühimmat deposu olduğu, hatta hafta sonları silahlı talim yapıldığına dair de kuşkular söz konusu.

AYLAR SÜREN TAKİP

Yazının Devamını Oku