Siyasetin döndürdüğü dolaplar üstüne…

Aksini söyleyenler bulunsa da;
şark’ın “kurnazlık” üstüne geliştirdiği becerileri,
bu coğrafyada “zekâ”yı, hep ikinci plânda ve yalınayak bırakmıştır.
“Pusu” geleneğinin, “düello”yu gölgede bırakması da buna benzer…

Bayram, siyasetçinin imdadına,
son dönemeçten önceki kuralsız bir mola tadında yetişti.
Artık, “kaybedilen her seviye”nin, “yükselme alâmeti”,
olarak paketleneceği günlere giriyoruz.
Şaka maka, bugünü de sayarsanız, sadece 35 gün sonra sandık başındayız.

Bayramda kim bilir ne zemberekler kurdular ?
Ne kumpaslar icat edildi ?
Ne labirentler hazırlandı ?
Bakmayın, bayram mesajlarının,
“vıcık vıcık sevgi pötürcüğü” resmi çizmesine,
Siyasetçi çok yoruldu bayramda; “madik hazırlamak”tan…

Çünkü siyasetçi,
“suyu bile aşağıya saldıklarında”, sonucun ne olacağını,
seçmene “işine geldiği gibi anlatmak konusunda mahir ve kurnaz kimse”dir

“Birbirine girsin ki âb’lar (sular) dolaplar / enerji açığımız kapansın”
diye teklif edecekler; kanmayın !

“Birbirine girmişse âb’lar dolaplar / Orada üretim, verimlilik, katma değer, bereket yükselir…”
diyecekler; inanamayın !

“Birbirine girseydi âb’lar dolaplar / Neler olacaktı neler ? Hep onlar engel oldu…”
yollu yüklenecekler; aldanmayın !

“Birbirine girmez ki âb’lar dolaplar / Fıtratında yok, zorla güzellik olur mu ?”
diye yan çizecekler; pas vermeyin !

“Birbirine girdikçe âb’lar dolaplar / O çağlayan sesin huzuru kaplayacak her yeri…”
diye uyduracaklar; kulak asmayın !

“Birbirine girmezse âb’lar dolaplar / Bunun vebâli boynunuzdadır…”
diye tehdit edecekler; yüz vermeyin !

Çünkü, şark’ın “kurnazlık” üstüne geliştirdiği becerileri,
bu coğrafyada “zekâ”yı, hep ikinci plânda ve yalınayak bırakmıştır.
“Pusu” geleneğinin, “düello”yu gölgede bırakması da buna benzer…
Lâfa, “birbirine gir…” diye başladılarsa, lâfı ağızlarına tıkın.
Pusuya yatmışlardır; sakının kendinizi…
Gözünüzden sakladıkları bir numaraları vardır mutlaka.
Bir dolap çevirmektedirler; fırsat tanımayın.

Çünkü lâfın aslı şöyledir biliyorsunuz;

“Birbirine girdiler âb’lar dolaplar,
Âb’lar galip gelince döndü dolaplar…”