Nilgün Tekfidan Gümüş

Ukrayna temaslarının şifreleri

4 Ağustos 2023
UKRAYNA krizinde bir dizi önemli gelişme yaşanıyor.

Tahıl koridoru anlaşmasından çekilen Rusya, Ukrayna’nın tahıl limanlarını vurmayı sürdürüyor, Ukrayna ise dron saldırılarıyla savaşı adeta Moskova’ya taşıyor.

Bir yandan da görüşmeler devam ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dünyanın merakla beklediği Rusya lideri Vladimir Putin ile telefon görüşmesini önceki gün yaptı.

Hafta sonu ise Suudi Arabistan ev sahipliğinde Cidde’de Ukrayna konferansı düzenleniyor. Bugün tüm bunların ne anlama geldiğini biraz anlamaya çalışacağız.

TAHIL LİMANLARI HEDEF

RUSYA’nın Ukrayna ile tahıl koridoru anlaşmasından çekilmesi sonrasında Kiev, tahılı için alternatif yollar arıyor. Biri tahılı Romanya’nın Köstence limanına ulaştırıp Karadeniz üzerinden sevk etmek, diğeri Tuna Nehri üzerinden Avrupa’ya sevkıyatı arttırmak. Bunların hepsi tahılın daha da pahalılaşması anlamına gelecek adımlar.

Rusya ise Ukrayna tahılının çıkışını kapatmak için tahıl limanları ve silolarını vurmayı sürdürüyor. Ukrayna, son olarak önceki günkü saldırılarda hem altyapının ciddi zarar gördüğünü hem de 40 bin ton tahılın heba olduğunu açıkladı.

RUSYA NE İSTİYOR

ÖNCEKİ

Yazının Devamını Oku

Tahılda bir çıkış var mı

21 Temmuz 2023
Uluslararası politika açısından haftanın en kritik gelişmelerinden biri Rusya’nın Birleşmiş Milletler ve Türkiye aracılığıyla yapılan tahıl koridoru anlaşmasını askıya alması oldu.

Aslında perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. Daha önce de uygulamayı askıya alan Rusya, koridorun bir kez daha 60 günlüğüne uzatıldığı 17 Mayıs’tan bu yana talepleri yerine getirilmezse anlaşmadan çekileceğini tekrarlıyordu.

DÜNYAYA NEFES VERMİŞTİ

22 Temmuz 2022’de Ukrayna tahılının uluslararası piyasalara ulaşmasına imkân vermek için Kiev ve Moskova ile iki ayrı tahıl anlaşması yapılmıştı.

Bu anlaşma sayesinde Ukrayna o zamandan bu yana yaklaşık 33 milyon ton tarım ürününü uluslararası piyasalara çıkarma imkânı buldu. Ayrıca tahıl ihracatının sürmesi piyasalarda hububat fiyatlarını da aşağıya doğru çekmişti.

RUSYA NE İSTİYOR

Anlaşmanın Ukrayna ayağı son birkaç aya kadar başarılı bir şekilde yürüdü. Rusya tarafı ise yapılan anlaşmaya uyulmadığından, tahıl ve gübresini uluslararası piyasalara satamamaktan şikâyet etti.

Batı, Rus tarım ürünlerine yaptırım olmadığını söylese de Moskova, Rus gemilerine uluslararası şirketlerin sigorta imkânı sağlamadığını, gemilerinin Avrupa limanlarına yanaşmasına izin verilmediğini belirtti. Moskova, Rus Tarım Bankası’nın uluslararası para transfer sistemi SWIFT’e geri dönmesini, Rusya’dan Ukrayna’ya giden amonyak boru hattının açılması ve tarım makinalarına yönelik yedek parça kısıtlamasının kaldırılmasını istiyor.

MOSKOVA’NIN RAHATSIZLIĞI

Yazının Devamını Oku

AB yeni sayfaya hazır mı

14 Temmuz 2023
Şüphesiz haftanın en çok konuşulan konulardan biri Türkiye’nin Vilnius zirvesi öncesinde son anda İsveç’in NATO’ya katılımına yeşil ışık yakmasıydı.

