Ne büyük lüksmüş

Annene babana kardeşine sarılıp öpmek

Haberin Devamı

Kalabalık sokaklarda kendi halinde yürümek.
İçinde keşif duygusuyla seyahat etmek.
Bir restoranda arkadaşlarınla yemek yemek.
Yan yana yoga yapmak.
Bir dükkana girip çıkmak.
Arabaya doluşup bir yere gitmek.
Bir konsere gitmek.
Bağıra çağıra şarkı söyleyip dans etmek.
Birlikte denize girmek.
İstediğin şeye dokunmak.
Dilediğin insana yaklaşmak.
Sokaklarda özgürce yürümek.
Kitapçıya girip yeni çıkan kitabı almak.
Geçerken yoldan bir de kahve almak.
Yolda yürürken birine bir sebepten gülümsemek.
Sinemada o filmi görmek.
Tiyatroda ayakta alkışlamak.
Dışarıya çıkarken şıkır şıkır giyinip süslenmek.
Yabancılarla konuşmak.
Bir yerlere gitmek, eve biraz boş vermiş dönmek.
Biri hastalandığında yanında olmak, çorbasını vermek.
Pazara gidip sert elmadan almak.
Komşuya kahveye gitmek.
Yeni birisiyle tanışmak, çabucak aşık olmak.
Doğumları kutlamak.
Ölümlerde ağlamak.
Hayatın çatallanan yolları, seçim şansları, futbol maçları...
Dondurmacıda durmak.
Kestaneciye ‘iyi pişmişlerden ver’ demek.
Baharda piknik, kol kola yürümek...
Bir yere oturup gelen geçenin telaşını izlemek.
Arkadaşlarının evine gitmek.
Hapşırmak, öksürmek, tıksırmak.
Yarını bilmek, insanlığa inanmak, geleceğe güvenmek...
Ne büyük lüksmüş, hep beraber ve korkmadan yaşamak.

Yazarın Tüm Yazıları