Hayattan zevk almanın gizli kapıları

Sürekli bir nasıl başarırım, nasıl güzelleşirim, kendimle nasıl barışırım, düşmanlarımla nasıl savaşırım?

Haberin Devamı

Sürekli bir nasıl iş, nasıl eş bulurum? Nasıl zenginleşir, rahata ererim? Nasıl değişirim? Nasıl güçlenirim? Sürekli bu kitaplar var...
Seksen günde zayıfla, üç günde dil öğren, bir haftada tavla. Kırk adımda kendini sev. Görmen gereken yüz yer, yürümen gereken 10 patika, atlaman gereken 5 şelale. Bir de bunlara sosyal medyadaki karşılaştırmalı sos eklendi mi, vallahi ‘ben yandım’ diye uyursun geceleri. Yanarsın da. Merak etme tek başına yanmazsın. Hepimiz yanarız.
Hiçbirimiz her sabah güneşi selamlama yogasıyla uyanmadık, tatlıya hayır diyemedik.
Merak etme hiçbirimiz çocuğumuza her zaman iyi örnek de olmadık.
Yamalıyız ama instagramda bambaşkayız. Halbuki instagram dışındaki evgram, okulgram, sokakgram, gecegram, kimsebakmazkengram, sevgiligram, arkadaşgram, ailemgram hesaplarımızı bir açsak birbirimize, ‘oh be’ diyeceğiz de, onlar özele açık. Kusura bakmayın.
İşte böyle pireler berber iken, develer telal iken diye dinlerken bütün bu masalları... Şu güzelim kitabın bölümlerini okudum da, içime sular serpildi.
Başka türlü sorular da varmış dedim. Bıktım yahu hep aynı şeylerin, Pavlov’un Köpeği gibi, peşinde koşmaktan. Soruları hep düz düz sormaktan. Usandım ama.
Cevaplayamıyorum da. Hepsinde birden madalya da alamıyorum. Alır gibi görünenlere de maruz kalmaktan yoruluyorum. Biraz, ‘ben değil başkaları nasıl acaba?... Biraz. ‘kendimi sevmek değil de tanımadıklarımı da mı sevmek?’... Biraz, ‘bu çağ değil de binsekizyüzde çinde doğsaydım?’, bu sorunu nasıl çözecektim’ler.
Her şey şirket değil. Her şey zayıf ben değil. Her şey instagram’daki like sayım da değil. Her şey sevgilimin olup olmaması, bikinimin güzel durup durmaması da değil. Başka şeylerden de bahsedebiliriz kendimizle. Sürekli hıngıdı hıngıdı peşinde koştuğumuz tenekeleri biraz bırakıp, şöyle başlıklı yazılar okusak, içimizdeki pervaneler döner de azıcık serinlemez miyiz?
Neden o kadar çok insan hiç sevilmediğini takdir edilmediğini, yarı ölü bir hayat yaşadığını düşünüyor?
Herkes ruh ikizini bulamadığına göre bu açığı nasıl kapatabiliriz?
Bir insan aynı anda kaç milleti birden sevebilir?
Sanatçı kendini ifade etmenin ötesinde ne yapabilir?
Fakirler zenginlere ne öğretebilir?
Zenginler fakirlere ne öğretebilir? (Hemen kızmayın. İnsan zengin olduktan sonra sürekli iltifat, takdir, pohpoh açlığı içinde oluyormuş...)
Önyargıların üstesinden nasıl gelinir?
İnsan iyi bir espri anlayışı edinmek için birşey yapabilir mi?
Dalga geçmek şiddet dışı protestonun en iyi yolu mu?
İnanmayan biri, inanan birini nasıl anlayabilir?
İsyan etmenin alternatifleri neler?
İnsanlar kendileri hakkında yarattıkları ilüzyonlardan nasıl kurtulurlar?
İnsanların ülkelerinde kendini evinde hissetmemesine yol açan şey ne olabilir?
Hayatta lider olmaktan daha enteresan neler var?
Çok çalışmanın manası ne?
Bir otelde, kalmaktan başka neler yapılabilir?
Ruhen genç kalmak yaşlanmayı geciktirmeye yeter mi?
Geçimini sağlamanın daha eğlenceli yolları var mı?
Gibi onlarca soru... İnsana kulağını tersten gösterip, ağzından başka laflar almaya çalışan sorular. Alçıya aldığımız cevaplara, baltayla vuran. Unutmadan, kitabın adı: Hayatın Gizli Hazları. Yazarı, Theodore Zeldin.
Bu kitaba başladığımdan beri, rahatladım. Ben ben, benim benim, başarım, evim, sevgilim, canım ciğerimden biraz uzaklaşıp, başkalarının kapısından içeri bakıyorum. Bugünün dertlerine bugünün çözümlerinin geçiciliğini, biraz tarih okuyunca anlıyor insan. Bin beşyüzlerde hiç de böyle düşünülmüyordu. Yine de fıstık gibi hayatı vardı insanların.
Yazar tarihe çok hakim olduğu için, gerektiğinde çok eski bir pencereyi açıp, bugüne rüzgar vurduruyor. O zaman anlıyorsun, bu sistem, bu hırs, bu problem tarihin bu vakti bizlere nasip olmuş, olmayadabilirmiş. Olmadığı zaman olduğu gibi, olmayacağı zaman da olacak. İnsan sırf, kendi zamanını tüm zamanlar zannetmemek için tarih okumalı. Kim demiş cevaplar bugünde. Kim demiş gelecekte.
Bazen de geçmişte. Geçmiş dediğin de şuracıkta.

 

Yazarın Tüm Yazıları