SÜRPRİZ GELİŞME

BİR o kadar da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın zirveye gitmeden önce “Önce gelin Türkiye’nin Avrupa Birliği’nde önünü açın, ondan sonra biz de Finlandiya ile ilgili nasıl onun önünü açtıysak, İsveç’in de önünü açalım” sözleri dikkat çekti. Cumhurbaşkanı, İsveç’in NATO üyeliğine karşı Türkiye’nin AB üyeliğini gündeme getiriyordu.

Bu açıklamanın ardından Türkiye’den İsveç’e onay çıkmayacağı görüşü ağırlık kazanırken aynı günün akşamı Vilnius’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ile yapılan görüşmede mutabakat sağlandığı açıklandı. Erdoğan’ın AB mesajı gibi İsveç uzlaşması da aksini bekleyenler için sürpriz oldu.

7 maddelik mutabakata onay veren İsveç, Türkiye’nin AB’ye katılım sürecini canlandırma çabalarını aktif olarak destekleyeceği sözü de verdi.

2018’DE SÜREÇ DURDU

BİLİNDİĞİ gibi 1999’da AB’den aday üye statüsü alan Türkiye’nin katılım süreci bazı üye ülkelerin engellemeleri, ardından Türkiye’de 2016’da yaşanan 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında hak ve özgürlüklerde gerileme yaşandığı iddiasıyla 2018’de resmi olarak durdurulmuştu.

AB ile Türkiye ilişkileri müzakere sürecinin dışında al-ver tarzı güvenlik, göç ve ekonomi gibi başlıklar altında çıkarların öncelendiği bir zemin üzerinde ilerlemeyi sürdürmüştü. En önemli gelişme de 2016’da taraflar arasında Avrupa’ya yönelik düzensiz göçün önüne geçilmesi için yapılmış anlaşma olmuştu.

VİZE VE GÜMRÜK BİRLİĞİ

Yazının Devamını Oku

Avrupa’dan birkaç gözlem

23 Haziran 2023
Bugünkü yazımda biraz klasik formattan çıkıp pandemi sonrası Avrupa’ya dört yıl aradan sonra yaptığım ilk geziden bazı gözlemlerimi aktaracağım.

SINIR KAPILARI YOĞUN

-Schengen dışı ülkeler: Avrupa’ya giriş kapımız İsviçre, Almanya ve Fransa’ya hizmet veren Basel havalimanıydı. İsviçre kapısında pasaport kontrolünden geçerken Schengen vizeleri olsa da bazı yolculara ‘Ne kadar kalacaksınız, nerede kalacaksınız, yanınızda ne kadar nakitiniz var’ gibi ciddi yüz ifadeleriyle sorular soruluyordu.

-Küresel iklimin izleri: Haziran ayında Avrupa genelde yeşilin binbir tonuyla dikkat çeker. Ancak bu kez tarlalar ağustos sarısına bürünmüştü. Hava sıcaklığı 30 dereceye yakındı. Özellikle neredeyse tüm tarım alanlarının ekili olduğu Fransa’da mısır tarlalarının devasa robot sistemleriyle sulanması dikkat çekiciydi. Belli ki, küresel ısınma buraları da etkiliyordu.

SAVAŞLAR VE GÖÇLER

-Ukrayna bayrakları: Gezinin dikkat çeken unsurlarından biri de sarı-mavi Ukrayna bayrakları oldu. Genel bir uygulama olmasa da birçok yerleşimde dayanışma çerçevesinde ülke bayrağı, AB bayrağı ve Ukrayna bayraklarını görmek mümkün. Kriz başından beri Almanya’ya Ukrayna’dan 1.1 milyondan fazla mülteci gelmiş.

-Demografi değişiyor: Gastarbeiter (misafir işçi) jenerasyonunun bir çocuğu olarak Almanya’da yaşadığım yıllarda yabancı olarak en çok Türk, biraz Yunan, biraz İtalyan, biraz Yugoslav şeklinde bir demografik yapı söz konusuydu. Şimdi ise daha farklı bir demografi söz konusu. Malûm savaş nedeniyle Almanya yoğun Suriyeli akımına uğradı. Bunların yanı sıra neredeyse her milletten, her renkten göçmen görmek mümkün.

