Yerel yönetimde tencere – kapak buluşması

GREVLER dahil bu kentte “ıslak – kuru” hiç bir krizin iyi yönetilebildiğini düşünmüyorum!

Haberin Devamı


Körfez’de, su yolunun bu kadar kısır kullanılmasına anlam veremiyorum.
Tramvay seçeneğinin hâlâ hoş bir kent mobilyası ayrıntısından ve Eskişehir özentisinden öteye geçemeyeceği kanaatindeyim.
Bu kentte bilinçli veya bilinçsiz sanatın ve sanatçının bu kadar değersiz kılınmasını içime sindiremiyorum.
Sporun (masa tenisi ve buz patenindeki göstermelik çalımlar dahil) yerel yönetimlerin “umurunda olmamasını ayıplıyorum.
İzmir’in hiçbir şey için politika üretememesine içerliyorum.
Bu kültürel altyapının vizyon sahibi (yeterince) yerel yönetici yetiştirememesini yadırgıyorum.
Kentlinin hayatını kolaylaştıracak basit ve ucuz çözümlerin ıskalanmasına sinirleniyorum.
Yerel yönetimlerin bu kentte yerel medyayı bu kadar sahipsiz bırakmasını, gündemin yeteneksiz ellerde ve kalemlerde dibe vurmasına ses çıkartmayışını “intihar” ile eşdeğer görüyorum.
“Şehremaneti” denilen kurumun emanet edileni “sığ münakaşalar” yüzünden elinden kaçırmasına hayıflanıyorum.
İzmir kent kimliğinin sıradan bir “nazar boncuğu”nun peşinden sürüklenmesini tuhaf buluyorum.
Devletin olmayabilir! Ama yerel yönetimlerin bir mülteci politikası olmamasını inanılamaz ve kabul edilemez buluyorum.
Süpürgeli temizlik araçlarının her dem cep telefonu konuşularak kullanılabilmesine ve bunu (başta âmirleri olmak üzere) benden başka kimsenin görmemesine şapka çıkartıyorum.
Bu kadar üniversitesi olan bir kentin seçilmiş İzmirli muhtarların yetkinlik haritasını çıkartıp, bu kente hizmet edeceklere ilişkin beklentilerin çıtasını yükseltecek bir bilimsel çalışma üretemiyor olmasına, üstüne, yerel yönetimlerin de bu gereksinimi hissedecek bir farkındalığa sahip olmamasına söyleniyorum.
Bu ve benzer konuları biraz konuşup, yazıp çizince de, “Benden bu kadar! Danışman filân tanımam. Babamın oğlu olsa dinlemem. Beğenmeyen siyasete girsin” tavrını ise pas geçiyorum.
Kuşkusuz kentli bu kadarını hak etmiyor!
Ama bir yere kadar...

Haberin Devamı

Yazıma refakat eden fotoğrafı dün çektim.
Evka 3 Metro istasyonundaki bir ışıklandırma direğinin dibidir gördüğünüz.
Güvenliğinden konforuna, entegrasyonundan peyzajına kadar dünya standardında bir ulaşım modeli kurmaya çalışırken yerel yönetim, kentli olduğunu iddia eden bir kısım “hödük”ün ortak yaşam alanlarını böylesine perişan etmesine isyan etmemek mümkün değil.
Samimiyetle söylüyorum, Doğal Yaşam Parkı’nın misafirleri, “fayda - maliyet” bilinci ve “türünün genetiğine işlenmiş davranış kalıpları” yönünden bunlardan daha gelişmiş olmalı.

Haberin Devamı

Bu yerel yönetim bile bu kadar pervasızlığı hak etmiyor!
“Bu resimde büyük bir hayal kırıklığısın İzmirli”, her kim isen?

Yazarın Tüm Yazıları