-Entegrasyon önemli: Gastarbeiter kuşağını dil öğrenme konusunda kendi kaderine terk eden Almanya’nın bu kez entegrasyonu ve Almanca’nın öğrenilmesini daha ciddiye aldığı hemen farkediliyor. Artık birçok fastfood ve kafe işletmesinde Suriyeli kasiyer ya da garsonlar görmek mümkün. Sığınmacılar, nüfusu giderek yaşlanan bu ülkelerde iş gücü açığını kapatmada önemli bir rol üstlenmeye başlamış. Pek çoğu akıcı Almanca konuşuyor.

GÖÇE YENİ DÜZENLEME

Yazının Devamını Oku

Tebrik yağmurunun şifreleri

30 Mayıs 2023
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimlerin ikinci turunu kazandığının netleşmeye başlamasıyla birlikte dünya liderlerinden yoğun tebrik mesajları gelmeye başladı.

Arap ve Türklük coğrafyasından başlayan tebriklere hızla Batılı ülke liderlerinden gelen mesajlar da eklendi. Bu kutlamaların her zamankinden daha yoğun olması dikkat çekerken, liderlerin mesajlarındaki bazı vurgular, bu ilgiye yönelik de bazı ipuçları verdi.

ERDOĞAN FAVORİYDİ

Her şeyden önce liderler, sosyal medya sayesinde mesajlarını kamuoyuna her zamankinden daha hızlı bir şekilde duyurabilir hale geldiler. Ayrıca dünya genelinde 14 Mayıs seçimleri sonrasında Erdoğan’ın yeni bir galibiyete, rakibi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na göre daha yakın olabileceğine dair bir algı oluşmuştu. Dolayısıyla sonuçlar şekillenmeye başladığında, dünyadan tweet’ler de akmaya başladı.

SİSİ’DEN BİLE KUTLAMA

İlk kutlama son yıllarda Ortadoğu’daki en yakın müttefiklerden biri haline gelen Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Thani’den geldi. ‘Sevgili kardeşim Recep Tayyip Erdoğandiye hitap eden Al Thani, ‘Zaferinizi tebrik ederim’ diyordu. Türkiye’nin yoğun destek verdiği KKTC, Azerbaycan, Libya, Filistin gibi dost ülkelerin yanı sıra ilişkilerini yeniden iyileştirdiği BAE, Suudi Arabistan ve Mısır gibi ülkelerden de tebrik mesajları geldi. Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah el Sisi bile destek açıkladı. Bu mesajlar aynı zamanda söz konusu ülkelerle ilişkilere atılan yeni formatın olumlu geliştiğine de bir işaretti.

AB İÇİN BİLDİK AKTÖR

Avrupa’dan ilk tebrik Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’dan geldi ve onu diğer AB temsilcileri ve ülkelerinin liderlerinin mesajları izledi. Türkiye’yi sık sık eleştiren ülke liderlerinden biri olan Macron, “Fransa ve Türkiye’nin birlikte üstesinden geleceği büyük sınamalar var. Başkan Erdoğan ile birlikte ilerlemeye devam edeceğiz” diyordu. Diğer AB ülkeleri de benzer işbirliği mesajları verdiler.

Malûm, AB ile ilişkiler yıllardır parlak değil. İnsan hakları ve özgürlükler konusunda Türkiye’yi eleştirmekten çekinmeyen AB ülkeleri, aynı zamanda mülteci anlaşması nedeniyle yükünü hafiflettiği gerekçesiyle Ankara ile iyi ilişkiler arayışında.

Yazının Devamını Oku

Sudan yeni Suriye olmasın

5 Mayıs 2023
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in önceki gün Sudan ile ilgili günah çıkarır gibi bir açıklaması vardı.

Özetle “BM hazırlıksız yakalandı. Böyle bir şey beklemiyorduk, önlemede başarısız olduk” diyordu.

Malûm 15 Nisan’dan bu yana Afrika’nın toprak olarak en büyük ülkesi Sudan, iki generalin acımasız güç savaşıyla yangın yerine döndü. Bir yanda Sudan ordu komutanı General Abdülfettah el Burhan. Öte yanda paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) komutanı General Muhammed Hamdan Dagalu.

DEMOKRASİ DERKEN

2019 yılında 30 yıldan bu yana ülkeyi yöneten Ömer el Beşir’in devrilmesinde ve 2021 yılında geçiş yönetimine karşı darbede etkin olan bu iki general, şimdi iktidarı ele geçirmek için 45 milyon insanı ateşe atıyor.

Demokrasiye geçişin hayali kurulurken ülke bir anda iç savaşı andıran bir görüntünün ortasına uyandı.

KAYNAK ZENGİNİ ÜLKE

Oysa Sudan onlarca yıldır süren kaynak paylaşımını bir tarafa bıraksa tarım alanlarıyla, petrol, altın madenleri gibi yeraltı zenginlikleriyle 45 milyonu rahatça besleyebilecek bir ülke.

Afrika’nın güney ucunda doğuyu batıya bağlayan deniz yollarının üzerinde stratejik bir konumda. Bu nedenle sadece komşuların değil, uzak ülkelerin de ilgi duyduğu bir bölgede.

Yazının Devamını Oku

Esad için kritik gün

14 Nisan 2023
‘Ey doktor sıra sende’ diye bir duvar yazısıyla tetiklenmişti her şey.

‘Ey doktor sıra sende’ diye bir duvar yazısıyla tetiklenmişti her şey.

Suriye’nin Dera kentinde okul duvarına yazılan bu sloganın hedefi mesleği göz doktoru olan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’dan başkası değildi. Gençlerin tutuklanması isyanı; isyanın ordu gücüyle bastırılmaya çalışılması iç savaşı tetikledi; iç savaş vekalet savaşına dönüp Ortadoğu’nun orta yerinde yanmaya devam etti. Yüz binlerce kişi öldü, milyonlar göç etti.

Bir zamanların güçlü ülkesi, şimdi İran ve Rusya destekli Esad rejimi, ABD destekli terör örgütü YPG/PKK ve Türkiye’ye yakın muhalifler olmak üzere üçe bölünmüş durumda.

12 YILDIR SÜRÜYOR

15 Mart 2011’de başlayan iç savaş, her ne kadar sahada hız kesse de fiili olarak sürüyor. Birleşmiş Milletler’in girişimi; Astana sürecine rağmen çözüm yolunda pek bir ilerleme sağlanamadı.

Ancak son dönemde Esad ile birlikte bir çözümün aranmasına dair politika değişikliğine tanık oluyoruz. Türkiye, Rusya ve İran ile birlikte Şam rejimiyle sorunların üstesinden gelme girişimlerini sürdürürken öte yanda da Arap dünyası içinde Esad’ın Arap Birliği’ne geri alınmasına dair hararetli bir tartışma söz konusu.

Arapların Esad ile normalleşme sürecinin hızlanmasında iki unsur dikkat çekiyor.

İlki

Yazının Devamını Oku

ABD-Çin oyunları

31 Mart 2023
ULUSLARARASI siyasette yakın zamana kadar arka planda kalmayı tercih eden Çin’in son dönemde giderek daha fazla sahneye çıktığına tanık oluyoruz.

Geçtiğimiz haftalarda sürpriz bir şekilde Ortadoğu’nun hasım kardeşleri İran ile Suudi Arabistan’ı barıştırmıştı. Şimdi İran ve Suudi Arabistan karşılıklı ılımlı mesajlarla uzlaşmayı kalıcı hale getirmenin yolunu arıyor.

Malûm bu gelişme tam da İsrail’in İran’a karşı Suudi Arabistan’ı yanına almaya çalıştığı bir dönemde gerçekleşti. ABD’li yetkililerin nükleer silah üretmeye çok yaklaştığı gerekçesiyle Tahran’ı tecrit etmeye çalıştığı da bir dönem aynı zamanda.

ÇİN OYUN KURUCU

ASLINDA ABD, 2020 tarihli İbrahim Anlaşmaları ile İsrail ile Arap ülkeleri arasında bir yakınlaşma sürecine dair bir planı hayata geçirmeye çalışırken, bu kez Çin aynı bölgede Suudiler ve İranlıları barıştırarak başka bir oyunla karşısına çıktı.

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti ABD-Suudi ilişkilerine bilindiği gibi büyük hasar vermişti. İşte iki ülke ilişkilerinde yaşanan bu boşluğu Çin’in gayet iyi değerlendirdiği anlaşılıyor.

Aralık ayında Çin lideri Şi Cinping’in Suudi Arabistan’a yaptığı ziyaret Riyad-Pekin ekseninde yeni bir sayfa açarken Ortadoğu açısından da ilginç gelişmeleri beraberinde getiriyor.

RİYAD’IN ŞANGHAY ADIMI

SUUDİ

Yazının Devamını Oku